Bu hafta hem kentin hem ülkenin gündemi öyle fazlaydı ki sanıyorum borsada işlem açanlar,pariteleri takip ederken yorulmamıştır bizler kadar.

Bizler derken gördüğü ,okuduğu her şeyi “bilgi” olarak varsayan ,belirli bir akıl süzgecinden ve araştırmadan geçirmeden görüş olarak sunanlardan bahsetmiyorum.

Kimi bilinçli, kimi bilinçsizce bir manipülasyonun parçası ya da sahibi olabiliyor insanlar.

Geçtiğimiz günlerde ülke gündeminde uzun bir süre yer edinen konulardan biriydi Diyarbakır HDP İl Binası önündeki eylem. Kaybolan çocuklarının bulunması talebiyle HDP Binası önüne gelen üç annenin eyleminin başka bir boyuta evrilmesini izledik hepimiz.

Önce bir bakan gitti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt. Bir baktık ki yaşamış olduğu ülkedeki yurttaşların sorununu dinlemek ve çözüm üretmekle sorumlu olan,bu sebeple bakanlık görevinde bulunan bakan hanım oturmuş eylem alanına ağlar halde.

Güneş gözlüğünü takarak vokaliyle birlikte gelip  konser veren ,ritmik dans hareketleri süsleyip  ile kendini düğünde zanneden zat-ı muhtereme ise ne diyelim bilemedim.

Bende  bu ve  benzer olağandışı karelerin içinde rastlamış olduğum PR akbabalarına değinmek istedim twitter hesabımdan duyarlı bir yurttaş olarak.

Yazdım.

Yavuz Bingöl,Hülya Koçyiğit vb türevleri, bugüne dek Çorlu, Ankara,Suruç’ta, hangisinde acılı annelerin yanında oldunuz, yurtlarda tecavüze uğrayan hangi çocuğun sesi oldunuz da gidip orada kameralar önünde biz acılı annelerin hep yanında olduk diyebiliyorsunuz dedim.

Lütfen biraz samimiyet!

Biraz dürüstlük!

Nitekim, bu çağrım kamu vicdanının sesi oldu.Sizlerin vesilesiyle binlerce kişi tarafından paylaşıldı, çoğaldı,kaç milyonlar oldu. Çorlu ‘daki gerçekleşen ,kaza değil cinayet olarak tanımladığımız tren kazasında oğlunu kaybeden Mısra Öz Sel de acılı bir anne olarak seslendi kamera karşısında organize bir şekilde konuştuklarını gördüğümüz “tanınmış kişilere”.

“Oğlum oğlunuz ile aynı takımda top oynuyordu ,bir kere telefon bile açmadınız ,siyasete göre annelerin yanında olmayınız.” dedi Mısra Hanım.

Sonrası malum..

Türkiye’de ne zaman doğruya tercüman olsanız birileri bundan rahatsız olur.

Yankı odası dediğimiz sosyal medya platformlarında çoğu zaman kimliği belirsiz, kimi zaman aldığı maaşla saldırganlıkta sınır tanımayan,kimi zaman da  tahminimizce maaşı yatmadığı için beklenen performansının altında saçmalayan binlerce trol hesap var.

Akşam vakti telefonum çaldı. Banu Hanım havuz medyanın şu şu gazeteleri sizi haber yapmışlar şarkıcılarla ilgili attığınız tweet sebebiyle dedi bir yurttaş.

Gazetecilik mesleğinin yüz karası birkaç ergen turşusu,sosyal medyada birkaç adı sanı belli olmayan trol hesaplar gibi alıp haber yapmış beni.

Efendim tüm Türkiye’nin destek olduğu sanatçıları hedef almışmışım.Tepki çeken bir paylaşım yapmışmışım.Bıdı bıdı…Üstelik haberi de bu güne kadar ağzımdan çıkmamış olan,yazılı ve sözlü hiçbir mecrada beyanımın bulunmadığı bir ifadeyi,söylemişim gibi de ekleyerek. Şaşırdık mı, hayır!

Bakın sayın ergen turşuları,

Karakteri ocak üzerinde dursa da demlenemeyen sayın boş demlikler,

Siz eğer zıplıyorsanız ve iftira atıyorsanız, biz doğru yoldayız demektir.Ve bilin ki her daim doğruları söylemeye,kamu vicdanının sesi olmaya devam edeceğiz.

Bakın bu ülkede sizin o çukur zihniyetinizin aparatı olmayan yayın kuruluşları ve yapımlarda var.

Amacı farkındalık yaratmak olan ve  bunu doğru şekilde kompozisyona döken yapımlardan bahsediyorum.

Buradan herkese açık çağrımdır,tüm okuyucularıma.

Kadına şiddeti, şiddet pornografisi ile seyirciye sunup, savunmasını şiddeti anlattık diye yüzsüzce yapanlardan bahsetmiyorum. Tecavüzü ve şiddeti özendiren ve hatta kimi sahnelerce meşru göstermeye çalışan yobaz zihniyetin medya aparatı dizilerin arasında,karda açan çiçek misali ışıl ışıl parlayan yapımlardan birinden, Mucize Doktor’dan bahsediyorum.

Dizinin ana karakteri Ali Vefa isminde otizmli bir doktor. “Otizm bir hastalık değil, farkındalıktır.” diyerek otizme dikkat çeken , bir kişinin biyolojik bağı bulunmadan da ne kadar iyi bir baba olabileceğini,ebeveynliğin kan bağıyla değil gönül bağıyla ilgili bir durum olduğunu alt mesajlarında vurgulayan bu enfes yapımı mutlaka izleyin derim. Her hafta Perşembe günü FOX TV ekranlarında yayınlanan bu dizi, yayınlandığı ilk haftasında izlenme rekoru ile birinci oldu.

Senaristinden, oyuncularına, yönetmeninden setteki çaycısına kadar tüm yapım ekibini kutluyor, örnek olmasını ve çoğalmasını diliyorum.

Hepinize iyi haftalar dileğiyle…Mucizeleriniz bol olsun.