AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘düşük faiz’ politikası doğrultusunda atılan adımların yankıları sürüyor. Son olarak, değersiz TL-düşük ithalat ve düşük cari açık politikası iflas etti.

Yayınladığı verilerle kamuoyunda tartışmalara neden olan Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) göre bile yüzde 70’i bulan enflasyon ve hayat pahalılığı da ekonomi politikasının bir diğer yakıcı sonucu oldu. Yeniden hareketlenen dolar/TL ise 16 seviyesine çok yakın.

Gazete Duvar’dan Sinan Saygılı’ya konuşan Murat Kubilay, dolar/TL’deki yükselişle ilgili “Kur artışlarının üzerine yeniden bir kur şoku da muhtemelen yaşayacağız. Şu anda kur şoku yaşamadığımız, sadece dövizdeki arz-talep dengesinden ötürü doların hafif hafif arttığı şeklinde değerlendirmek gerekiyor. Ancak geçen yıl kasım, aralık aylarında yaşadığımıza benzer bir durum önümüzdeki haftalarda gerçekleşebilir” dedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) dövizi baskılayacak rezervinin tükenme noktasına geldiğine dair tartışmalara da değinen Kubilay, özetle şunları söyledi:

“Merkez Bankası rezervinde satılabilir düzeyde 10-15 milyar dolar düzeyinde bir para kaldı. Öte yandan turizm gelirlerinin bir kısmı da önden geliyor, yani onlara rağmen durumun bu olması, muhtemelen bu parayı da hemen 15 lira seviyesinde heba etmeyelim, ileride daha zor günler için saklayalım demelerine neden oldu.

‘KAÇINILMAZ DURUM ÖNÜNDE SONUNDA GERÇEKLEŞECEK’

Zaten Merkez Bankası turizmden gelen paranın bir kısmını sattı bile. Dolayısıyla o kaynak da düşünülenden daha erken tükeniyor. Yine bir süre daha bunu öteleyebilir iktidar ama önünde sonunda kaçınılmaz durum gerçekleşecek.

‘SADECE ENFLASYON DEĞİL, FİNANSAL SİSTEM DE SARSILACAK’

Bu iş tehlikeli yerlere kadar gelecek, öncekilerden çok daha farklı olacak. Sadece enflasyon değil, finansal sistem de sarsılacak. Özetle, bu kadar sürekli açık veren bir ekonominin zaten taşıma suyla değirmeni döndürmesi sağlanamaz.”

Editör: Haber Merkezi