GÜLSEN CANDEMİR/ İZ GAZETE- Zorunlu din derslerinin içeriği ve haftalık ders sayısının temel derslere yakın olması sürekli tartışma konusu olurken, ders başlıkları da gündemden düşmüyor. Bu yıl İlkokul 4. sınıflarda okutulması için öğrencilere dağıtılan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitabını incelediğimizde geçen yılın aksine kadınların ve kız çocuklarının daha fazla yer aldığını ancak tamamının saçlarının kapalı olduğu görüldü. Ders kitapları incelendiğinde önceki yıllarda,  kadınlar ve kız çocukları saçları açık bir biçimde yer alırken, bu yılbaşlarının örtülerek yer aldığı görülüyor. Öte yandan karikatürize edilmiş kız çocuklarının dahi saçları örtülü olarak çizilmiş. Tüm eğitim boyunca zorunlu olarak okutulan din derslerinde kadınların ikinci plana itildiği, bazen yok sayıldığı, yer aldığı zamanda ağırlıkla ev işlerinde çalışan olarak gösterildiği fark ediliyor. Toplumun genelini rahatsız eden bu yaklaşım, çocukları olumsuz etkilenen velileri daha çok rahatsız ediyor.

‘REDDEDİYORUZ’

Zorunlu Din derslerinin kaldırılması için mücadele eden Pir Sultan Abdal Kültür Derneği’nin Buca Şubesi Başkanı Yıldız Yılmaz, kitaplarda kadın yer alış biçiminin kabul edilemez olduğunu ifade etti. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da Milli Eğitim Bakanlığı’nın da toplumu tek tipleştirmeye çalıştığını ifade eden Yılmaz: “Evrensel değerlere, bilime göre bir eğitim değil kendi düşüncelerine uygun eğitim sistemi isteyen AKP iktidarı her zamanki gibi farklılıkları yok saymıştır. Küçük çocuklara ayrımcılığı öğreten bu kitapları kabul etmiyoruz. Kimse de etmemizi beklemesin.” diye konuştu.

18 YAŞ VURGUSU

Kitaba dair gazetemize konuşan Öğrenci Veli Derneği İzmir Şube Başkanı Turan Özüçelik Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu tercihinin yasalara ve anayasa aykırı olduğunu ifade etti. Özüçelik: “Dinsel inançlar ve bu inançlara ait ibadet ritüelleri henüz somut olguları algılama yaşlarındaki çocuklar için anlaşılabilir olmaktan çok uzaktır. Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne göre, 18 yaşına kadar herkes çocuktur, ancak yetişkin yaşa geldikten sonra her bireyin kendi özgür iradesiyle seçimine bağlı olmalıdır. Bu tür uygulamaların eğitimin ‘laik niteliğine ve çocukların üstün yararı ve evrensel haklarına’ aykırı olduğunu düşünüyoruz. Her insan, dinsel, felsefi, ideolojik, politik vb seçimlerini, yasal ve hukuksal olarak "yetişkin" kabul edildiği 18 yaşından sonra kendi özgür iradesiyle yapabilmeli. Ne ebeveynler, ne de devlet organları, hiçbir çocuğumuzu kendi dinsel, ideolojik, felsefi, politik, vs inanç ve görüşleri doğrultusunda zorlamamalıdır.”şŞeklinde konuştu

Editör: Haber Merkezi