Tarih çalışması yapan, bilim insanları, İzmir’ in demografik yapısından bahsederken, Rum, Ermeni, Yahudi ve Türkleri yerli halk olarak adlandırmaktadır. Yabancılar, İngilizler, Almanlar ve Fransızlardır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluşundan sonra, milliyetçi bir yaklaşımla, Türkler dışındaki her halk  ‘ yabancı ‘ olarak tanımlanmıştır.

İzmir’ in kadim halklarından olan Yahudiler, Hıristiyanlık öncesi dönemden beri bölgede yaşamaktaydı. Önce, kendilerini Hıristiyanlaştırmak isteyenlerin, sonra da Osmanlı’nın ( Son dönemlerine yakın tarihlerde ) baskılarına maruz kaldılar. İzmir’ in yakılıp yıkılmasından sonra, günümüze kadar kendini korumayı başaran 1500 kişi mevcudiyetini sürdürmeye devam ediyor.

Yahudilerin İzmir ve çevresine yerleşimleri MÖ 530 yılına kadar gitmektedir. Türklerin 1071 Malazgirt savaşından sonra, Anadolu topraklarına girdiğini düşünürsek, Yahudilerin bölgedeki varlığının önceliği daha kolay anlaşılır.

İzmir’ in kuruluşu MÖ 3000 yıllarına kadar inmektedir. Şimdiki Bayraklı bölgesinin sakinleri, o zamanlar, Truvalılar ve İyonlardı. Daha sonraları, Lidyalılar ve Mekadonyalılar da bölgeye yerleştiler.

Yahudilerin İzmir’ e yerleşmesi I. Babil sürgününün sonrasına rastlamaktadır. Bölgeye gelişlerinin, kendi kararları mı, yoksa köle olarak mı getirildikleri konusunda, farklı bilgilere ulaşmak mümkündür. MÖ 6. Yüzyılda yazıldığı düşünülen Yoel kitabında ‘’ Yehuda ve Yeruşalim halkını, topraklarından uzaklaştırmak için, Greklere sattınız ‘’ şeklinde bir ifade yer almaktadır. Bu ifadeye dayanan kaynaklar, Yahudilerin, İzmir ve çevresine, köle olarak getirildiğini yazmaktadır.

MÖ 5. Yüzyılda, bölgedeki en kalabalık Yahudi halkı Sart kentinde yaşamaktaydı ( Şimdiki Salihli kasabası ) . MÖ 3. Yüzyılda Selefkos Kralı’nın vatandaşlık hakkı tanıması ile Yahudilerin kölelikten kurtulduğu söylenir. İzmir, Bergama, Salihli, Milet ve Efes, bu dönemde, Yahudi halkının yoğun yaşadığı yerler olarak tarihe geçmiştir.

İspanya ve Portekiz’ den sürgün edilen Yahudiler de ( Sefarad ) 1492 – 1497 yılları arasında Tire ve Manisa bölgesine yerleşmişlerdi.

Miladın ilk yıllarında, Aziz Pavlus ( Saint Paul ) bölgeye yerleşen Yahudileri Hıristiyanlaştırmak için 7 kilise inşa ettirmiştir. Vahiy kitabında ‘’ Bu haber Efes’ te yaşayan bütün Yahudilere ve Greklere ulaştı ‘’ ifadesi geçmektedir. Tarihi eserler ve yazıtlar, bu yıllarda, İzmir ve çevresinde Güçlü bir Yahudi topluluğu yaşadığını doğrulamaktadır.

İzmir’in Kemeraltı bölgesinde bulunan Havra Sokağı, tarihi,  günümüze taşıyan bir değer olarak yaşamını sürdürmektedir. Geçmişte 30. 000 kişilik bir nüfusa sahip olan ve İzmir’de 50 Sinagogu bulunan Yahudiler, bu gün 3 Sinagog ve 1500 kişilik bir nüfusla, bölgedeki yaşamını sürdürmektedir.

Depremler ve yangınlarla tahrip olmuş Sinagoglardan üç tanesi Restore edilerek, günümüze ulaşmıştır. Ayin günlerinde, İzmir’ de yaşayan Musevi cemaati bu sokağı ve Sinagogları doldurmaktadır.

Ayakta kalan ve yaşamını sürdüren, üç  Sinagogdan biri olan Şalom ( Aydınlılar ) mucizesiyle tanınmaktadır.  1841 yılında çıkan büyük yangın, Sinagogun kapısına geldiğinde sönmüştür. İsminden de anlaşılacağı gibi, Aydın yöresinden gelen Musevilerin oluşturduğu bir ibadethanedir.

Signora Giveret Sinagogu 17. Yüzyılda inşa edilmiştir. Marronaları, Museviliğe döndürmek için yapılmıştır. Tüm Yahudilerin saygı duyduğu Sinyora olarak bilinen Donna Gracia tarafından yaptırılmıştır. Sinyora, bir dönem tüm Avrupa’ da, çok etkin, zengin bir tüccardır. Sürüldükten bir süre sonra Osmanlı ile de çalışmıştır. Mal varlıklarının bir kısmına Avrupa devletleri, son bölümüne de Osmanlı ( Ölümünden sonra ) el koymuştur.

Algaze Sinagogu 1724 yılında Algazi ailesi tarafından yaptırılmıştır. Beth İzrail’den sonra, İzmir’ in en büyük Sinagogudur. Tüm Sinagogların kadınlar bölümü varken, burada bulunmamaktadır. Haham’ ın, Azarada ( kadınlar bölmesi ) oturan biriyle işaretleşmesi, Hahambaşı’ ya duyurulunca, bölümün yıktırıldığı söylenir.

Musevilerin, kutsal günlerinin en önemlilerinden biri olan Roş Aşana’ da,  Kemeraltı’na gidip, Havra sokak ve etrafındaki Sinagogları dolaşmayı unutmayın. 2017 yılı için 20 Eylül Çarşamba günü başlayacak ve 22 Eylül Cuma günü bitecek yeni yıl buluşmasını izlemenizi öneririm.

MÖ 530 yılından beri, İzmir’ in, kadim yerli halklarından biri olan Yahudileri, sevinçli günlerinde görmek, sizin ruhunuza da iyi gelecektir.

Yararlanılan kaynaklar :

-İnsan ve toplum bilimleri dergisi Cilt 5, Sayı 2 ( Sf 197 – 224 )  2016 , Hammet Arslan

- TARKEM

- Dona Gracia Mendes ve Josef nasi’ nin uzun yolculuğu, Ayşe Hür, Mart 31, 2016