Kemal Çelik’in çevirişi ile gerçekleşen  konferansta Chris Houghton ve Matthew Drury sunum yaptı. Ege Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Akif Erdoğru da konuk konuşmacı olarak katıldı. Dünyanın en büyük  üçüncü yayıncısı olan şirketin temsilcileri, dijital arşiv kaynakları hakkında önemli bilgiler verdi.

Gale Şirketi Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Satış Temsilcisi Matthew Drury, benzersiz ve çok değerli ürünlerinin tanıtımlarını yaparak,  “Türkiye’deki kütüphanecilerin ilgisini gördükçe son 12 aydır yatırımlarımızı artırdık. Türkiye ile ilgili koleksiyonlarımızı geliştirmeye yönelik çalışmalarımız her zaman devam etmektedir. Bunun için de sizlerin geri dönüşlerine ihtiyacımız var. Çünkü Türkiye şirketimiz için her zaman çok önemli bir ülke olmuştur” dedi.

Drury, “Unutmayın ki kütüphaneler üniversitelerin merkezi. Gale Scholar ile size sunduğumuz bu imkanlarla üniversiteniz çekim merkezi haline gelebilir. Araştırmacıyı ve kütüphaneciyi nasıl memnun ederiz diye düşünmekten hiç vazgeçmeyeceğiz. İşinizi kolaylaştırmak için ne yapmak gerekiyorsa yapmaya hazırız. Ege Üniversitesi ile her zaman iş birliği yapmaya devam etmek istiyoruz” diye konuştu.

Şirketin bir diğer temsilcisi Chris Houghton, Gale hakkında tanıtıcı bir ön konuşma yapıp e-kitap platformu, akademik dosyalar ve dijital gazete koleksiyonları hakkında bilgiler aktardı.  Houghton, “Yayınlanmış olan bir makaleye ulaşmak isteyen bir akademisyen veya herhangi bir kişi, diğer platformlara göre bizim arşivimizle çok daha hızlı ulaşabilir. Bunun dışında çok geniş bir konu yelpazemiz var. Tüm dünyadan 15 milyon sayfalık bir koleksiyona sahibiz. 400 yıl öncesinden merak ettiklerinizi dahi araştırabilirsiniz. Bunun da bizi rakiplerimizden farklı kıldığına inanıyorum. The Times, Financial Times, The Economist gibi dünyanın önde gelen gazetelerinin de araştırdığınız konu ile ilgili verilere hangi zamanlarda ve nasıl yer verdiğini kolayca bulabilirsiniz” dedi.

Prof. Dr. Mehmet Akif Erdoğru ise Türkiye’deki arşivlerin yetersiz olduğundan bahsederek, “Biz batının bilgilerine dil bilmediğimiz için ve ekonomik nedenlerden dolayı fiziksel olarak ulaşamıyoruz. En azından belgelerin görüntüsünü ve içindeki bilgileri öğrenebilelim. Özellikle tarih alanında çalışan insanlar dijital devrim sayesinde orijinallerini göremediği belgelere bu sayede ulaşabilsin. Bu kaynaklar çok değerli. Bir şekilde Türkiye’ye getirilmeli. Gerekirse bir hayırseverle, gerekirse belediyeyle konuşulup bu imkan sağlanmalı. Bizim insanımız da bu tür dijital çalışmaları örnek almalı. Ancak o zaman kaliteli ve entelektüel insanlar yetişecektir” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi