İzmir'de oturan iç mimarlardan Betül Sezgin ve İklim Polat Yalçıner, pandemi nedeniyle insanların çalışma ortamlarını evlerine taşıdığını belirterek, bu nedenle ev içi tasarımların değiştiğini dile getirdi. İç mimarlar olarak evlerin tasarım süreçlerine müşterilerle birlikte karar verdiklerini anlatan Betül Sezgin, çalışma odası bulunan evlere talebin artığını belirterek, "Değer ihtiyaçtan doğarmış. Müşterilerimiz ihtiyacı fark ettiği için onun değerli olduğunun farkına vardı. Evde mutlaka bir çalışma alanı olması gerekir. Eskiden bunun çok gerekli olmadığını düşünen kişiler şimdi evlerinde mutlaka bir çalışma odası istiyor. Bu odaların gün ışığından faydalanması için çaba harcarken yapay ışıkla da kendilerini iyi hissetmelerini sağlıyoruz" dedi.

'PANDEMİ SONRASI, EVİN İÇİNDE ÇALIŞMA ALANI İSTEYENLER ARTTI'

Evlerin iç düzeninde esnek mekanlar yarattıklarını kaydeden Sezgin, metrekarelerin büyüklüğüne göre düzenlemeler yaptıklarını dile getirdi. Koronavirüs salgını nedeniyle bir anda evlere kapanıldığını söyleyen Sezgin, "İnsanlar başlangıçta nerede çalışacağını bilemedi. Kullanıcılar bunu kendileri ayarladı. Tam iç mimarlara ihtiyaç duyulan bir dönemdeyiz. Çünkü pandemiden sonra evin içinde çalışma alanı isteyenlerin sayısı arttı. Bu alanları hazırlarken mutlaka aydınlatmaya dikkat ediyoruz. Çünkü uzun süre çalışıldığında gözün yorulmaması önemli. Havalandırma ve iklimlendirmeyle ilgili de ihtiyaçlar arttı. Evlerde artık ısı pompası yerine güneş enerjisi tercih ediyoruz" diye konuştu.

'EKOLOJİK VE SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRÜNLER TALEP EDİLİYOR'

Müstakil ve bahçeli evler ile geniş balkonlu apartman dairelerinin daha fazla tercih edildiğini söyleyen Betül Sezgin, şöyle devam etti:

"Doğaya özlem var. İnsanlar artık mutlaka yeşilin yada doğanın bir parçasını evlerinde görmek istiyorlar. Bahçeli evlerde bundan daha çok faydalanıyorsunuz. Daha hijyenik ve size özel oluyor. Asansör kullanmıyorsunuz. Başkalarıyla ortak kullandığınız alanlar oluşmuyor. Tabi biraz bütçeyle ilgili. Ama yine de apartman dahi olsa pandemi sürecinde mümkün olduğu kadar doğayla iç içe olmaya, ekolojik ürünler kullanmaya ve sürdürülebilir malzemelerle çalışmaya gayret ediyoruz. Artık müşteriler de bunu talep ediyor."

'İNSANLAR DOĞAYLA BÜTÜNLEŞİK MEKANLARDA OLMAK İSTEDİKLERİNİ FARK ETTİ'

Evlerin içinde yeni ihtiyaçların ortaya çıktığını ifade eden iç mimar İklim Polat Yalçıner de insanların artık alışverişten geldiklerinde paketlerini bırakacakları bir yer aradıklarını dile getirerek konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bu dönemin kahramanları aslında iç mekanlar. Ama insanlar iç mekanda zaman geçirdikçe aslında doğayla da bütünleşik mekanlarda olmak istediklerini fark etti. İnsanın doğayla iç içe olması eğiliminden yola çıkarak iç mekanda bitkilere yer veriyoruz. Gün ışığının iç mekana olabildiğince fazla alınmasını sağlayan tasarımlar uyguluyoruz. Eve geldiğimiz zaman dışarıdan aldıklarımızı koyacağımız paketleme alanları hazırlıyoruz. İç mekan hava kalitesi ve filitreleme her zaman çok önemliydi. Bahçeli evlerde havuzun yanına giyinip soyunma kabinleri hazırlıyoruz. Bu sayede eve temiz girilmesini amaçlıyoruz. İnsanlar ne kadar doğayla iç içe mekanlarda bulunursa fizyolojik ve psikolojik olarak daha iyi etkileniyorlar."

DHA

Editör: Haber Merkezi