Gizem TABAN/İZ GAZETE- Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) ‘Türkiye’de Seçmen Profili ve Yeni Trendler’ konulu bir basın toplantısı düzenledi. İstanbul Ekonomi Araştırma Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Can Selçuki’nin katılımıyla İzmir’de bir otelde gerçekleştirilen toplantıda EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer ve iş dünyası temsilcileri yer aldı. Toplantıda EGİAD Başkanı Yelkenbiçer, ekonomi dünyasının siyasetten beklentilerini açıklarken Selçuki ise kurucusu olduğu “türkiyeraporu.com” internet sitesi ile Türkiye genelinde yaptıkları anketlerle ilgili sunum yaptı.

GENÇLER VE KADINLAR

EGİAD’ın, Türkiye’nin daha güçlü ve güvenli bir geleceğe sahip olması için çalıştığını kaydeden Yönetim Kurulu Başkanı Yelkenbiçer, ekonomi dünyasının siyasetten beklentilerini sıraladı. Yelkenbiçer, “Öncelikle bir “genç iş insanları” kuruluşu olarak, siyasetten ilk beklentimiz gençlerin ve kadınların karar verici pozisyonlarda olmaları. Bunun için siyasi partilerin yönetim seviyesindeki yaş ortalamalarına ve kadın oranlarına bakmak yeterlidir, çünkü kendi içinde gençliğe ve kadınlara yer vermeyenlerin, seçildikten sonra da aynı tutumu sürdürdüklerini biliyoruz. Çağımızın gerekliliği değişimdir ve bu ancak genç liderlerin ve kadın liderlerin önlerinin açılmasıyla mümkündür. Tüm partilerimizden bunu sözleri değil, eylemleriyle göstermelerini, yönetim kademelerinin yaş ortalamasıyla ve kadın oranlarıyla bize değişim niyetlerini kanıtlamalarını talep ediyoruz” dedi.

EĞİTİMDE BAĞIMSIZLIK

“Eğitim sistemimizde tam bağımsızlık istiyoruz” diyerek konuşmasını sürdüren Yelkenbiçer, “Akademi özgür düşüncenin doğduğu yerdir. Üniversitelerimizin siyasetten uzak bir yapı içerisinde, kendi kendini yönetme ilkesine dönmeleri hususunu ısrarla talep ediyoruz. Yine eğitimden devam edersek ilk, orta ve lise eğitimimizin 21.yüzyıl yetkinliklerine göre yapılandırılmasını, analitik düşünce, bilim ve teknolojiye yönelmesini tartışmak istemiyoruz.  Öğrencilerimizin barınma sorunlarının çözülmesini istiyor, eğitimde fırsat eşitliği gereğince tüm öğrencilerin çağdaş ve tarafsız barınma imkanlarına ulaşmasını savunuyoruz” dedi.

ŞEFFAFLIK VE LİYAKAT

Yönetişim alanında sivil toplumun, iş dünyasının, özel sektörün ve kamunun uyumlu bir bütün gibi çalışabileceği, fikir ve etkileşime açık, tabandan tavana doğru giden bir anlayış içerisinde işlemesini zorunlu gördüklerinin altını çizen Yelkenbiçer, “Toplumun tüm tabakalarında görevlerin liyakat esasına göre ve şeffaf bir şekilde dağıtılmasını istiyoruz. Kurumlarımızın yeniden şeffaflık, liyakat, bağımsızlık ve hesap verilebilirlik ilkeleri esasında organize edilmesini istiyoruz. Cumhuriyetin tüm kazanımlarının, devlet kademelerinin akılcı ve verimli çalışmasıyla mümkün olduğunu, namuslu ve çıkar gözetmeyen yöneticiler kadar, onlara yol gösteren sağlam kurallarla gerçekleştiğini biliyoruz. Güçlü liderlerden çok, güçlü kurumlara ve çağın gerektirdiği kurallara ihtiyacımız olduğuna inanıyoruz” açıklamalarında bulundu.

ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK VE İSTİKRAR

İş dünyası olarak, ekonomik olarak planlamanın, öngörülebilir ve istikrarlı bir yönetişim şeklinin tahsis edilmesini acilen istediklerini vurgulayan Yelkenbiçer, “Tüm dünyada kabul görmüş ekonomik sistemlerin ve bilimsel yaklaşımın ülkemiz için de geçerli olduğunu biliyoruz. Denemeler yapmaya veya kısa dönemli kararlara kırılgan ekonomimizin dayanmadığını görüyor, iş dünyasının önünü görmesi, yatırım ve istihdamın sürebilmesi için güvenilir ekonomik politikaya ihtiyacı olduğunun altını çiziyoruz. Daha güçlü bir gelecek için maddi olmayan kaynaklarımıza, yani iş gücümüze de çok önem veriyor, çağa uygun şekilde tüm kapasitemizi dönüştürmemiz gerektiğini hem dijital hem yeşil dönüşümün artık bir zorunluluk olduğunu biliyoruz. Tüketim odaklı büyüme yerine, istihdam yaratan adil ve çevre odaklı yeşil büyüme istiyoruz.  İnovasyon ve teknolojiyi destekleyecek, beyin göçünün önüne geçecek, gençlerimizi ülkelerinden kaçırmayacak bir politika, çatışmacı olmayan ve tüm evlatlarını kucaklayan bir politik yaklaşım talep ediyoruz. Atatürk’ümüzün de bizlere gösterdiği hedef olan muasır medeniyetler seviyesine erişme hedefinin de ancak böyle bir yaklaşımla olacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

LAİKLİK VE DEMOKRASİ

Laik ve çoğulcu demokrasinin hiçbir seviyede tartışılamayacağını, kuvvetler ayrılığı ilkesinin günlük hayata yansıması olan bağımsız yargı ve denetim mekanizmalarının korunmasını talep ettiklerini belirten Yelkenbiçer, şunları söyledi: “Yasama, yürütme ve yargının her birinin birbirinden bağımsız olarak kendi sorumluluk alanlarında güçlendirilmesini istiyor ve birbiriyle çatışma yaşamadıkları bir sisteme ihtiyaç duyuyoruz. Birçok alanda güven ihtiyacımız olduğu gibi toplumdaki çatışmaları dindirmek için, toplumsal barışı tahsis etmek için hukukun üstünlüğünü en öncelikli çalışma alanı olarak görüyoruz.  İş dünyası özelinde de güven tahsis etmek ve yatırım ortamını yeniden sağlamak için hukuka duyulan güvenin artmasını istiyoruz. Ülkemizdeki her canlının onurlu yaşam ve varlığını sürdürme hakkının garanti edilmesini, güvence altına alınmasını talep ediyoruz. Kadın-erkek, yabancı-göçmen, çocuk, hayvan, ağaç-orman demeden bu talebimizi ısrarla her fırsatta dile getiriyoruz.

‘MERKEZE KOŞTURMAYA BAŞLADI’

EGİAD Başkanı Yelkenbiçer’in ardından kürsüye çıkan İstanbul Ekonomi Araştırma Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Can Selçuki ise ‘Türkiye’de Seçmen Profili ve Yeni Trendler’ başlığında bir sunum yaptı. Yaptıkları anket çalışmalarıyla ilgili bilgiler paylaşan Selçuki, Türkiye’de sağ ve solun kendi içerisinde bugüne kadar oy geçirgenliği gösterdiğini ancak günümüzü özel kılan durumun ise ilk defa bloklar arasında geçişlerin olduğunu dikkat çekerek, “Çok uzun süre sonra milliyetçi bir İYİ Parti ile CHP arasında bir ittifak var. Bir sağ bloka karşı mücadele ediyor. 2023 seçimlerini önemli kılan bu olay. Türkiye’de seçmen kitlelerini ayırdık ve 6 farklı grup çıktı. 2017’ye baktığımızda merkezde boşluk var, çünkü 20 yılda kutuplaşma siyaseti vardı, yeterince oyunuz varsa kimseye ihtiyacınız yoktu. Ancak 2017’de referandum yaşadık ve 50+1 geldi. Bunun sayesinde o duvarları yıkmaya başladık. Artık yüzde 40 yetmiyor, 50+1 gerekiyor. Herkes merkeze doğru koşturmaya başladı. Çünkü kazanmanın kuralı değişti” açıklamalarında bulundu.

‘İTTİFAKLAR BAŞA BAŞ’

2023 seçimleri öncesinde yaptıkları ankette siyasetteki son durumu paylaşan Selçuki, 2022 ocak ayı itibariyle Cumhur İttifakı ile Millet İttifakı’nın başa baş olduğunu söyledi.  Cumhur İttifakı’nda düşüşün yanında Millet İttifakında yükselme gözlemlediklerini aktaran Selçuki, kararsızların yüzde 11,2 seviyesinde olduğunu ve 2023 seçimlerinin kaderini HDP seçmeninin karar vereceğini ifade etti. AK Parti’de eylül 2020 itibariyle düşüşün başladığını belirten Selçuki, CHP’nin dalgalı süreç izlediğini aktarırken son 2 yılda İYİ Parti’nin yıldızının parladığını dile getirdi.

‘DIŞ MİHRAK ALGISI YIKILDI’

Ekonomi alanında yaptıkları anketlerle ilgili veriler hakkında da bilgi veren Selçuki, ekonominin kötüleşme sebebi olarak dış mihrakların gösterilmesi algısını verilerle kırıldığını belirterek, 2019 yılından sonra yapılan anketler sonrası vatandaşın ekonominin daha da kötüleşeceğini belirttiğini ve kötüleşme sebebi olarak ise yüzde 56.8’in ekonomi yönetimini işaret ettiğini ifade etti. Selçuki, “Mart 2017’de yüzde 30 ekonomi çok kötü diyordu. Ekim 2019 sonrasında yapılan anketlerde bir yıl içinde yüzde 54 çok daha kötü olacak diyor. Ekonomide kutuplaşma duvarları yıkılıyor. 2021 sonunda iktidar partisi ile muhalefet partisi seçmeni ekonominin kötü olduğu konusunda hemfikir. Türkiye 1980’den beri sınıfsal anlamda ilk defa bir ortaklık yaşıyor. Derin fakirlik hissediliyor. Eylül 2021’de ankette; ürünlerdeki artışın sebebini sorduğumuzda yüzde 56.8’i ekonomi yönetimi derken, yüzde 17 dövizdeki artış dedi. Dış mihrakların oranı azalmış durumda” diye konuştu.

‘GENÇLERİ ISKALIYORUZ’

Ekonomi bu kadar kötüyken iktidar değişmeyeceğini belirten Selçuki, ekonominin bu kadar kötü olmasının iktidarın değişmesi için önemli bir etken olduğunu ancak yeterli olmayacağını söyledi. Değişime sebep olabilecek seçmen gruplarına değinen Selçuki, gençlerin sisteme güveni kalmadığını belirterek şöyle konuştu: “Değişime sebep olabilecek gruplardan birincisi; huzursuz muhafazakarlar, bunlar kararsızlar içerisinde yer alıyor.  2015 yılından beri kazandıklarını kaybetmeye başladılar. ‘Reis bizi sahip çıkar’ diyorlardı ama şimdi farklı bir hissiyat var. Çünkü kazandıklarını artık kaybediyorlar. İkinci grup ise gençler. Z kuşağı var. Gençlerin yüzde 13’ü aylık bazda geçinmeyi istiyor. Gençlerin, siyasete, hukuka, sisteme hiçbir güveni kalmamış durumda. 2023 yılında 85 milyon içinde 15 milyon genç olacak. Gençleri kalkınmanın stratejik ortağı yapmamız gerekiyor. Siyasi partiler gençleri stratejik ortağı yapmıyor. 2023’te kim kazanıyor bilmiyorum ama gençliği ıskalıyoruz. Gençler STK’lara güveniyor, bir kurtarıcı beklemiyorlar. Kurtuluşun kendilerinde olduklarının farkındalar ve bir şey yapmanın farkındalar.”

‘ERKEN SEÇİM OLMAYACAK’

Erken seçim ihtimali üzerinden değerlendirmelerde bulunan Selçuki, erken seçim olmayacağını, sebebi olarak ise şubat ayı gibi seçim kanunda değişiklik öngörülmesini işaret etti. Beklenilmesi gereken diğer bir konunun ise muhalefetin Cumhurbaşkanı adayının kim sorusu olduğunu belirten Selçuki, “Bunu bir müddet görmeyeceğiz. Kemal Kılıçdaroğlu son ana kadar anketlere bakarak aday olmak istiyor. Anketlerdeki duruma göre bir belediye başkanını aday gösterebilir” dedi.

Editör: Haber Merkezi