GÜLSEN CANDEMİR / İZGAZETE - Öğrenci Veli Derneği İzmir şubeleri de İz Gazete’ye yaptığı açıklamada, yeni müfredat için “Son yıllarda giderek artan ölçüde toplumu kuşatan gerici- mezhepçi politikaların bir uzantısı olmaktan başka bir nitelik taşımamaktadır!” değerlendirmesi yaptı.

TAM BİR DAYATMA İLE UYGULANMAK İSTENİYOR

Öğrenci Veli Derneği Konak şube yönetiminden Turan Özüçelik gazetemize yaptığı değerlendirmede 2017 yılı başından beri, MEB büyük bir aceleyle, topluma “yeni müfredat” dayatmasında bulunduğunu, konunun tarafları ile bileşenlerinin değişiklikten uzak tutulduğunu ifade etti.

Turan Özüçelik “Böylesine önemli bir konunun yeteri kadar tartışılıp, bir uzlaşı sağlanmadan; yukarıdan bir oldu-bittiyle hayata geçirilmesinin, toplumdaki ayrışma ve kutuplaşmayı daha da derinleştireceği” yolunda uyarılarda bulunmuşsa da, bakanlık bildiğini okumuş ve sonuçta “yeni” müfredat kamuoyuna duyurulmuştur. Bizler Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) olarak, yapılan tüm değişikliklerin, anayasa ve Milli Eğitim Temel Kanunu’nda açıkça belirtilen “bilimsel, laik, demokratik olma; genellik ve eşitlik sağlama...” ilkeleriyle açık bir biçimde çeliştiğini; özellikle anayasadaki laiklik ilkesinin yok edildiğini; sadece belirli bir dinsel- mezhepsel inanç ve değerler sistemini dayatarak, toplumdaki “eşit yurttaşlık” duygusunu tamamen ortadan kaldırdığını düşünüyoruz. Okullarda dünyanın gelişmiş ülkelerindeki fiziki standartların sağlanmaya çalışılması yerine, “her okula mescit zorunluluğu” getirilmesi; laiklikle ilgili konu ve vurguların daraltılması; biyoloji dersinin “olmazsa olmazı” EVRİM konusunun “eskimiş ve çürütülmüş bir teori” gibi sunulması; “muamelat ve ukubat” ile cihat gibi konu başlıklarının müfredata dâhil edilmesi... gibi örneklerle öne çıkan bu değişiklikleri reddediyoruz!”diyerek derneğin tepkisini ortaya koydu.

‘ÇOCUKLARIMIZI SONUNA KADAR KORUYACAĞIZ’

İktidarın, çocuklarımız üzerinden “toplum mühendisliği” yapma arzusundan derhal vazgeçmesi gerektiğini söyleyen Veli Derneği yöneticisi, “Halkı bölen, eşitlik ve kardeşlik duygularını ortadan kaldıran bu ve benzeri gerici-mezhepçi uygulamalar, toplumsal bütünlüğümüzü temelinden sarsan son derece tehlikeli sonuçlar doğurma potansiyeli taşımaktadır. Bu dayatmalarda ısrar edilmesi durumunda, başta “sivil itaatsizlik” yöntemleri olmak üzere her türlü meşru yolla çocuklarımızı sonuna kadar koruyacağımız; onları asla karanlığa teslim etmeyeceğimiz bilinmelidir!” dedi.

Editör: Haber Merkezi