Dört gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan Lübnan’dan Hariri ailesini Vahdettin Köşkünde kabul ederek medyaya bir resim verdi. CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, pazartesi günü MYK toplantısının ardından Türk Telekom soygunu ile suçlanan Hariri ailesinden Lübnan Başbakanı Saad Hariri'nin fotoğrafını göstererek yapılan vurgunu hepimize hatırlattı.

AKP hükümetinin o dönemde, bugün rahmetli olan bakanı Unakıtan’ın “Babalar Gibi Satarım” söyleminde olduğu gibi, seçimle hiçbir yere gelemeyen atamalı bakan, başbakan Bin-ali’nin ulaştırma bakanlığı döneminde, ekranlarda Hariri ile kahkahalar atarak babalar gibi vurgunu ve soygunu imza altına aldılar. Devlete ait Türk Telekom, on altı yıl önce, 2005 yılında kasasındaki 2 milyar dolar ve sıfır borçla 6.550 milyar dolara Lübnanlı Hariri ailesinin ve Suudilerin ortak olduğu Oger Telekom’a % 55 hissesi satılarak özelleştirildi. Satışla birlikte Türk Telekom’la sonradan adı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) olan Telekomünikasyon Kurumu arasında bir imtiyaz anlaşması imzalandı. Bu anlaşmayla devlete ait olan bütün iletişim şebekesi ve teçhizatı 21 yıllığına yani 2026 yılına kadar Oger Telekom’a devredildi. Sözleşme sonunda, yani 2026’da Oger Telekom şebeke ve teçhizatı kullanılabilir halde ve şirketi de borçsuz bir şekilde devlete iade edecekti. Dikkat çekici olan özelleştirmeden 12 yıl önce Türk Telekom’a 27-28 milyar dolar fiyat belirliyorlardı. Aynı dönemde ülkenin dış borcu 26 milyar dolardı. Yani bir Telekom Türkiye’nin dış borcunu kapatıyordu.

Başta Haber-İş Sendikası olmak üzere, birçok kesimden güvenlik ve istihdam açısından çok sert tepkiler geldi. Ülkenin iletişimi yabancının elinde idi. Bugün Katar’ın Tank palet fabrikasında olduğu gibi. Sendikaların ve itiraz edenlerin haklı gerekçeleri vardı. Özelleştirme öncesi Türk Telekom’da istihdam edilen kişi sayısı 60.000 iken 2017’de bu sayı 33.224’e geriledi. İşten çıkarmaların yerine çoğu AKP yandaşı işçilerle dolduruldu.

Türk Telekom 2005 yılından 2015 yılına kadar 14 milyar dolar kâr elde etti. Elde edilen kârın 12,6 milyar doları ortaklara ödendi, bunun 7 milyar doları ise Hariri’nin şirketi Oger’in şirketinin kasasına girdi. Özelleştirme bedeli olan 6.550 milyar doların ise sadece 2 milyar doları devlete ödendi. Alım sırasında 1.4 milyar dolar ve sonra da ikinci taksit olarak 2013 yılında 600 milyon dolarlık bir ödeme yapıldı. Bu ödemeler dışında herhangi bir ödeme yapmadı. Buraya gelmeden önce 2007 yılında kredi kullanarak 4 yıl önceden borcunu kapattı ve sonrasında bu krediyi de ödeyemedi. 2013 yılına gelindiğinde Oger Telekom, Türkiye'deki borçlarını ödeyebilmek için çektiği 4.75 milyar dolarlık refinansman kredisinin taksidi olan 290 milyon dolarlık borcunu ödemeyerek temerrüde düştü. Bu krediyi Akbank, Garanti Bankası ve İş bankasından almıştı. 2018 yılına gelince Hariri’nin Oger Telekomu arkasında borç ve batak bırakarak Türkiye’yi çoktan terk etmişti. Dört gün önce Faik Öztrak’ın gösterdiği resim ve yaptığı hatırlatmada, Hariri ailesi Cumhurbaşkanı Erdoğan ile aynı masadaydı. Ne konuşuldu bilmiyoruz, yeni vurgun ve soygunlar mı yapacak bilmiyoruz…

Türk Telekom konusunda faklı şeyler söyleyecek olursak, çürümüşlük, çürütülmüşlük ve ahlak konularının ne kadar öne çıktığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Jöleli Yiğit Bulut, cumhurbaşkanı danışmanı, Telekomun özelleştirmesine şiddetle karşı çıkıyordu. Telekomun yönetim kuruluna atandı altına 850 bin liralık makam arabası ve yüklü huzur hakkı ve maaş ödeniyor. Yine Bakan Betül Sayan’ın kardeşi Fatih Sayan aynı yönetim kurulunda görevlendirildi. Yine Türk Telekom'un yönetim kuruluna Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın okul arkadaşı İbrahim Eren atandı. Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Bülent Aksu önce Telekom sonrasında Turkcell’in yönetim kuruluna atandı. Vakıfbank yönetim kuruluna güreşçi atandığı gibi… daha yazacak çok saadet ve vurgun zincirleri var ama özellikle iki konudan daha bahsedip bugünkü yazımı bitireceğim.

Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay, O dönemde THY ve Telekom’da yönetim kurullarında idi. Hatta Telekom yönetiminde başkan yardımcısı idi. Telekom böyle soyulurken sadece seyretmiş ve huzur hakkını alarak huzurlu bir şekilde yemiş mi yememiş mi bilmiyorum. Tayfa aynı tayfa, orada yöneticisin bugün niye hesabı sorulmuyor, sorulmadığı gibi bir de ödüllendiriliyor. Oger Telekom ile yapılan imtiyaz sözleşmesinde değişikliklere neden gidiliyor. Sende oradaydın, neden müdahale etmedin. Sözleşmede Telekom hiçbir şekilde ipotek edilmeyecek teminat gösterilmeyecekti. Hangi parmak bu değişikliği sağlayarak bankalara telekomu borçlandırdı. Hani alt yapı yatırımları yapılarak şirket 2026 yılında borçsuz devredilecekti. Telekomun taşınmazları haraç mezat satıldı Fuat Oktay neden itiraz etmedi.

Diğer konu ise, siyasi etik ve siyasi ahlak açısından bakıldığında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun aynı dönemlerde Telekom için çok ağır kelimeler kullanarak iki defa üstüne basa basa Telekom için ‘bunun hesabını sormazsam namerdim’ dedi halka açık bir mitingte… Gerisini sizin takdirinize bırakıyorum kim mert kim namert.