NEVRA UÇKAÇ- 88'inci İzmir Enternasyonal Fuarı kapsamındaki Uluslararası İzmir İş Günleri'nde düzenlenen Türkiye-Çin Halk Cumhuriyeti İş Forumu'nda konuşan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Türkiye'nin Çin'e ihracatının yaklaşık 3 milyar dolar seviyesindeyken, ithalatın ise 20 milyar dolar civarında olduğunu kaydetti. Çin ile ticarette dengesizlik olduğunu belirten Pekcan, Türk firması yöneticilerine seslenerek, "Çin satın almak için uzak değilse satmak için hiç uzak değil. Çin pazarı biraz zor olabilir ama sabırlı olun. Mutlaka sonucunu alırsınız" dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı himayesinde, İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliği ve İZFAŞ'ın organizasyonuyla gerçekleştirilen 88'inic İzmir Enternasyonal Fuarı İzmir İş Günleri Toplantıları'nın 2'nci gününe Bakan Ruhsar Pekcan katıldı. 13'ü bakan, 5'i bakan yardımcısı olmak üzere 40 ülkeden ekonomi ve ticaret bakanlıklarından 190 resmi delegasyonun katıldığı İş Günleri'nde; bu ülkelerin büyükelçileri, bürokratları, sanayi ve ticaret odaları temsilcileri de yer aldı. İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Tunç Soyer, çok sayıda oda ve sivil toplum kuruluşu başkanının bulunduğu toplantıda konuşan Bakan Pekcan, 'Ege'nin incisi' İzmir'de, Türkiye ve Çin arasındaki ekonomik ilişkilerin nasıl geliştirebileceğinin gündeme geleceğini söyledi.

"ÇİN HÜKÜMETİ DESTEĞE HAZIR"

İzmir'de dün akşam heyetler arası yapılan toplantıda ciddi adımlar atmaya karar verdiklerini belirten Bakan Pekcan, küresel ekonomide korumacılık önlemlerinin her geçen gün etkisini hissettirdiğini dile getirdi. Pekcan, "Tek taraflı iş birlikleri öne çıkıyor. Küresel ekonomi teknolojik dönüşümden geçiyor. Yapay zeka, dijitalleşme gibi dünya ekonomisini yeniden şekillendiren teknolojik gelişimden geçiyoruz. Bunun için dönüşümlere uygun yeni planlara ve yol haritalarına ihtiyaç var. Gelişen Türkiye 21. yüzyılda tüm alanlarda ortak iş kültürü yaparak daha yüksek gelirli ülkeler seviyesine ulaşacak. Çin ve Türkiye de G20'nin iki ortağı olarak birlikte iş yaparsa başarılarına başarı katacak. Türkiye olarak Çin ile ilişkilerimizin potansiyelin çok gerisinde kaldığına inanıyoruz. Bakan olduğum ilk günden beri Çin ile ticari ilişkilere önem veriyorum. Avrupa'nın en dinamik ekonomisi olan Türkiye ve küresel bir güç olan Çin'in işbirlikleri ile Orta Doğu'ya, Balkanlara yeni bir nefes, yeni bir katkı sunacağımıza inanıyorum. Bu yöndeki tüm gelişmeleri desteklemeye hazırız. Çin hükümeti de bu desteğe hazır" diye konuştu. 

'ÇİN İLE TİCARET HACMİ, 2018'DE 23,6 MİLYAR DOLAR OLDU'

Türkiye ile Çin arasındaki ticari bağların 5 bin yıllık geçmişi olduğunu kaydeden Pekcan, "Bu bağları 21. yüzyılda karşılıklı yatırımlara taşımamız gerekiyor. Temmuz başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile beraber Çin'i ziyaret ettik. Hedeflerimizin ortak olduğunu görmekten memnun olduk. Burada da bakan yardımcısı ile yol haritasının üzerinden geçtik. Expo Pekin 2019'a katılarak Çin'den ilgi gördük. Burada İEF'e partner olarak katılan Çin 9 farklı eyaletten 61 firmayla 150 kişilik katılım yaptı. Bu firmalar yatırımları arttırmak amacıyla verimli görüşmeler yapıyor. Kasım ayında Çin'e ithalat fuarına gideceğiz. 2001 yılında 1,1 milyar dolar olan Çin ile ticaret hacmimiz, 2018 yılı itibarıyla 23,6 milyar dolara ulaştı" dedi. 

"DEVLET STRATEJİSİ OLURSA DAHA HIZLI YOL ALIRIZ"

Çin'in, Almanya ve Rusya'dan sonra Türkiye'nin ticaret partneri olduğu 3'üncü ülke sırasında yer aldığını dile getiren Bakan Pekcan, Çin ile ticarette dengesizlik olduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu: "İhracatımız yaklaşık 3 milyar dolar iken ithalatımız 20 milyar dolar civarındadır. Rusya'dan sonra dış ticaret açığı verdiğimiz ikinci büyük ülke Çin'dir. Ticaret hacmini arttırarak nasıl dengeli hale getirebiliriz bunun üzerinde çalışıyoruz. Türkiye'de 61 Çinli yatırımcı firma var. Çin'in sadece 2018'de dünyaya yaptığı doğrudan yabancı yatırım 129 milyar dolar yani Türkiye'ye yatıracak çok şey var. Çinli yatırımcıların Türkiye'ye yatırım yapmakta geç kaldığını görüyorum. Türkiye Avrupa'nın en büyük nüfusuna sahip. OECD ortalamalarına göre en çalışkan, en verimli, en rekabetçi iş gücüne sahip. Yatırımlar açısından avantajlı konumda. Birlikte gidilecek çok adım var. Çin'in birçok şehrini gezdim. Çin ile ortak işbirliklerine çok önem veriyorum. Türk firmalarına sesleniyorum Çin satın almak için uzak değilse satmak için hiç uzak değil. Çin pazarı biraz zor olabilir ama sabırlı olun. Mutlaka sonucunu alırsınız. Yapacak çok işimiz var bunun için niyetimiz var. Türkiye'ye yapılacak yatırımlar konusunda Çin devlet firmaları öncü olabilir. Devlet stratejisi olursa çok daha hızlı yol alırız."

ÇİN'DEN TÜRKİYE'YE ALTYAPI YATIRIMI

Çin Halk Cumhuriyeti Ticaret Bakan Yardımcısı Li Chenggang da Çin ile Türkiye arasındaki karşılıklı ziyaretlerin yoğunlaştığını belirterek, "Bu temmuz ayında Çin'e yaptıkları ziyarette iş birliği ile önemli fikir birliğine varıldı. Yeni bir sayfa açıldı. Türkiye ile daha dengeli ticaret ve ekonomik ilişkilerin gelişmesi konusunda mutabakatta bulunduk. Altyapı tesisleri konusunda işbirliğimiz mevcut. Çinli şirketlerin Türkiye'deki altyapı tesisleri 15 milyar dolara ulaştı. Yatırım konusundaki iş birliği çok önemli ivme kazandı. Çinli şirketler Türkiye'de 2,78 milyar dolar yatırım yaptı. Turizm iş birliğinin ciddi potansiyeli var. 2018, Çin'de Türkiye yılıydı. 400 bin turist Türkiye'ye geldi" diye konuştu. 

Çin Uluslararası Ticareti Destekleme Konseyi (CCPIT) Başkan Yardımcısı Zhang Shenfeng de Çin ve Türkiye arasında bugünden eski çağlara kadar uzanan antik İpek Yolu üzerinden bir dostluğun sürdüğünü dile getirdi. Özellikle son zamanlarda Çin şirketlerinin Türkiye'deki ticaret hacminin 100 milyonu aştığını belirten Shenfeng, "Bir kuşak bir yol girişimi hız kazandırdı. Türkiye'ye gelen Çinli sayısı 400 bini aştı. Türkiye'nin güzelliği Çinlilerde iz bıraktı. Dünyada karmaşık bir ortam varken Çin tüm ticaret endeksleri mantıklı bir aralıkta bulunmakta. Çin'de reform devam ediyor. İki ülkenin tamamlayıcı avantajları var. İkili ticaret git gide artmakta" diye konuştu.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de "Çin'in kültürel değerlerini, müziğini, edebiyatını İzmirlilerle buluşturmak istiyoruz. Bugünden itibaren Çin Türkiye ilişkilerinin İzmir üzerinden yeni bir mecraya taşınacağını düşünüyorum. İzmir demokrasinin yaşam biçimi haline geldiği yerlerden biri. Çin ise kağıdın, pusulanın, matbaanın doğduğu yer. İnsanlık tarihini yönünü Çin'e borçlu. Bu iki uzak gibi görünen coğrafyayı birbirine bağlayan konu ise ticaret. Çin ve İzmir arasında kurulan köprüler İzmir'i Asya'ya Çin'i ise Akdeniz'e bağlayacak" diye konuştu. 

DHA

Editör: Haber Merkezi