Uluslararası Pamuk Danışmanları Komitesi'ne (ICAC) göre geçen sezon 26.8 milyon tona çıkan dünya pamuk üretiminin bu sezon ekim alanlarındaki sınırlı daralma ve su teminindeki zorluklar nedeniyle, yüzde 2 azalarak 26.3 milyon tona gerilediği, buna karşılık tüketimin 26.8 milyon tona çıkarak üretimi geçtiği tahmin ediliyor. Çin'nin pamuk stoklarının azalması nedeniyle diğer ülke stoklarındaki artışlara rağmen dünya stoklarının 18.8 milyon tondan 18.2 milyon tona gerilediğini belirten Ulusal Pamuk Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Bertan Balçık, geçen sezon 8 Cent/kg kadar gerileyen ortalama fiyatlarda bu sezon için önemli bir değişiklik öngörülmediğini ifade etti. ICAC 2017-2025 döneminde küresel lif talebinin 25.5 milyon ton artarak 121 milyon tona çıkacağını tahmin ettiğini söyleyen Balçık, "Bu dünya pamuk sektörü için önemli bir fırsattır. Bu dönem zarfında doğal ürünlere eğilimdeki artışla birlikte kişi başına pamuk tüketiminin 4 kiloyu, dünya pamuk tüketiminin de 5.3 milyon ton artarak 32 milyon tonu geçeceği öngörülüyor. Dünyanın önde gelen pamuk ülkeleri, Çin, ABD, AB ve Afrika ülkeleri de dahil, pamuk üretimlerini giderek artan oranlarda destekliyor. 2016/17 sezonunda 4.4 milyar dolar olan doğrudan ve dolaylı desteklerin 2017/18 sezonunda 5.9 milyar dolara çıktığı hesaplanıyor. Bu anlamda Türkiye doğrudan destek veren on ülke arasında toplam destek tutarında 3'üncü, kg ürün başına destekte ise 4'üncü sırada yer alıyor" dedi.

"EKİM ALANLARI ARTTI, VERİM VE REKOLTE DÜŞTÜ"

Türkiye İstatistik Kurumu tahminlerine göre geçen sezon Türkiye'de ekim alanlarının yüzde 5'lik bir artışla 525 bin hektara çıkması ve ortalama tarla veriminin 494 kg/dekara yükselmesi sonucunda 2 milyon 570 bin ton kütlü pamuk üretildiğini ifade eden Bertan Balçık, şöyle konuştu; "Konseyimiz ekim alanlarındaki artışa katılmakla birlikte ekim sezonunun yağışlı geçmesi ve çimlenme sorunları nedeniyle tekrarlanan ekimler, yaz aylarında yaşanan iklim değişkenlikleri, hastalık ve zararlılarla savaşta çeşitli nedenlerden ötürü başarı sağlanamaması ve nihayet ülke üretiminin yarıya yakınını oluşturan Şanlıurfa'da olumsuz hava koşulları nedeniyle hasadın zamanında tamamlanamamasına bağlı olarak sezon içinde 456 kg/dekar olan tarla verimi öngörüsünü 420 kg/dekar olarak revize etmiş ve böylece kütlü rekoltesi için 2 milyon 200 bin ton, lif rekoltesi için de 838 bin ton değerlerini öngörmüş bulunmaktadır. Pamuk üretim maliyetleri geçen yıla oranla alan başına yüzde 56, kilogram kütlü başına yüzde 61 ve kilogram lif başına yüzde 58 artmıştır. Yapılan değerlendirmede bu yüksek artışın büyük oranda ithal girdilere dayalı ilaçlama, gübreleme ve hasat maliyetlerindeki artışlardan kaynaklandığı tespit edilmiştir. Mazot desteği ile akaryakıtın toplamdaki payı yüzde 11'den yüzde 6'ya gerilemiş, buna rağmen yukarıdaki tablo ortaya çıkmıştır."

"PAMUK FİYATLARI MALİYETLERİN GERİSİNDE KALDI"

Hasat döneminde yurt içi pamuk fiyatlarının, dolardaki artışa rağmen, yurt dışı fiyatların önemli ölçüde gerisinde kalması ile birlikte piyasanın bir türlü canlanmamasının pamuk çiftçilerinde hayal kırıklığına neden olduğunu savunan Başkan Bertan Balçık, "Türkiye üretiminin büyük bölümünü kapsayan Adana, İzmir ve Şanlıurfa Ticaret Borsalarında tescili yapılan 79 bin 663 ton mahlıç pamuğun genel ortalama değeri 9 lira 27 kuruş olmuş, dahası kasım ayında bu değer tescili yapılan 135 bin 623 ton pamuk için 8 lira 72 kuruşa gerilemiştir. Buna göre pamuk üreticilerimiz, ülke ortalaması olarak, ekim ayında maliyetlerinin 7 kuruş, kasımda ise 62 kuruş altında gelir elde etmişlerdir. Yurt içi pamuk fiyatları dünya piyasalarının gerisinde kaldı, buna rağmen iç piyasa yeterince canlanmadı" dedi. Türkiye'nin sürdürülebilir pamuk üretimi için daha ucuza daha kaliteli pamuk üretmek zorunda olduğuna dikkat çeken Balçık, tekstil ve hazır giyim sanayicilerinin ithalat yapmak zorunda kaldığını öne sürdü. Balçık taleplerini şu şekilde dile getirdi: "Fark ödemesi pamuk desteği gelecek sezon için en az 1 TL olmalıdır. Mazot desteği güncel akaryakıt fiyatları dikkate alınarak en az yüzde 50 oranında artırılmalıdır. Destekler önceden duyurularak en az üç, tercihan beşer yıllık dönemler halinde sürdürülmelidir. Lisanslı depoculuk hızla yaygınlaştırılmalıdır. Tamamı üreticilerden oluşan Tariş, Çukobirlik, Antbirlik gibi Tarım Satış Kooperatiflerinin Lisanslı Depoculuk Desteklerinden yararlanması sağlanmalıdır. Ürünlerini lisans depolarda saklayacak üreticilerin çırçırlama hizmeti için ödedikleri yüzde 18 KDV, yüzde 1'e düşürülmelidir. Analiz desteği verilerek, çırçır işletmelerinin de lisanslı depoculuğa katılması sağlanmalıdır. Ekim alanları ve rekolte tahmin çalışmaları modern teknolojiler kullanılarak güvenli ve hızlı şekilde yapılmalı,  sonuçları önceden duyurulan tarihlerde düzenli olarak paylaşılmalıdır. Pamukla ilgili stratejik öneme sahip kararların ilgili birimler ve bakanlıklar arası koordinasyonla alınması ve uygulanması sağlanmalıdır."

DHA

Editör: Haber Merkezi