İz Televizyonu ekranlarında yayınlanan ‘Pınar Teke ile Gün Doğdu’ programının konuğu Eğitim İş İzmir 3 No’lu Şube Başkanı Sevda Ketenci oldu. Sevda Ketenci, pandemi döneminde eğitim alanında yapılan çalışmaların bir kısmı için Bakanlığı eleştirdi.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın fırsat eşitsizliğini gidermek için yaptığı çalışmaları bilmediklerini ifade eden Ketenci, “Nasıl bir çalışma sürdürdüğünü hiçbirimiz duyamadık. Eğitimin paydaşları olan sendikalara bununla ilgili bir görüş sunulmadı. Özellikle pandemi sürecinde Bakanlığın aldığı yanlış kararları gösteren sendikalar olmuştu. 6 Eylül'de yüz yüze eğitime geçildi ama sınıflarda öğrenci seyreltilmesi gerçekleştirilemedi. Ciddi anlamda derslik ihtiyacımız var. Geçen yıl yaşadığımız deprem sonucu 100'e yakın okul binası yıkıldı, böylece o okulların öğrencileri başka okullara transfer edildi. Mevcut okul nüfusu ikiye katlandı. İzmir'de okul sınıfları 40 civarına çıktı, bu durumda hijyen koşullarından bahsedemiyoruz. Şu an İzmir'de hiçbir okulda güvenlik yok, tabii okul kendi bütçesinden güvenlik tutmadıysa. Bu süreci yaşarken, pandemi içindeki risklerin büyüdüğünü görüyoruz. Evet, yüz yüze eğitim kesinlikle şart. Ama sürecin yönetilmesine bakarsanız 'Yüz yüze eğitim doğru bir karar mı' sorusu bizde de canlanıyor” dedi.
‘CİDDİ RİSK SÖZ KONUSU’
Ketenci ayrıca, “Öğrencilerin ne kadar aşılandığı konusunda bir bilgimiz yok. Öte yandan anaokullarında ciddi bir risk söz konusu. Okullarda maske mesafe ve hijyene uyum sağlandığını söyleyebiliriz ama kış gelince ne olacak? Açık camlar kapatılacak, öğrenciler maskeyle koridorda kalacak. Maskeyle ders anlattığı için ses tellerinde iltihap oluşan ya da astımı başlayan öğretmen arkadaşlarımla karşılaştım. Bütün bu riskleri çözmek Bakanlığın görevi olmalı. Koşullar daha iyi hale getirilmeli, ek atama yapılmalı, bütçe arttırılmalı. Doğru bir bütçe ayrılıp, binaların güncellenir, öğretmen alımı yapılır ve müfredat güncellenirse hem öğrencilerin akademik ve sosyal becerilerinden taviz vermemiş olur hem de sağlıklı bir eğitim gerçekleştiririz” açıklamasında bulundu.
‘EŞİTSİZLİK VAR’
“Öncelikle laik ve bilimsel bir eğitim istiyoruz” diyen Ketenci, “Parasız, kamusal ve herkese eşit eğitim istiyoruz. Bakanlığın bütçesi arttırılmalı, okullara yatırım yapılmalı. Özellikle köy okullarına yatırım yapmazsınız, oradaki çocukların okula ve eğitime ulaşması için gerekli eksiklikleri tamamlamazsanız fırsat eşitsizliği yaratırsınız. Devlet özel okullara teşvik vereceğine, köy okullarına ve meslek liselerine yatırım yapsa fırsat eşitsizliğinden büyük oranda bahsedemeyiz. İstanbul'daki okulların fiziksel şartlarına bakarsanız, İstanbul ile İzmir arasında bile fırsat eşitsizliği görürsünüz. Çünkü İstanbul’un gerçekten çok konforlu binaları var” ifadelerini kullandı.
Ketenci ayrıca, “Yerelde en büyük yaşadığımız sorunlardan biri kapatılan sınıflar. Deprem sonrası hasar gören okulların acilen yapılması gerekiyor. Menemen’deki eski vergi dairesi binasını TÜGVA’ya verildi. Öte yandan sokakta kalan üniversite öğrencilerini biliyoruz. Bu çocukların kalacak yeri yokken bir binanın TÜGVA’ya ücretsiz verilmesi asla kabul edilemez” dedi.
