DUYGU KAYA/ İZ GAZETE-  24 Kasım Öğretmenler Günü öncesi Eğitim Sen tarafından 4 bin 565 öğretmenin katılımıyla “Öğretmenlerin Ekonomik ve Mesleki Sorunlarına Bakış Anketi” araştırmasında oldukça kritik sonuçlara ulaşıldı. Ankete katılan öğretmenlerin yüzde 70'i iş yerinde kendini güvende hissetmiyor.

Yapılan ankette ayrıca, 'Millli Eğitim Bakanlığı’nın sorunları çözmek için ürettiği politikaların gerçekçi olduğunu düşünüyor musunuz' sorusuna 'Hayır' diyenlerin oranı dikkat çekti.  Eğitim Sen İzmir 1 No'lu Şube Başkanı Necip Vardal, sonuçları İz Gazete'ye değerlendirerek, "Bu güvensizliğin oluşmasının çok somut adımları var. Milli Eğitim Bakanlığı bu topluluğu yönetirken sizi bir özne olarak kabul etmez ve bu yönetim süreçlerine sizi dahil etmezse, onun ürettiği politikaların da gerçekçi olmadığını düşünürsünüz" dedi.

'EKONOMİK SIKINTILAR PANDEMİYLE ZİRVE YAPTI'

Ankette“Aldığınız maaşın yaptığınız işin karşılığı olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna atılan öğretmenlerin yüzde 60’a yakını (2720 kişi) “ “Hiç karşılamıyor” yanıtı verirken, yüzde 38'i  “Kısmen karşılıyor” cevabını tercih etti.

Vardal buna yönelik, "Bizim sürekli insanca yaşamak için bir ücret talebimiz ve mücadelemiz vardı. Bu ankette bu mücadelenin ne kadar haklı olduğunu gördük. Ekonomik sıkıntılar pandemiyle birlikte zirve yaptı. Bunu devletin resmi rakamlarıyla karşılaştırırsak öğretmenlerin aldıkları ücretin, yoksulluk sınırının altında kaldığını görürüz. Bu sonuçlar da bunun ispatı" dedi.

ÖĞRETMENLER KENDİNİ DEĞERLİ HİSSETMİYOR

Yapılan ankette, “İş yerinizde kendinizi değerli hissediyor musunuz?” sorusuna öğretmenlerin yüzde 56’sı (2.559 kişi) “Hayır” yanıtı verdi. “İş yerinde kendinizi güvende hissediyor musunuz?” sorusuna verilen 'Hayır' yanıtının oranı ise yüzde 70. (3194 kişi)

'Kendinizi değerli hissetmediğinizde güvende de hissetmezsiniz' ifadelerini kullanan Necip Vardal, "Değer duygunuz sizin güveninizi de oluşturur. Bugün liyakat esasına göre yapılmayan atamalar, bu sonuçlara sebep olur. Öte yandan sözleşmeli, ücretli çalışan arkadaşlarımızın iş güvencesine sahip olmaması da güvende hissetmemizin sebeplerinden biri" diye konuştu.

SORUN SADECE EKONOMİK KOŞULLAR DA DEĞİL

“Ekonomik koşulları daha iyi olan bir iş teklifi alsanız, öğretmenlik mesleğini bırakmayı düşünür müydünüz?” sorusuna verilen yanıtlarda öğretmenlerin yüzde 70’i ekonomik koşulları daha iyi olan bir iş teklifi aldığında mesleğini bırakabileceğini düşünürken, Vardal bu sonucu, "Sorun sadece yoksulluk sınırının altında çalışan eğitim emekçileri olmamız değil. Öğretmenlik mesleğinin itibarı da zedeleniyor. Bir yandan ekonomik sorunlarla boğuşurken bir yandan da mesleğimizin itibarını zedeleyen örneklerle karşılaşıyoruz. Göreve gelen Milli Eğitim Bakanları'nın çoğu, ki özellikle 20 yılı kast ederek söylüyorum, bizi güvercine de benzettiler, çok tatil yaptığımızı da ifade ettiler. Son Milli Eğitim Bakanı ise öğretmenleri bütçeye yük olarak gördüğünü ifade etti. Bu da toplumun arasında saygınlığımızı yitirmeye sebep oldu, bu da öğretmenlerin meslekten ayrılmak gibi bir düşünceye girmesini sağladı" ifadeleriyle değerlendirdi.

'ÖNÜMÜZE KOYDUĞUNUZ PROJENİN BİR SONRAKİ ADIMI YOK'

Necip Vardal, “Millli Eğitim Bakanlığı’nın sorunları çözmek için ürettiği politikaların gerçekçi olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 94,5’i (4315 kişi) “Hayır” yanıtı vermesine yönelik şöyle konuştu:

"Bu güvensizliğin oluşmasının çok somut adımları var. Milli Eğitim Bakanlığı bu topluluğu yönetirken sizi bir özne olarak kabul etmez ve bu yönetim süreçlerine sizi dahil etmezse, onun ürettiği politikaların da gerçekçi olmadığını düşünürsünüz. Şimdiye kadar Milli Eğitim Bakanlığı'nın yürüttüğü bir dizi proje çıkarıldı. Müfredat içeriğinden alın, öğretmen atama sistemine kadar, uzaktan eğitim sürecine kadar üretilen politikaların toplumda karşılığı yok.Bazı olağanüstü durumlarda kolektif aklı oluşturmak gerek, buna ihtiyacınız var. Alanda bir çalışma yürüten, hem salgınla hem eğitimle uğraşan öğretmenlerimiz ile iletişim kurulmazsanız ürettiğiniz politikaların karşılığı olmaz. Önümüze koyduğunuz projelerin bir sonraki aşaması olmuyor, unutuyorsunuz."

MÜLAKATLARIN ADALETSİZ OLDUĞU DÜŞÜNÜLÜYOR

Eğitim- Sen'in yaptığı ankette, “Mülakat ile öğretmen alımının eşit, adil, geçerli ve yansız bir yöntem olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 91’i (4156 kişi) “Hayır” yanıtı verirken Vardal, "Bugün hayata geçirilmeye çalışılan mülakat, siyasi iktidarın kendisine muhalif olabilecek kişileri elemeye dönük bir uygulama. Bir nevi kadrolaşma. Mülakata tabii tutulan öğretmenlere sorulan soruların içeriğine baktığımızda, yazılı 90 puan civarı alıp mülakatta kalan öğretmenleri gördüğümüzde şunu anlıyoruz: Devlet kendisinden olmayana öğretmen olma imkanı tanımıyor, kendisinden olmayana, tırnak içinde söyleyerek, bir yaşam hakkının verilmediğini görüyoruz" ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi