Gizem TABAN/İZ GAZETE- Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, ihracatçılar açısından 2021 yılını değerlendirirken 2022 yılına ilişkin de hedef ve beklentileri anlattı. Ege Bölgesi ve İzmir'in ihracatta önemli bir yere sahip olduğunun altını çizen Eskinazi, ihracatçıların sorun ve taleplerine ilişkin de açıklamalarda bulundu. Hükümetin açıkladığı yeni ekonomi modelini ihracatçılar özelinde değerlendiren Eskinazi, yatırım için Türkiye'de güven ortamının sağlanması gerektiğine dikkat çekti. Eskinazi, EİB bünyesindeki çalışmalarına dair de bilgiler verdi.

 '2021 BAŞARILI BİR YIL OLDU'

2021 yılının ihracatçılar açısından başarılı bir yıl olduğunu belirten Jak Eskinazi, "2021 yılı ihracatçı için iyi bir yıldı. İhracatçılar her ay rekor kırdı. İhracatta fiyat artışları oldu, bunun sayesinde de ihracatımız arttı. Ayrıca 2020 senesinin yapılamayan ihracatı vardı, onun getirmiş olduğu pozitif bir etki de oldu. Ve pazara yakınlığımızın getirmiş olduğu avantaj ile Avrupa pazarında biraz daha yer almaya başladık. Bu önemli etkenler bizi rekorlara taşıdı. Pandemi devam etmesine rağmen 2021 yılı bizim için çok başarılı bir yıl oldu" dedi.

'YÜZDE 10 ARTIŞ BEKLİYORUZ'

EİB'in ve İzmir'in 2021 yılı ihracat rakamları ve 2022 yılı hedefleri hakkında açıklamalarda bulunan Jak Eskinazi, "EİB'in 2021 yılı ihracat rakamı 16 buçuk milyar dolar, bunu 2022'de 18 milyar dolara yükseltmeyi hedefliyoruz. İzmir'in 2021 yılı 11 aylık ihracat rakamı 13 milyar 416 milyon dolar, yeni yıla kadar bunun yaklaşık 15 milyar dolara çıkacağını öngörüyoruz.  Yeni yılda, İzmir'in ihracatında yüzde 10 artış bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

'İZMİR'DE YOK YOK'

Eskinazi, ihracatta Ege Bölgesi ve İzmir'in önemine dair ise şöyle konuştu: Ege ve İzmir'de her türlü ihracat var. Rakamlara baktığımızda bunu görüyoruz. Ege ve İzmir olarak Türkiye'nin lokomotifi oluyoruz. Her şeyi yapabilen ender bölgelerdeniz. İzmir'de yok yok. Tarım, sanayi, insan gücü, eğitimli iş gücü, her şey var. Avrupa ve dünyayla iletişimde her yerden ilerideyiz. Dolayısıyla bu bölgenin ihracat sektöründe öne çıkmaması için hiçbir sebep yok, ki zaten öne çıkıyoruz. İzmir'in potansiyeli etrafına da sıçrıyor. Ege Bölgesi şu an Türkiye'nin en şanslı bölgelerinden bir tanesi. Önümüzdeki süreçte mevcut sorunlar aşıldığında Ege, daha da parlayacaktır."

'KUR RİSKİ İSTEMİYORUZ'

Hükümetin açıkladığı yeni ekonomi modelini ihracatçılar açısından değerlendiren Eskinazi, kurdaki dalgalanmaya ilişkin konuştu. Eskinazi, "Açıklanan ekonomi modelinin şu an ihracatçıya çok bir faydası olmadı. Desteği de yok. İhracatçı stabil kur ister, kur riski istemiyor. Dolar 10 lira olsun ya da 15 lira olsun ama stabil olsun. Dolayısıyla ihracatçı şu an en riskli zamanını yaşıyor" dedi.

'ENGEL KOYMAYIN YETER'

İhracatçıların kredi sorununa değinen Eskinazi, "İhracatçılar şu an Merkez Bankası kaynaklı kredilerin hiçbirini alamıyorlar, EXİMBANK haftalardır kredi vermiyor. İhracatçının kredisi olmazsa bu işi zaten yapamaz. Kredi sorununun çözülmesi çok önemli. Bu tür belirsiz ortamlar ihracatı negatif etkiliyor. Merkez Bankası'nın kaynaklarının ihracatçıya yönelmesi lazım, EXİMBANK'ın ihracatçı için daha kullanılır halde olması lazım. İhracat teşviklerinin ödenmediğini artık söylemiyorum bile! Aslında ihracatçı teşvik de istemiyor, 'önümüze engel koymayın yeter' diyor" açıklamalarında bulundu.

'İTHALAT HER ZAMAN ŞART'

İthalatın ihracata etkisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eskinazi, "Bizde hammadde yok, enerji yok. Enerjiyi de hammaddeyi de ithal etmemiz lazım. Bizim için ithalat her zaman şart. İthalat olmasa ihracat da olmaz. Türkiye'nin ihracatının ithalatını karşılama oranı 80-85 olduğu zaman idealdir. Ancak bizim ihracat fazlası verecek bir ülke olmamız için mutlaka hammadde yatırımlarını ve enerji problemimizi çözmemiz lazım. Türkiye bu açığı hizmet ihracatıyla, turizm geliri ile ilgili çalışmalarla kapatabilir" diye konuştu.

'GÜVEN ORTAMI GEREKİYOR'

Uluslararası ilişkilerin Türkiye'deki ihracata yansımalarını da değerlendiren Eskinazi, şunları söyledi: "Şu anda bizim en büyük sıkıntımız; ülkenin yurt içinde ve yurt dışında güven endeksinin çok düşük olması. Bu ülke güven endeksini yükseltmediğimiz müddetçe her zaman bu sıkıntıları yaşarız. Türkiye'nin işsizliği ve genç nüfusu çok, yatırıma ihtiyacı var ama bu ülke insanının bu yatırımı yapacak sermayesi yok. Ülke insanının böyle bir sermayesi olmayınca da bizim yurtdışından yatırım yapacak, sermaye getirecek kuruluş ve firmalara ihtiyacımız var. Bunun için Türkiye'de bir güven ortamının sağlanması lazım. Biz ülkede hukuk sistemini çok bozduk. Dolayısıyla bizim hukuk sistemini ve güven ortamını sağlamlaştırıp Türkiye'ye gelecek olan yabancı sermayenin güvenle ve rahatlıkla gelmesini sağlamamız lazım" açıklamalarında bulundu.

'BİRBİRİNDEN AYIRMALIYIZ'

Ülkede bir erken seçim olması halinde ekonomiyi nasıl etkileyeceğine dair açıklamalarda bulunan Eskinazi, "Politika ile ticareti birbirinden ayırmamız lazım. Mevcut hükümet de olsa hükümette bir değişim de olsa Türkiye'ye yatırımın önünün açılması lazım" dedi.

'İSTİKRARIMIZI KORUYABİLİRSEK...'

İhracat alanlarına ilişkin 2022 yılı öngörülerini açıklayan Eskinazi, "2022 senesi için herkesin elinden geleni yapacağına eminim. Ancak çelik ihracatçılarımız yüzde 20 civarında bir düşüş yaşayacaklarına dair beyanda bulundular. Bu alanda hem fiyatlardaki gevşeme hem de arz-talep dengesinde bir oynama var. Mermer ihracatçılarımıza gelince, bu alanda en büyük pazar olan Çin, lojistik sebeplerden dolayı fiyatlar yükseldiği için kendi ocaklarını açtı. Bu alanda bir azalma var ama bu Türkiye'ye yaradı. Çünkü Türkiye mermer işinde katma değerli işler yapmaya başladı. Hazır giyim ve tekstil zaten rutin, dünyada rayına oturmuş ve kendisini ispat etmiş bir sektör. Bu noktada, normal düzeyde bir artış olacaktır. Tarım ise Türkiye'nin en önemli kollarından bir tanesi. Tarımı arttırdığımız müddetçe bu alandaki ihracatımızı da mutlaka arttırırız. Bunun için de tarım konusunda bazı teknolojileri uygulamamız ve ülkeye yatırım yapmamız lazım. Şu anda tarıma dayalı ihtisas bölgeleri kuruluyor, bunlar olduğunda tarım artacak. Tarımda da 2022'de normal düzeyde bir artış olacaktır. 2022 senesinde çok büyük bir artış değil ama 2021 senesindeki istikrarımızı koruyabilirsek, bunu başarı sayarız. Çünkü biz zaten 2021 senesinde 2023 hedeflerini yakaladık" ifadelerini kullandı.

'YARININ TİCARETİ DEĞİŞECEK'

EİB bünyesinde yaptıkları çalışmaları da aktaran Eskinazi, "Bilindiği üzere Türkiye enerjisini ağırlıklı olarak doğalgaz ve kömürle sağlıyordu, bunu yenilenebilir enerjiye çevirmek mecburiyetindeyiz. Bunda da başarılı olduk. Bakanlıklarla koordinasyonu sağladık, Türkiye artık yüzde 50'nin üzerinde yenilenebilir enerji üreten bir ülke haline geldi. Bizim bölgemizin böyle bir potansiyeli var. Biz zaten Yenilenebilir Enerji İhracatçı Birliği kurmaya çalışıyoruz.  Hem güneş hem rüzgâr enerjisi üretebilen bir bölgeye sahibiz. Üyelerimizi bunlara yönlendiriyoruz. Yeni fabrikalarını kurarken çatılarını güneş enerjisiyle kaplamaları, yağmur suyunu biriktirip kendi işletmelerinde kullanmaları, atık sularını nasıl arıtmaları gerektiği, diğer atıklarını nasıl ayrıştırıp döngüsel ekonomiye dönüştürmeleri gerektiği gibi pek çok konuda eğitimler veriyoruz. İyi bir mesafe kat ettiğimizi de düşünüyorum. Bununla ilgili çok yoğun bir eğitim programımız var. Aynı zamanda fabrikalarımızı Z kuşağının taleplerine göre de hazırlamaya çalışıyoruz. Yarının ticareti değişecek, o yüzden buna hazırlanmamız lazım. Biz de EİB olarak bunları yapmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi