Gizem TABAN/İZ GAZETE- Tam kapanma döneminde semt pazarlarının kurulmasına izin çıkmaması nedeniyle gelen tepkiler üzerine pazaryerleri için yeni bir karar alındı. İçişleri Bakanlığı Genelgesi’ne göre tam kapanma dönemi içerisinde 8 ve 15 Mayıs 2021 tarihlerine denk gelen Cumartesi günleri 10.00-17.00 saatleri arasında yaş sebze/meyve ile fide satışı yapan pazaryerleri açık olacak. Pazaryerlerinin tam kapanma sürecinde haftada 1 gün olmak üzere toplamda 2 gün açık olması kararı soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Üretici ve pazarcı ürününün elinde kalması endişesini yaşarken vatandaş da fiyatların yükselmesi ihtimalinden dolay kaygı duyuyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan İzmirli Ziraat Mühendisi Hakan Bodrumlu ile Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Zerrin Çelik, üreticinin, pazarcının, halkın mağdur edilmemesi ve fiyat artışlarının önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.

‘ÜRETİCİ SIKINTIDA’
Üretici için haftanın 1 günü ürününü satabilecek olmasının büyük bir sıkıntı olacağını söyleyen Ziraat Mühendisi Hakan Bodrumlu, “Üretici, ürünü satsa da satmasa da toplamak zorunda. Ürünü hasat etmezse yeni gelecek ürünleri engellemiş oluyor. Üretici hasat etti, hale götürdü ama müşteri yok, çünkü pazarlar kapalı ama marketler açık. Market, kendi hesabını yapar 5 kasa satıyorsa 5 kasa alır, 6 kasa almaz. Ama pazarcı ‘3 liraysa 2 buçuk liradan ver hepsini alayım’ der. Akşam sabah 5 liraya satar, akşam 3 liraya satar. Markette bu sistem olmaz, tek bir fiyat koyar. Ülkeye market sistemini dayatmaya çalışıyorlar ancak üreticilerin ürünlerinin birinci derece satıldığı yerin pazarlar olduğunu gördüler. Kapanma kararının da açılma kararının da tarımsal açıdan plansızlığını görüyoruz. Üretici, ürünleri hasat etmek zorunda olduğu, ürünler beklemeye gelmediği ve bin bir dertle ürettiği için haftanın 1 günü satabilecek olması büyük bir sıkıntı” diye konuştu. 

‘FİYATLAR ARTACAK’
Sebze ve meyve hallerinde fiyat artışı yaşanacağını belirten Bodrumlu, bu artışın pazara ve dolayısıyla vatandaşa da yansıyacağını ifade etti. Bodrumlu, “Halciler ucuz olan malı yine ucuz olan yerden alacak. Halciler için satılmama gibi bir problem olmaz. Alımlar 1-2 gün önceden başlar ama son gün ciddi bir fiyat artışı olur. Cumartesi günü tüm pazarcı esnafı tezgahlarının hepsini açmak isteyecek. Bunun için tüm tezgahlarına mal alması gerekiyor, bu malları da hallerden alacak. Normalde 10 kasa alacağı ürünü 30 kasa alacak. Aşırı bir talep olacak ve mevcut mal talebi karşılayamayacağı için fiyat artacak. Dolayısıyla pazarda da fiyat artacak. Vatandaş, malların marketlerde aşırı pahalı olması ve taze olmamasından dolayı pazarlara hücum edecek. Ürün, hallerden yüksek fiyata geldiği için vatandaş pazarda da yüksek fiyata alacak Burada suçlu kim? Bunu dayatan plansız sistem” açıklamalarında bulundu.

‘TUHAFİYECİLERİN SUÇU NE?’
Pazardaki tuhafiye esnafının da mağdur olduğunun altını çizen Bodrumlu, “Pazarlardaki tuhafiye esnafı bayram yaklaşıyor diye bir sürü ürün aldı. Vatandaş bayram için alışveriş yapacak diye bu insanlar bir sürü yatırım yaptı. Virüs sebze meyveden bulaşmıyor da bu ürünlerden mi bulaşıyor? Bu insanların günahı ne? Bu insanlara bir gün bile açma izni verilmiyor” dedi. 

‘ONLİNE PAZAR’ ÖNERİSİ
Hem üreticinin hem esnafın hem de vatandaşın mağduriyet yaşamaması için çözüm önerisinde bulunan Bodrumlu, “Her pazarın bir internet satış sitesi olsun. Buna da yerel yönetimler yazılım desteği versin. Her semtteki pazarların internet satış siteleri oluşturulsun ve o pazardaki esnafların bu sisteme entegresi sağlansın. Bu internet sitesi üzerinden vatandaş sipariş versin, pazarcılar elden teslim etsin. Böylelikle insanlar hem sokağa çıkmadan alışveriş yapabilir hem esnaf malını satabilir hem de çiftçi ürününü ekonomik olarak değerlendirebilir” ifadelerini kullandı. 

‘TEHLİKELİ BİR DURUM’
Semt pazarlarının üreticiler için kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan ZMO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Zerrin Çelik, “Tarımsal üretimde birçok ürünün uzun süreli muhafazası mümkün değil. O nedenle üreticiler ürünlerini her gün toplamak ve satmak durumunda. Ne yazık ki bu dönemde ürünlerini satamayıp çöpe döken, tarlasında bırakan üreticilerimiz var. Süpermarketlerin yer aldığı tedarik zincirinde küçük üreticiler, yeterli ürünü sağlayamayacağı düşüncesiyle genellikle dışlanmaktadır. Küçük üreticilerin ürünlerini satabildiği en önemli yerler semt pazarlarıdır. O nedenle kapalı olması üreticilerimiz açısından tehlikeli bir durum. Semt pazarları, kent yaşamında kamusal toplanma mekânlarıdır. Semt pazarları kamusal alan olmakla devleti temsil etmektedir. O nedenle süpermarketlerin, her gün, pazarların ise sadece iki gün açık olmasına izin vermek temsiliyet açısından da hem üreticiler hem de halk açısından sıkıntılı bir durumdur” diye konuştu.

‘MAĞDURİYETİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ’
Fiyat yükselişinin, üreticin ve halkın mağdur olmasının önüne geçilmesi gerektiğini kaydeden Dr. Çelik, “Genelgede önlemler olarak pazar tezgâhları arasında üç metre mesafe olacağı ve pazar alanlarını genişletileceği belirtiliyor. Bazı pazaryerleri kapalı alanlar. Bu alanlarda nasıl genişleme yapılabilecek? Bunun sorun yaratacağını ve daha az pazarcının, üreticinin yer almak zorunda kalacağını düşünüyoruz. Ayrıca genelgede ürünlerin köylü ürünü olacağı ifade ediliyor. Çok güzel bir düşünce ancak bunun tespiti nasıl yapılabilecek o da önemli bir konu. Diğer taraftan tüm bu belirsizlik ve kısıtlar, ürün fiyatlarının yükselmesi tehlikesini de barındırıyor. Bu durum da tüketicilere olumsuz yansıyacaktır. Devletin temsil edildiği bu kamusal alanların hem üreticilerin mağdur olmasının hem de halk yığılmalarının ve fiyatların yükselmesinin önüne geçilmesi için en iyi mekânlar olduğu unutulmamalıdır. O nedenle pazarların normal günlerinde açık olmasının yapılması gereken en doğru karar olduğunu düşünüyoruz” açıklamalarında bulundu.

Editör: Haber Merkezi