Nil KAHRAMANOĞLU/İZGAZETE -  Yaşanan ekstrem hava durumunun üreticiyi vurduğunu söyleyen İzmir Ziraat Mühendisleri Odası önceki dönem Başkanı Yüksek Ziraat Mühendisi Ferdan Çitçi ise zararın devlet tarafından karşılanması gerektiğinin altını çizdi. Yaşanan durumun diğer bölgeleri daha fazla etkilendiğini ifade eden Çiftçi, “Ancak İzmir üreticisi de fazlasıyla etkilendi. Öncelikle hasadı devam eden kirazda ve diğer meyvelerde kalite kayıplarına yol açtı, hızla olgunlaşmaları getirdi” dedi.

Havadaki ani sıcaklık değişimlerinin etkisinin ileriki süreçte görüleceğinin belirten Çiftçi, “Geçtiğimiz hafta içerisinde yaşadığımız 40 derecenin üzerindeki sıcaklıklar etkisini ne yazık ki önümüzdeki hasat zamanı göreceğiz. Özellikle narenciyede mandalina ve zeytin de bu etki daha fazla olacaktır. Meyve dökümleri ve meyve tutmamalarını verim kayıpları olarak yaşayacağız. Sadece bununla kalmadı 40 derecelerden 16-18 derecelere inen bir sıcaklık düşüşü yaşadık. Bu da bitkilerde strese sebep olur. O nedenle bağlar da dâhil olmak üzere tüm ürünlerde verim ve kalite kayıpları yaşanacaktır” diye konuştu.

‘PAMUK VE MISIRDA SORUN YAŞANACAK’

Üretimde yaşanan zararın çiftçiler açısından büyük bir yük olduğunu dile getiren Çiftçi, “Bergama bölgemizde yaşayan çiftçilerimiz son yağışlardan ciddi bir şekilde etkilendi. Her taraf sular altında kaldı. Özellikle pamukta ve mısırda bu sorunlar yaşanacak. Pamuğu ekmiş olanların tohumu toprakta kaldı, çürüdü. Ekemeyenler gecikmiş oldu. Bu da ciddi bir kayba neden oldu. Toplamda baktığımızda Trakya’dan Mersin’e, Antalya’ya ve birçok bölgede yağmurdan, doludan, sıcaktan yaşanan ciddi zararlar söz konusu. Pandemi günlerinde üretimin zorlaştığı ve maliyetlerin çok yüksek olduğu bir dönemde bu zararları yaşaması çiftçimizin kaldıracağı bir yük değildir” dedi.

‘AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMELİ’

Sorun yaşanan yerlerin afet bölgesi ilan edilmesi gerektiğini vurgulayan Çiftçi, “Hem afet bölgesi ilan edilmeli hem de her şeyden önce çok net söylüyorum; çiftçilerin zararlarını devlet karşılamalıdır. Çünkü çiftçinin burada hiçbir kabahati yoktur. Çoğu zaman sigortalanacak gelire bile sahip olamıyor. Sigortalansa da sıcaklıklarla ilgili yaşanacak kayıpları sigorta karşılamıyor. Ne yazık ki dosya kapsamına alınmıyor. Alınsa da geri ödemelerde sıkıntılar yaşanıyor. Çiftçilerimizi destekleme kapsamında bu zararlarının devlet tarafından karşılaması gerekmektedir. Bu yük çiftçinin sırtına yüklenemez. Kamusal görev olarak devlet bunu sahiplenmeli ve çiftçiyi yalnız bırakmamalıdır. Bu çiftçinin üretmeye devam edebilmesi için önemlidir. Sadece onlar için değil aynı zamanda tüketici için de önemlidir. Sağlıklı, güvenli gıdanın sürdürülebilir bir şekilde üretilmesi ve tüketicilerin de ona ulaşabilmesi açısından son derece önemlidir” şeklinde konuştu.

‘DÜZENİN DEĞİŞMESİ GEREKİYOR’

Son olarak yaşanan pandemi süreci ve sıcaklık değişikliklerinin fiyatlara yansımamasının mümkün olmayacağını da sözlerine ekleyen Çiftçi şunları söyledi: “Zaten şu anda tüketici ve üretici aleyhine düzensiz bir tarım piyasa düzeni var. Örneğin; patates, soğan tarlada kaldı. Özellikle soğanda ihracat yasağı olması nedeniyle tarlada kalmasına rağmen tüketiciler olarak soğanı bu süreçte pazardan 5 liralardan aldık. Halen 3 buçuk lira civarında alıyoruz. Bu üreticinin ürününü tarlada kalmış olmasına rağmen böyle bir düzeni yaşıyoruz. Bunu ölçemediğimiz için bir şey söyleme zor ama eğer ürün kaybı yaşasaydık bu elbette ki tüketiciye yansıyacaktı. Yine yoksul halkı vuracaktı. Çünkü onun mutfağına yansıyacaktı. Özellikle en alt gelir grubunda olan yoksul, emekçi kesim bundan en fazla etkilenen kesim olacaktır. He zaman olduğu gibi emeğiyle geçinenler için zor bir süreçti. Bu gıda fiyatlarındaki yükseliş ne yazık ki yine onları vuracaktır. Bunun olmaması için bu düzenin değişmesi gerekmektedir.”

Editör: Haber Merkezi