CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu İzmir depremi nedeniyle yıkılan ve iki yıldır yapılamayan okullar üzerinden Milli Eğitim Bakanı’na yüklendi.

Okul yapmanın Millî Eğitim Bakanlığı’nın temel görevi olduğunu belirten Özcan Purçu; İzmir’de kapatılan okullarda okuyan çocuklara üvey evlat muamelesi yapıldığını söyledi.

Purçu, konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

“İzmir’de 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen 6,6 şiddetindeki yıkıcı deprem nedeniyle 117 vatandaşımız hayatını kaybetmiş; onlarca binada hasar oluşmuştur. Hasara uğrayan kuruluşların içerisinde kamu kurumları vb. olmakla birlikte depremden ne yazık ki okullarda etkilenmiştir. Bu okullardan İzmir’in Selçuk ilçesinde olan ve 30 Ekim Depremi sonrası kapatılan Gazi Mustafa Kemal Atatürk Ortaokulu, 19 Mayıs Ortaokulu ve Şehit Polis Demet Sezen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi binaları ise sadece kapatılmakla yetinilmiş; geçen 2 sene de yeni bir okula dair adım dahi atılmamıştır. Bu okullarda okuyan çocukların aileleri okulların kapatıldıktan sonra yıkılarak yenisinin yapılmasını beklerken; geçen 2 senede okullara dair hiçbir şeyin yapılmaması aileleri mağdur etmiş; çocukların psikolojilerini de olumsuz etkilemiştir. Pek çok kaleme kaynak varken; 3 okula kaynak bir türlü aktarılamamıştır.”

‘BAKANA SORDU’

CHP’li Purçu, Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e şu soruları yöneltti:

Depreme dayanıklı olmadığı için kapatılan 3 okulda; her okul için ayrı ayrı olmak üzere kaç derslik, kaç öğrenci vardı?

Depreme dayanıklı olmadığı için kapatılan 3 okulda her okul için ayrı ayrı olmak üzere kaç öğretmen, kaç hizmetli vardı? Okul kapatıldıktan sonra burada çalışan hizmetlilerin ve öğretmenlerin akıbeti ne oldu?

Kapatılan 3 okulda eğitimlerini sürdüren öğrenciler hangi okullara yönlendirildi? Kapatılan 3 okulun; yönlendirildikleri yeni okullara olan uzaklıkları ne kadardır?

Okulların yeri bulundukları çevrenin nüfus yapısına ve ihtiyaca göre belirlenirler. Bu okulların yıkılması nedeniyle çocuklarını daha uzak okullara göndermek zorunda bırakılan ailelerin servis giderleri geçmişe dönük de olmak üzere; Bakanlığınızca karşılanacak mıdır?

Bu okulların 2 yıl gibi uzun bir sürede inşa edilmemesinin gerekçeleri nelerdir? Bulundukları alanla ilgili bir sorun varsa yakın bir yerde neden başka bir alan planlanıp okul inşaatlarına başlanmamıştır?

Depreme dayanıklı olmadığı için yıkılan üç okulun zamanında tamamlanıp hizmete alınmaması Anayasa’nın hükümetinize yüklediği “Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi” maddesinin ihlal edilmesi anlamına gelmiyor mudur?

İki yıl gibi çocukları okulsuz bırakan yöneticiler hakkında bir soruşturma açmayı düşünüyor musunuz?

Editör: Haber Merkezi