CHP İzmir Milletvekili Kani Beko Erdoğan’ın kabine toplantısı yaptığı açıklama ile gündeme oturan Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin kıdem tazminatının yok edilmesi anlamına geldiğini belirtti. AKP’nin yıllardır kazanılmış işçi haklarını gasp etmeye çalıştığını söyleyen Beko, kıdem tazminatı ve işçi hakları için sonuna kadar mücadele edeceklerini belirtti.

Beko’nun açıklaması şöyle; ‘’Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre hükümet işçilerin mevcut kazanılmış kıdem tazminatı hakkını budamak için hareket geçti. Cumhurbaşkanı Kabine Toplantısının ardından yaptığı açıklamada tamamlayıcı emeklilik sistemini (TES) gündeme getirmiştir. Peki nedir bu TES? Ben size kısaca söyleyeyim; Bu düzenleme kıdem tazminatının gasp edilmesidir. Hakkımızın yok edilmesidir. AKP hükümeti ve saray tüm emekçileri güvencesiz ve kuralsız çalıştırmak istiyor. Emekçilere kölelik dayatıyorlar. Kıdem tazminatını fona devretme iddiası ile kıdem tazminatını kaldırarak iş güvencemizi yok edeceklerini ilan ediyorlar.

AKP’den işçi dostu olması beklenemez…

Bu iktidar tarafından işçinin her tür kazanılmış hakkı, tazminatı yük olarak görülmektedir. Sermaye lehine işçinin emekçinin kazanımı, birikimi, hakkı, hukuku ayaklar altına alınmak istenmektedir. Bunlar yeni değil diyebilirsiniz… Zaten AKP’den işçi, emekçi, emekli dostu olması da beklenemez ama artık sabrımızın sonuna geldik. Kriz vurmuş, emekçinin işçinin geleceği kararmıştır. Covid19 salgınının yaralarını sarmakla uğraşması gerekenler pandeminin yarattığı kaybı acıyı hafifletecek adımları atması gerekenler yemiyor içmiyor emekçinin işçinin her tür kazanımını tartışmaya açmak için çalışıyorlar. İstiyorlar ki hesabını vermedikleri vergilerin başına işçinin emekçinin alın terini hakkının hukukun başına gelsin istiyorlar. Kıdem tazminatını fona devredelim, hakkını hukukunu ayaklar aldıklarımız hesap vermek zorunda kalmayacağımız bir düzen kuralım istiyorlar.

Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir

Bir kez daha uyarıyorum bu nokta kırmızı çizgimizdir. Deprem paralına yaptığınız gibi kıdem tazminatlarımızı siyasetin finansmanında kullandırmamak için demokratik yollarla hakkımızı koruyacağız. İşçi insan demek, aile demek, devlet demek, çocuk demek, okul harçlığı demektir. Hayatlar maliyet değildir. Üretmey,e çalışmaya değer yaratmaya insanca bölüşme ihtiyacımız var. Ödenmesi gerekli kıdem tazminatlarının miktarını azaltmak kabul edilemez. Primleri devletin finanse etmesi ya da işsizlik fonundan karşılanması diyerek tekrar emekçinin sırtına yüklenmesi söz konusu edilemez. Emekçinin hakkını ödeyin! Kıdem tazminatının bütünleştirici emeklilik olarak görüyorum diyen damat beye bir kez daha ve üstüne basarak hatırlatmak isterim ki, Kıdem tazminatı bizim kırmızı çizgimizdir. Türkiye’nin işçileri, emekçileri 1936’dan bu yana kıdem tazminatı hakkına sahiptir.

Onlar kaybedecek biz kazanacağız

Ve bu hak 83 yıldır temel bir işçi hakkıdır. AKP uzun zamandır bu hakkı gasp etmenin peşindedir. Fona devretmenin ne olduğunu depremde gördük. İşçi sermayedarın canı istediğinde sokağa atılsın istenmektedir. İşçi sürekli ezilsin, hiç sesi çıkmasın, hiç hakkı hukuku olmasın isteniyor. Bunu kabul etmemiz söz konusu değildir. Geleceğimize, çocuklarımızın geleceğine, ülkemizin geleceğine sahip çıkmak için mücadele etmek ahlaki, sınıfsal ve siyasal bir görevdir. Hepimizin görevidir. Bu görevimizi sonuna kadar yerin getireceğiz ve elbette ki onlar kaybedecek biz kazanacağız.''

Editör: Haber Merkezi