İZ GAZETE - Dokuz Eylül Üniversitesi’nde 2016 yılında gerçekleşen rektörlük seçimlerinde 3.sıradan Adnan Kasman rektör olarak seçildi. Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Kampüsü’ne İlahiyat Fakültesi ve camii projesi, 04 Ocak 2017 tarihinde Adnan Kasman tarafından, camii projesinin, ruhsat izni ise Buca Belediyesi tarafından imzalandı.
Adnan Kasman, FETÖ soruşturması kapsamında açığa aldı. Adnan Kasman’ın görevden alınmasının ardından yerine, 2016 rektörlük seçimlerinde 5.sırada olan Erdal Çelik 15 Eylül 2017 tarihinde rektör vekili olarak atandı.
Göreve geldiği günden itibaren üniversitelerden kaçan Erdal Çelik, makamında Nihat Hatipoğlu, AKP Bergama İlçe Başkanı, AKP eski milletvekili Rıfat Sait, KADEM (Kadın ve Demokrasi Derneği) , AKP Balçova ve Selçuk ilçe başkanları, İzmir AKP milletvekili Mahmut Atilla Kaya, Başbakan danışmanı Hayri Çavuşoğlu, TÜVGA (Türkiye Gençlik Vakfı) , ÜniAK, Osmanlı Ocakları’nı ağırladı. AKP’lilerin yanı sıra, gerici vakıflar ile de görüşen Çelik, İHH (İnsani Yardım Vakfı), Birlik Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti, Üniversitelerde Camii Yapma ve Yaşatma Derneği ile de görüştü. Tayyip Erdoğan’ın “Kudüs kırmızı çizgimizdir.” açıklamasının ardından Kudüs Gecesi etkinliklerine katıldı. Tüm bu AKP’li isimler ve gerici vakıflar ile görüşen Çelik aynı zamanda TGB (Türkiye Gençlik Birliği), İzmir Valisi, MHP İzmir Başkanı Necat Karataş ile de görüştü.
ERDAL ÇELİK'İN GÖRÜŞTÜĞÜ VAKIFLAR
TÜVGA, Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın kurduğu vakıftır. İHH, MİT tırları aracılığıyla gerici- cihatçı çetelere silah yardımı taşıyor. ÜniAK, AKP’nin üniversitelerde gençlik çalışması olarak yapılanmaya çalışıyor. KADEM, AKP’nin kadın kolları gibi işliyor. Üniversitelere, gerici, kadın düşmanlarını çağırarak üniversitelerde sempozyumlar düzenlemeye çalışıyor.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Kampüsü’nde İnşaat, Makine, Meteoroloji Mühendislerinde, merkez kütüphanede, Hukuk Fakültesi’nde, diğer kampüslerde Eğitim ve Tıp Fakülteleri’nde mescitler bulunuyor. Eğitim Fakültesi’nde 20.03.2014 tarihinde açılan mescit 90 m2, 14.01.2015 tarihinde Tıp Fakültesi’ne açılan mescit ise 225 m2.
DEÜ’YE CAMİİ YAPACAK ŞİRKET
DEÜ’ye yapılacak camii projesini alan şirket, Alp Mimarlık ve Mühendislik Şirketidir. 1982 yılında Cumhur Alp tarafından kurulan şirketin şuan ki yönetiminde Salim Alp bulunuyor. Alp Mimarlık DEÜ rektörlüğü ile 09.09.2016 tarihinde camii projesi protokolünü imzaladı. Alp Mimarlık Şirketi, kurulduğu yıllarda devlet lojmanlarının onarımı ve yapım projelerini alarak kısa zamanda büyüdü. Son yıllarda devletin tüm resmi kurumlarının işlerini alıyor. İncirlik Hava İntikal Binası, İller Bankası Genel Müdürlüğü, Ankara Özel İl Dairesi, İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası restorasyonu, Milli Savunma Bakanlığı bina onarımı, Ankara Pursaklar Hükümet Konağı gibi binaların yapımını yapan şirkettir.
Adnan Kasman, Tınaztepe Kampüsü’nde HGS (hızlı geçiş) sisteminde, bir yıllık geçiş ücreti olarak 300 TL isterken, üniversitelerin isyanı ile karşılaştı. Kasman yerine göreve gelen Erdal Çelik, 300 TL olan HGS ücretini, 40 TL olarak belirledi. OHAL’i bahane eden DEÜ rektörlüğü, 24 saat açık olan kütüphaneleri kapattı. Erdal Çelik döneminde üniversitelilerin başlattığı imza kampanyası sonunda merkezi kütüphane 24 saat açık hale getirildi. Üniversitenin, laboratuvar, yemekhane, kütüphane sorunlarını görmezden gelen, üniversitelilerin yaptıkları anma ve etkinliklerin soruşturması altına imza atan Çelik kendini, camii projesinin temel atma töreni çalışmalarına hazırlıyor.
Üniversitenin sorunlarını görmezden gelen, üniversitelilerden kaçan yandaş rektör vekili Erdal Çelik’in camii projesini hayata geçirmesinin ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Öğrenci Kolektifi bir açıklama yaptı.
“AKP’nin ve Tayyip Erdoğan’ın iktidarına büyük bir tehdit olarak gördüğü gençliğe ve üniversiteye yönelik gerici saldırılar her gün artarak sürüyor. Kendini mescitler üzerinden var etmeye çalışan grupların olduğunu özellikle ODTÜ’deki mescitler aralığı ile IŞİD’e katılanların olduğunu biliyoruz.
Üniversitelerde açılan mescitler ve camiler bir inanç özgürlüğü olarak anlatılmaya çaışılsa da bugün iktidarın gençliğe yönelik saldırılarının temelini oluşturuyor.
Yıllardır üniversitelerin kapısından dahi giremeyen AKP, gerici- cihatçı- kadın düşmanı vakıflar ile üniversiteye girmeye çalışsa da bu çabaların boşuna olduğunu defalarca anladı. Üniversiteye gizli saklı girmeye çalışanları üniversiteliler yumurtaları ile karşıladı. Tayyip Erdoğan dindar ve kindar bir gençlik profili oluşturmaya çalışıyor. Yandaş rektörleri, polis ve özel güvenlik ablukaları, üniversitelilere açılan soruşturmalar ile üniversite de diktatörlük karşı mücadele baskı altına alınmaya çalışılırken gerici- ırkçı grupların sırtı sıvazlanıyor.
Üniversitenin özgürlüğünü yok etmeye yönelik saldırılar 2019’a giden süreçte bilimden, laiklikten, özgürlükten yana olan her bir kişi-ideolojiye özel güvenlik, polis, sivil faşistler eliyle saldırı tam da bu konuda camii projesinin hangi amaca hizmet ettiğini bize göstermektedir. Üniversite yönelik bu saldırılara karşı üniversitemizi savunacağız. Biliyoruz ki üniversiteyi savunmak; aklı, bilimi, doğayı, yaşamı savunmaktır. Bu memleketi OHAL ve KHK’ler ile, üniversiteyi yandaş rektörler, soruşturma ile yönetemezsiniz. Üniversitenin asıl sahipleri biziz, biz yöneteceğiz!”
