EBSO seçim takviminin henüz belirlenmediği bir aşamada, önce İzmir Başkanlar Kurulunun 01 Ağustos 2022 tarihli toplantısında sözlü, ardından 8 Ağustos 2022 tarihinde yazılı açıklama ile, sahip olduğu değerler ve demokrasi anlayışı gereği ESİAD Yönetim Kurulu ve Başkanlığı’ndan ayrılacağını duyuran Karabağlı, edindiği tecrübenin kendisine güç katacağına inandığını söyledi. Karabağlı, “ESİAD ile EBSO’nun ortak amaçlara hizmet ettikleri, birbirini tamamladıkları ve destekledikleri göz önünde tutulduğunda, Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı sürdürdüğüm ESİAD’da gerçekleştirdiğimiz çalışmaların ve edindiğim tecrübelerin EBSO Yönetim Kurulu Başkanlığı sürecinde bana güç katacağına inanıyorum” dedi.

İş hayatına, özel bir elektronik sanayi kuruluşunun araştırma geliştirme laboratuvarında başladığını belirten Karabağlı, “Sosyal hayatta, çeşitli dernek ve kurumlarda aktif olarak görev alıyorum. EBSO seçimlerinde Yönetim Kurulu Başkanlığı’na aday olmam sebebiyle Mart 2021’den beri sürdürdüğüm ESİAD-Ege Sanayici ve İşinsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanlığı görevimi 6 Eylül 2022 tarihinde bırakmış bulunuyorum. Aktif olduğum diğer üyelik ve görevler arasında, EBSO-Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Üyeliği ve Elektrik Bileşenleri ve Ölçme Cihazları Sanayi Komitesi Başkanlığı, BASİFED-Batı Anadolu Sanayici ve İş Adamları Federasyonu Yönetim Kurulu üyeliği, TÜSİAD üyeliği bulunuyor. İş hayatımda katettiğim aşamalarda girişimci yönüm çok büyük rol oynadı. Girişimcilik, tutku ve enerji gerektirir. Bunlara üretim sevdam da eklenince, adım adım, akıllı sayaç konusunda ülkemizde yüzde 80’den fazla pazar payına sahip olan LUNA markasına ve küresel düzeyde sektörün liderlerinden olan İsviçre firmasıyla birleşmeye kadar geldik” şeklinde konuştu.

EBSO’nun sadece İzmir ve Ege Bölgesi’nin değil, ülke sanayisinin güçlenmesinde de önemli rol oynadığını düşündüğünü ifade eden Mustafa Karabağlı sözlerine şunlarıda ekledi; “EBSO’ya Şubat 2013’den bu yana üyeyim. 2018 yılında EBSO Meclisine girdim ve Elektrik Bileşenleri ve Ölçme Cihazları Sanayi Komitesi Başkanlığı’na seçildim. Gelişmiş ülkelerin gücünün sanayiden geldiğine, ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasının sanayiden geçtiğine inanıyorum. Rekabet gücü yüksek bir Türk sanayisi için Odalarımızın önemli rol oynadıklarına inanıyorum. İşte bu noktada, iş hayatımda geldiğim aşama ile, deneyimlerim, vizyonum, enerjim, uzlaşmacı ve çözüm odaklı kimliğim, proje üretme özelliğim, ülkeme hizmet etme sevdamla, EBSO’yu daha da ileri götürebileceğimize inandığım için Yönetim Kurulu Başkanlığına aday olmaya karar verdim.

SANAYİ SORUNLARI AŞILACAK 

Türkiye sanayisinin sorunlarının nasıl aşılacağı konusunda da değerlendirmede bulunan Karabağlı , “Sanayicilerimizin yaşadığı sorunlara, sadece Ege Bölgesi veya ülkemiz özelinde bakmak doğru değildir. Türk sanayisindeki sorunlar, küresel gelişmelerle etkileşim halindedir. Bu noktada, ülkemiz sanayisinin sorunları ile küresel gelişmelerin sanayimiz üzerinde yarattığı beklenmeyen ve/veya öngörülmesi gereken etkilerini ayrıştırmak ve buna göre tedbir almak gerekir. Örneğin, küresel rekabet gücümüzün artırılması bakımından sanayi üretiminde yeşil ve dijital dönüşüme ayak uydurulması, yenilenebilir enerjinin artarak kullanılması, katma değeri yüksek üretime geçilmesi kaçınılmazdır. Dolayısıyla, yol haritalarımızı bu gerçeklere göre çizmemiz, yatırım planlarımızı buna göre yapmamız gerekmektedir. Öte yandan, sanayimizin bilimsel ve teknolojik gelişmelerle beslenebilmesi için sanayi dünyası ile üniversiteler, teknoparklar, araştırma merkezleri arasında güçlü bir işb irliği yapılması gerekmektedir. Bu noktada İzmir, sanayi-teknoloji ekosisteminde Türkiye genelinde ilk sıralarda yer almaktadır. Biz sanayiciler bu avantajı iyi kullanmalıyız. Sanayi-teknoloji ekosistemine mesleki eğitimi de eklememiz ve bu ekosistemi sanayi-teknoloji-mesleki eğitim üçgenine dönüştürmemiz kritik öneme sahiptir. Ayrıca, küresel oyuncularla iş birliğine açık olunması da sanayicilerimizin uluslararası rekabet gücünü artıracaktır” dedi.

SANAYİDE KATMA DEĞER

Sanayide katma değerin önemini vurgulayan Karabağlı, “Yüksek teknolojiyi ve katma değeri önceleyen ve ithal girdiyi düşürecek üretim üzerine atılması gerekmektedir. Bir başka ifadeyle ekonomik bağımsızlığın yolu artık teknolojik bağımsızlıkla mümkündür. Örneğin çip konusu, küresel düzeyde sanayicilerin en önemli sorunlarından biri haline geldi. Son dönemde birçok fabrikanın çip krizine bağlı olarak kapasitelerinin altında çalışmak zorunda kaldığı, üretimde temin sürelerinin uzadığı bir gerçektir. Türkiye çip üretimine odaklanarak önemli bir hamle yapabilir. İzmir’in sanayi alt yapısıyla, yetişmiş insan gücüyle, üniversite ve araştırma merkezleriyle, coğrafi konumuyla bu hamleyi başlatma kapasitesine sahip olduğuna inanıyorum. Stratejik bir planlamayla, güçlerimizi birleştirerek daha fazla gecikmeden bir başlangıç yapabiliriz” dedi.

Editör: Haber Merkezi