Türkiye genelinde, koronavirüs salgını nedeniyle 14 Mart'tan itibaren resmi ve özel eğitim kurumlarında eğitime ara verildi. Bir süre önce açılan kreş ve gündüz bakım evleri ile çeşitli kursların ardından 15 Haziran'dan itibaren özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde de öğrenciler kabul edilmeye başlandı. Uzun aradan sonra eğitim kurumlarına gelen öğrenci ve veliler, sosyal mesafe kuralına uyarak, bekleme salonlarına alındı.

Otizmli Aslıhan Erbaysal'ın (12) annesi Arzu Erbaysal, 3 yıldır aynı kuruma gelerek, özel eğitim aldıklarını anlattı. Evden çıkmadıkları için 3 ayı zor geçirdiklerini belirten Erbaysal, "Evde etkinlikler yapmaya çalıştık, spor yaptık. Kurabiye, kek, muhallebi yapımı gibi mutfak etkinliklerinde bulunduk. İnternet üzerinden bazı programlar araştırdım. Bu sayede ders yapmaya çalıştık ama yeterli olmadı. Burada arkadaşlık ilişkilerini geliştirip yaşıtları ile bir araya geliyor. Bizim çocuklar için en önemli şey bu. Bundan uzak kaldı. 3 aylık açığı kapatmak için hızlı bir şekilde derslerimize başlayacağız. Gerekli önlemleri alarak açığımızı kapatmak istiyoruz" dedi.

'OTİZMLİ ÇOCUKLARIN GENELİNDE BAĞIŞIKLIK SIKINTILARI VAR'

Otizmli Yağızcan Kanat'ın (19) annesi Gökçe Kanat ise haftada 3 saat özel eğitim ve müzik eğitimi aldıklarını belirterek, "Yağızcan müzik eğitimlerine internet üzerinden devam etti. Ama birebir eğitim çok önemli. Uzak kaldığımız için bazı sıkıntılar yaşadık. Ama her şeyden önce sağlık. Otizmli çocukların genelinde bağışıklık sıkıntıları var. Dolayısıyla hepimiz daha da tedbirli davranmak zorundayız. Maske ve eldiven kullanarak minimum düzeyde dışarı çıkmaya çalışıyoruz" diye konuştu. 

KURUM GİRİŞİNDE ATEŞ ÖLÇÜMÜ

Narlıdere Zihinsel Engelliler Dernek Başkanı Besim Toker de 3 aylık zorunlu tatilin ardından Türkiye'deki özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde eğitimin başladığını hatırlattı. Toker, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı'nın yayımladığı genelge doğrultusunda 15 Haziran'dan itibaren özel eğitime gereksinim duyan çocuklardaki eğitimin biraz daha farklılaşacağını anlattı. Kurumun girişinde yer alan görsellerde olduğu gibi tüm çalışanlar, öğretmenler ve öğrencilerin maske ve hijyen kurallarına uyarak eğitime başladığını belirten Toker, "Odaların havalandırılması gibi tedbirler alıyoruz. Kontrollü bir şekilde hareket etmeliyiz. Öğretmen ile öğrenci arasında en az 1 metrelik sosyal mesafe bulunmalı. 2 öğrenci arasında en az 1,5 metre mesafe olacak. Veli bekleme salonunda; veliler arasındaki mesafe, genelgedeki kurallar çerçevesinde belirlenecek. Bizim çocuklarımızın bağışıklık sistemi genelde zayıf olduğundan sorumluluk velilere düşüyor. Kurum girişinde ateş ölçmek tek başına yeterli değil. Bugünden itibaren daha kontrollü davranarak bu süreci atlatmaya çalışacağız. 'Önce sağlık sonra eğitim' diyerek hiçbir vaka ile karşılaşmadan eski güzel günlere kavuşmayı umuyoruz" dedi. 

Özel eğitim uzmanı Ayten Alp Niğit ise geçen sürenin hem kendileri hem de öğrenciler açısından zor olduğuna dikkat çekerek, "Biz çocuklarımızdan ayrı kaldık ama onlar daha da zorlandı. Biz de yeni normalleşme sürecinde temizlik, sosyal izolasyon gibi 14 kuralı içeren tüm hazırlıkları tamamladık. Çocuklarımızla hasret gidermeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. Zor olacak bazı durumlar var. Özellikle eğitimde sosyal mesafeyi korumak zor. Çocukları hijyen kurallarına adapte etmek de zorlaşacak ama onların sağlığı için elimizden gelenin fazlasını yapıp bu sürece kaldığımız yerden devam edeceğiz" diye konuştu. 

DHA

Editör: Haber Merkezi