Gizem TABAN/İZ GAZETE- Dokuz Eylül Üniversitesi’nin (DEÜ) 2021-2022 yılı için almış olduğu rant kontenjanı kararına tepki gösteren öğrenciler bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Üniversitenin Tınaztepe Kampüsü girişinde toplanan DEÜ’lü öğrenciler ‘Ya DEÜ Ya Rant, Savunmadayız’ pankartıyla, DEÜ’nün yeni eğitim-öğretim döneminde üniversite kontenjanının yüzde 47’sini yabancı öğrencilere ayırmasını protesto etti.  Söz konusu kontenjanların DEÜ Rektörlüğü tarafından satışa çıkarıldığını belirten öğrenciler, ‘Müşteri değil öğrenciyiz, Eğitim hakkı satılamaz, Üniversiteler bizimdir bizim kalacak’ sloganları atarak söz konusu karardan dolayı DEÜ Rektörü Nükhet Hotar’a tepki gösterdi. Eyleme Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekilleri; Tacettin Bayır ve Özcan Purçu’nun yanı sıra Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir, İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Nuri Seha Yüksel, Buca Belediyesi CHP Meclis Üyesi Merve Doğan da katılarak, öğrencilere destek verdi.

‘TEHLİKE ARZ EDİYOR’

Öğrenciler adına basın açıklamasını okuyan DEÜ öğrencisi Deniz Özçelik, “Geçtiğimiz günlerde, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü 2021 yılı tercih dönemi için okul kontenjanının yüzde 47’sini yabancı öğrencilere ayıracağını duyurdu. Yabancı öğrencilere ayrılan yüzde 47’lik kontenjan 10.165 öğrenciye tekabül etmektedir. Rektörlük tarafından yapılan açıklamalarda söz konusu kontenjanın tercih değil zorunluluk olduğu dile getirilmiş ve sorumluluktan kaçınılmaya çalışılmıştır ancak YÖK’ün seçtiği diğer pilot okulların yabancı kontenjanları göz önüne alındığında bu açıklamanın bahaneden ibaret olduğu açıktır. Kontenjan ayrılan yabancı öğrencilerin girdikleri sınavın, milyonlarca öğrenci arkadaşımızın girdiği YKS’ye kıyasla oldukça basit ve niteliksiz bir sınav olduğu açıkça gözlenmektedir. Sınavlar arasındaki bu uçurum, bariz şekilde eğitimde fırsat eşitliği ilkesine aykırıdır. Bu durum aynı zamanda sonraki yıllar için okulun eğitim kalitesinin düşmesi bakımından büyük tehlike arz etmektedir” açıklamalarında bulundu.

‘SATIŞA ÇIKARILDI’

Özçelik ayrıca, “Mevcut fiziki yetersizlikler ayyuka çıkmışken okulun toplam kontenjanı on üç binden yirmi bir bine çıkmıştır. Halihazırdaki fazla öğrenci nüfusuna yetersiz gelen bu fiziki imkanlar abartılı yabancı kontenjan artışıyla birlikte; bitmeyen yemekhane sıraları daha da uzayacak, dolu olan amfiler daha da taşacak, ring kuyrukları ise artık hiç bitmeyecektir. Okulumuzun kontenjanları, yabancı öğrencilere yukarıda bahsedilen göstermelik sınavla birlikte 3.000 ile 50.000 TL arasında değişen ücretlerle rektörlük tarafından satışa çıkartılmıştır. Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencileri olarak; üniversitelerin ticarethanelere dönüştürülmesini ve rektörlük tarafından alınan bu kararla okulumuzun rant sahasına çevrilmesini kabul etmiyoruz. Alınan bu kararla birlikte Dokuz Eylül Üniversitesi bilime, eğitime ve adalete daha da yabancılaşacaktır. Usulsüzlüğün usul haline geldiği üniversitemizde alınan bu kararla birlikte usulsüzlüklere yeni birinin daha eklendiği gözler önüne serilmektedir. Dokuz Eylül Üniversitesi kimsenin arka bahçesi değildir. Okulumuzun niteliksiz hale getirilmesine, emeklerimizin parayla satılmasına göz yummayacağız!” diye konuştu. 

‘KABUL ETMİYORUZ’

Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencileri olarak yabancı öğrenci kontenjanına ilişkin alınan bu karardan büyük kaygı duyduklarını vurgulayan Özçelik, “Kontenjanların makul seviyelere çekilmesini, yabancı öğrenci sınavının adalet ve eşitliğe uygun olarak YKS ile benzer nitelikte olmasını ve rektörlüğün bu karardan ivedilikle dönmesini talep ediyoruz. Kamu üniversitesi kontenjanlarının belli bir ücret ile ranta açılmasını kabul etmiyoruz. Bu konunun takipçisi olacağımızı değerli kamuoyu ile saygıyla paylaşıyoruz” dedi.

HOTAR’A TEPKİ: TAHAMMÜLÜ YOK!

Basın açıklamasında konuşan CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır,  DEÜ Rektörü Nükhet Hotar'ın basın açıklamasının olduğu saat ve yerde kompresör çalıştırarak öğrencilerin sesini kısmaya çalıştığını belirterek, “Burada genç arkadaşlarımız kendi haklarını savunmak için basın açıklaması yapıyor ama asıl acı olanı bir üniversitenin başındaki rektörün basın açıklamasının olduğu saatte kompresör çalıştırarak bu açıklamanın sesini kısmaya çalışması. Öğrencilerin sesini duymaya tahammülü yok. Bu gençler çok şey istemiyorlar, diyorlar ki ‘biz 41 kat artırılan bu kontenjanı ve paralı eğitimi istemiyoruz.’ Çünkü biliyorlar ki eğer aksi olursa kendi arkadaşları, kardeşleri bu üniversiteye gelemeyecek. Üniversitenin doğru yönetilmediğini ortada. Onlar kendi savunmalarında ‘üniversiteler YÖK’e devredildi, YÖK bizden bunu istedi’  şeklinde yapıyor, sanki YÖK farklı bir kurum. Bu kararın kabul edilebilir bir tarafı yoktur. Bu yanlıştan geri dönülmelidir” ifadelerini kullandı. 

‘BÖLÜMLER SATILIYOR’

Karara tepki gösteren CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu da, “Üniversiteler çok özel kurumlardır, bilim merkezidir, üniversiteler memleketin geleceğidir, ışığıdır. Ama maalesef üniversiteler pazaryerine çevrilmiş durumda. Pazarda nasıl domates biber satılıyorsa burada da bölümler satılıyor. Parasını yatırsın bölümü alsın, var mı böyle bir şey! Bizim vatandaşımız çocuğunu dershaneye göndereceğim diye ekmeğinden kesiyor, kitabını alıyor, yıllarca gençler eğitim alıyor, üniversiteyi kıt kanaat bitiriyor ama parası olan geliyor diyor ki ‘al parayı ver bölümü’… Üniversiteler devletin, gençlerin malıdır. Kimseye parayla satılamaz. Bu yanlış karardan bir an önce dönün. Gençlerimizin hakkını yemeyin, gençlerimizi arka plana atmayın” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi