Corona virüsü salgınının ilk ortaya çıktığı ülke olan Çin’de ekonomi beklentilerin ötesinde hızda toparlandı. Öyle ki, Uluslararası Para Fonu (IMF), 2020’de ABD ekonomisin yüzde 4,3 küçülmesini, Çin ekonomisinin ise yüzde 1,9 büyümesini öngörüyor.
Ekonomideki güçlü toparlanmanın da desteğiyle Çin’de borsadaki şirketlerin toplam piyasa değeri 10 trilyon doları aşarak rekor kırdı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Çinli şirketleri hedef alan ticaret savaşına rağmen, Çin büyümeye devam ediyor.
2015 ZİRVESİNİ AŞTI
Bloomberg verilerine göre, hisseleri Şanghay ve Shenzhen borsalarında işlem gören şirketlerin toplam piyasa değeri salı günü kapanışında 10,008 trilyon dolara ulaştı.
2019’da Çin ekonomisinin 14,3 trilyon dolar olduğu düşünüldüğünde, borsanın değeri milli gelirin yüzde 70’ine ulaştı.
10,08 trilyon dolarlık rekor, Haziran 2015 kaydedilen 10,05’lik zirveyi de aşmış oldu. 5 yıl önce Çin’de söz konusu zirvenin ardından balon patlamış ve borsa toplam değerinin yarıya yakınını kaybetmişti.
BANK OF AMERICA: ÇİN’DE BÜYÜME VE MUAZZAM FIRSATLAR VAR
Financial Times’ın haberinde, analistlerin borsadaki mevcut değerlemenin 2015’e kıyasla daha az köpük içerdiği görüşünde olduğu aktarıldı.
Bank of America’nın Asya Pasifik bölgesi sermaye piyasaları bölümü başkan yardımcısı Craig Coben, “Yatırımcılar büyüme arıyor ve bunu çok az yerde buluyor. Bu nedenle Çin’de çok muazzam fırsatlar görüyorlar” dedi.
Şanghay Menkul Kıymetler Borsası ve Shenzhen Menkul Kıymetler Borsası’nda işlem gören en iyi 300 hisse senedinin performansını ölçen CSI 300 endeksi, pandemiye rağmen yılbaşındaki seviyeye göre yüzde 17 yukarıda.
ABD’de S&P 500 endeksi ise aynı dönemde yüzde 9 yükseldi.
YABANCI VE KURUMSAL YATIRIMCI PAYI ARTIYOR
Bu dönemde Şanghay ve Shenzhen borsaları, Hong Kong borsasıyla bağlantı programları yoluyla toplamda 26,5 milyar dolarlık yabancı fon çekti. Bu gelişmede, Çin’in hızlı ekonomik toparlanması etkili oldu.
ABD’de Joe Biden’ın seçilme ihtimalinin artması ve ABD-Çin ilişkilerinde iyileşme beklentileri de Çin yuanının son haftalarda ABD doları karşısında değer kazanmasına neden oldu.
China Renaissance isimli yatırım banasında stratejik araştırma şefi olan Bruce Pang, “Beş yıl öncesine göre bazı büyük değişimler var. Hisse almak için kredi kullanımı 2015’e göre çok daha az” dedi.
Fransız Société Générale’den Asya hisseleri strateji şefi Frank Benzimra, “Tabii, mevcut değerlemenin 2015’teki gibi balon olup olmadığı sorusu akla geliyor ve bu sorunun cevabı hayır” ifadelerini kullandı.
Bruce Pang, 2015’e kıyasla bireysel yatırımcı ilgisi güçlü kalsa da kurumsal ve yabancı yatırımcının ağırlığının artmasına dikkat çekti.
China Renaissance verilerine göre, 2015’te yüzde 50’ye yakın olan Çin borsalarındaki bireysel yatırımcı payı, Haziran 2020’de yüzde 25’in altına geriledi. Yüzde 70’i aşan payla kurumsal yatırımcılar birinci sırada yer alıyor. Yabancı payı da yaklaşık yüzde 5 seviyesine yükseldi.
Çin borsası, 39 trilyon dolarlık toplam piyasa değerine sahip ABD borsalarının ardından dünyada ikinci sırada yer alıyor. Çin borsaları 10 trilyonu aşsa da iki ülke arasında halen büyük bir fark var.
ABD’de borsaların değerinin milli gelire oranı yüzde 182’lik oranla tehlikeli seviyelerde bulunuyor.
Türkiye’de ise Borsa İstanbul’daki şirketlerin toplam piyasa değeri 1,6 trilyon TL (207 milyar dolar) seviyesinde bulunuyor. (SÖZCÜ)
