Üzerinde güneş batmayan İngiltere imparatorluğu, Amerika'daki iç savaş yüzünden, ham madde sıkıntısı çekmeye başlamıştı. Dünya tekstil üretiminin % 80’ini, sömürgeleriyle birlikte, elinde tutan İngiltere, pamuk ihtiyacını, köle çalıştıran Amerikalı çiftçilerden temin ediyordu. Kuzey-Güney savaşı, üretimi ve mal sevkiyatını durdurmuştu.

İngilizler, gözünü Çukurova'ya dikmişti. İklim son derece uygundu. Ancak, her yer bataklıktı. İnsanlar dağlarda yaşıyor, pamuk üretimi bilinmiyordu. Osmanlı imparatoru Abdülaziz ile bir anlaşma yaptılar. İngilizler toprağı ıslah edecek, pamuk tarımını öğretecekti. Halkı, dağlardan düze indirmek ise Osmanlının göreviydi. Üretilen pamuğu alma garantisi verilmişti.

İngilizler, ilk iş olarak, on binlerce okaliptus fidanı dikti. Bataklıklar kurumaya başladı. Abdülaziz, yöre halkının ovaya inmesi için ferman çıkardı. Ferman padişahın, dağlar ise halkındı. Derviş paşa komutasındaki 4. ordu, gemilerle bölgeye yollandı. Savaş dokuz ay sürdü. Binlerce insanın cesedi üzerinde, Kozan, Kadirli ve İslahiye kuruldu. Birçok küçük yerleşim bölgesi de bunların etrafında oluşturulmuştu.

Dağdan indirilen Yörükler, alışmadıkları bir iklim ve sıtma hastalığı karşısında çaresizdi. Binlerce insan sıtmadan kırıldı. Şimdiye dek hiç görmedikleri, devasa ağaçların ismini bilmiyorlardı. Okaliptus, onların merakına cevap olamadığı gibi, dilleri de söylemeye uygun değildi. Gariptos dediler.

İlerleyen günlerde, dillerini anlamadıkları binlerce insan, İngiliz gemileri ile getirildi. Hemen yanlarına yerleştirildiler. Yörükler, bu insanların kim olduklarını anlamaya çalışıyordu. Sorularına aldıkları tek cevap ''Fellah'' olmuştu. Adanalılar bu insanların, Fellah halkından olduğuna kanaat getirmişti. Onlar Fellah ulusunun bireyleriydiler. Halen Adana ve civarında Fellah olarak tanımlanırlar.

İngilizlerin, gemilerle getirdiği bu insanlar, yurtlarından zorla koparılan, Mısırlı çiftçilerdi. Adana halkına, pamuk ekimini öğretmek için getirilen arap çiftçilerdi. ''Fellah'', onların dilinde, çiftçi anlamına geliyordu.

1861 yılındaki Kuzey - Güney savaşı, İngiliz - Osmanlı anlaşmasıyla 1862 yılında yayınlanan ferman, Çukurova'nın ekolojisini ve yerli halkını değiştirmiştir. 1864 yılında, 140 bin ton Amerikan pamuk tohumu ithal edilerek dikilmiştir. 1879 da, ilk orak makinası gelmiştir. 1881 de biçer makinası, buharlı pulluk, harman makinaları ithalatı başlamıştır.

Amerikan MC Cormik Adana'da, Fiat traktörleri Adana ve Mersin'de, Fordson Tarsus'da temsilcilikler açtı. 1863 yılında İngiliz Gout, Adana, Mersin ve Tarsus'da çırçır fabrikaları kurdu. 1864 de, Tırpani kardeşler, Adana' da buharlı çırçır fabrikası kurdu. 1887 de, ilk iplik fabrikası Tarsus' da kuruldu. 1890 da, ilk tekstil fabrikası Adana'da açıldı. 1904 yılında, Tırpani kardeşler, iplik ve dokuma fabrikalarını açtılar.

Gariptos ağacı meyve olarak Fellahları verdi. Onlar toprağa düşünce pamuk oldular. Pamuk ise, kapitalist tarım işletmeciliğini Anadolu topraklarına getirdi.