Bülent Kepenek ile Emek Dünyası programının konukları Konak Belediyesi Meclis Üyesi ve Lokanta İşletmecisi Doğan Kılıç ile Kafe Restoran İşletmecisi Gülper Ergün ve oldu. Esnafın 14 aydır kapalı olmasına rağmen herhangi bir destek alamadığını belirten Kılıç, federasyon başkanının esnafın yaşadığı mağduriyeti gidermek için herhangi bir çalışma yapmadığını söyledi. Aç kapaların yeme içme sektörünü bitirme noktasına getirdiğini söyleyen Ergün ise en büyük sorunun örgütsüzlük olduğunu dile getirdi.

‘BORÇLAR ERTELENMELİ’

Pandemiden en çok etkilenenlerin esnaf kesimi olduğunu söyleyen Doğan Kılıç, Erdoğan’ın açıkladığı destek paketiyle ilgili, “En son açıklanan paketi ikiye ayırdılar. Ben ve benim gibi birçok esnaf 14 aydır kapalı. Bu sürede sadece 2 bin lira destek aldık. Pandemi sürecinde yazlığım vardı onu sattım. 14 ay anca yetti. Nasıl geçineceksin başka? SGK ile ilgili erteleme yapılması yönünde talebimiz oldu. En az 1 yıl ertelenmeli. Çünkü dükkânlar kapalı. KOSGEB’den 75 bin liralık destek almak da çok zor. Çünkü borçsuz olman gerekiyor. Ancak bu kriterlere uyan esnaf yok denecek kadar az” diye konuştu.

‘SEKTÖR CİDDİ BİR KAN KAYBI YAŞIYOR’

Çalışanlarından ancak yarısının Kısa Çalışma Ödeneği’nden yararlanabildiğini belirten Gülper Ergün, “Amasız fakatsız herkesin bundan faydalanması gerekiyordu. Hizmet sektörünü en çok yaralayan durum budur. 14 ayın 5 ayı açık kalabildik. İlk aylar idare ettik ama sonraları kredilerle ayakta durabildik. Sektör ciddi bir kan kaybı yaşıyor. Turizm sektörü içinde yer alıyoruz. Aslında iyi hizmet vermemiz gerekiyorken niteliksiz bir süreç yaşıyoruz” açıklamasında bulundu.

‘HÜKÜMETTEN DAHA FAZLA İMKÂN SUNDUK’

Pandeminin faturasını yeme-içme sektörünün ödediğini dile getiren Kılıç, “Günah keçisi biziz. AVM’lerin önleri tıklım tıklım dolu. Turist geldiğinde sadece Çeşme’yi, Bodrum’u gezmeyecek. Kemeraltı Çarşısı’nı da görecek. Biz belediye olarak esnaf odalarının taleplerini geri çevirmiyoruz. Abdül Başkan da esnaf dostudur. Esnaf Masası’nı ilk kuran başkandır. Tüm ilçelerde de kurulması gerekiyor. Belediye olarak 6 ay işgaliye parası almadık. Ceza yazdırmadık. Belediye olarak tüm imkânları sunmaya hazırız. Kahveci esnafına nakdi yardım da yapıldı. berberlere koli desteği, hijyen paleti verildi. Hükümetin sunduğundan daha fazla imkân sunduk” dedi.

‘SESİMİZİ ÇIKARAMADIK’

AVM’lerde bulaşmayan virüsün kafelerde bulaşmasına anlam veremediklerini söyleyen Ergün, “Açık alanlarda virüsün bulaşma istatiğini görmek istiyoruz. Bilimsel verilerini görmek istiyoruz. Toplu ulaşımda, AVM’de bulaşmayan virüs kafelerde nasıl bulaşıyor öğrenmek istiyoruz. Neden günah keçisi ilan ediliyoruz. Temsiliyetimiz çok zayıfmış. Meslek derneklerimiz var. Türkiye’de TURED ve TÜRES var ama bunlar da zayıf kaldı. Sektör çalışanları sıkıntıları iletemediler. Örgütlü gücümüz yoktu. Sesimizi çıkaramadık. Bu konuda sıkıntılar yaşadık. 17 gün kapanma yapılacak dediler. Tamam dedik. 17 gün sonunda değişen bir şey yok. Bunun pandemiyle mücadelesi yok. Artık yaşam tarzına müdahale olarak görüyoruz” diye konuştu.

‘KONUŞUYOR AMA İCRAAT YOK’

Federasyon başkanının esnafın hakkını savunmadığını aktaran Kılıç, “Federasyon başkanı 14 aydır randevu alamadım deyip hakkımızı savunmuyorsa o senin acziyetindir. Geçen günlerde pazar yerleri kapanmıştı. Pazarcılar Odası Başkanı esnafın hakkını savunarak bu yasağın kalkması için mücadele etti. Yemek sepeti gibi uygulamalarda komisyon yüzde 12. Bir de motokurye verdiklerinde yüzde 38’lere çıkıyor. Bir esnaf ne kadar kazanıyor ki yüzde 38 komisyon verecek. Bunlar böyle yapılmamalı. Oturup pazarlık edeceksiniz. Bizim bir sürü ortaklarımız var. Hakkımızı arayacak oda başkanları nerede? Televizyona çıkıp konuşuyor ama icraat yok” şeklinde konuştu.

Ödedikleri vergilerin zor günde esnafa geri dönmesi gerektiğini ifade eden Kılıç, “Hiç sokağa dökülmeyen esnaf kesimi varsa bu yeme-içme sektörüdür. Hükümete karşı eylem yapmayan meslek kesimidir. Ahilik geleneğinden geldiğimiz için mi sabırlıyız bilmiyorum. Kaç tane esnaf arkadaş intihar etti. Biz bu devlete vergi ödüyoruz. Zor gün geçiriyoruz. Bunların bize geri dönmesi lazım. Hakkımızı arayacak insanlar da çıksın bunları konuşsun” diye konuştu.

‘1 HAZİRAN’DA AÇILMA BEKLİYORUZ’

“Aç-kapaların yaşanması da esnafı olumsuz etkiledi” diyen Ergün, “Son bir aylık açılmada çok ciddi bir hazırlık, tadilat yaptık. Sonrasında açtık. O masrafları, borcu bitirmeden tekrar kapattık. Hiç açılmasa daha iyidir. 1 Haziran itibariyle tekrar açılma bekliyoruz. Ama umarım 19.00’a kadar açık değil de en azından 22.00’a kadar açık tutarlar” şeklinde konuştu.

‘GÜVENSİZLİK VAR’

Dünyanın Türkiye’ye karşı güvensizlik yaşadığını dile getiren Kılıç, “Aşı konusunda sıkıntılar var. Şampiyonlar Ligi Finali’ni de bizden aldılar. Neden aldılar? Güvensizlik yüzünden. Sürekli aç kapat yaptıkları için Kovid yüzünden endişe ettiler. 17 gün kapattınız. İnsanlar yazlıklarına, köylerine gittiler. Hastalığı bir yerden bir yere taşıdılar. Yasak varsa herkes ikamet adresinde kalmalıydı. Vaka sayısı 5-6 binden 60 bine çıktı. Şimdi 12 binlerde. Daha da yükselecek diye korkuyoruz. Bu ülke bizim. O turist gelecek. Ekonomi canlanacak. Herkes bu pastadan payını alacak. Ama Formula 1, Şampiyonlar Ligi alındıysa bunu sorgulamak lazım. Aşılamada öncelikli olmasa gereken bizim meslek dalımız. Çünkü biz insanlara hizmet veriyoruz. Ne kadar eldiven, maske takarsan tak aşı olmadan olmuyor” ifadelerini kullandı.

‘BİZİM ALACAĞIMIZ VAR’

Erdoğan’ın ‘helallik’ çağrısını da değerlendiren Kılıç, “Cumhurbaşkanının bizden alacağı yok ki bizim alacağımız var. Sen bana borçlusun, borcunu vermiyorsun sonra da hakkını helal et diyorsun. Nasıl olacak? Hakkını helal eder mi? Önce bize bakacak. Babalar önce evladına bakar sonra helallik ister” dedi.

‘DERDİMİZİ ANLATIRDIM’

Son olarak İzmir Lokantacılar Odası Başkanlığı adaylığı ile ilgili konuşan Kılıç başkan olması halinde yapacaklarını şöyle anlattı: “Valiliğe gittim. Hiç açmayan iş yerlerimiz var. Bunlarla ilgili basın açıklaması yapılmasını talep ettim. Vali yardımcısı, kamu görevlisi olduğum için yapamayacağımı söyledi. Eğer oda başkanı olsaydım sesimizi duyurmak için bu açıklamayı organize ederdim. Oda başkanının yapması gereken o kadar çok şey var ki. Bu dönemde esnaf faydasına esnaf kooperatiflerinden kredi kullandırıyorum. Oda başkanının yapması gerekenleri bizler yapıyoruz. Sadece o koltukta oturup, siyah plakalı araca binmekle olmuyor. Dışarıya çık dolaş. Ankara’ya git kimle görüşmen gerekiyorsa görüş. Derdimizi anlat.”

Gülper Ergün de yanlış yürütülen pandemi sürecinde esnafın yapması gerekenleri belirterek, “Sonuca odaklı daha güncel eylemler yapılabilirdi. Sosyal medyadan gündem yaratılabilirdi. Sivil itaatsizlik yapılabilirdi” dedi.

‘EN BÜYÜK SORUN ÖRGÜTSÜZLÜK’

Örgütlü bir mücadele olmadığı için seslerimi duyurmakta zorluk yaşadıklarını belirten Ergün, “Stopaj vergilerini, kiraları ödedik. Açıklanan her yardımın altında bir ama-fakat var. Bornova’da esnafım. Orada bir tane esnafa yardım yapılmadı. Hep bir kriter koydular. 14 aydır bir yardım görmedik. Ülkemizde STK’ların, meslek örgütlerinin, sendikaların daha fazla örgütlenmesi gerekiyor. En büyük sorun örgütsüzlük. Bu korku cumhuriyetini yıkmamız gerekiyor” diye konuştu. Hükümetin süreciyi yönetemediğini de söyleyen Ergün, “Öngörülü siyaset denilen bir şey var. Bir karar veriyorsunuz ama sonrasında ne olacak, sonuçları ne olacak düşünmek gerekiyor. İyi niyetli ve yapı bir süreç yürütmek gerekiyor” dedi.

Editör: Haber Merkezi