Kemal Kılıçdaroğlu… Nam-ı değer Anadolu’nun Kemal’i… Kılıçdaroğlu ismini ilk olarak SSK Genel Müdürü olduğu yıllarda duyduk. Zor günlerden geçen Türkiye’nin o yıllarda sevilen bürokratlarından oldu. Geniş kitleler onu CHP Milletvekili olarak Uğur Dündar’ın programında, Melih Gökçek ve Dengir Mir Mehmet Fırat ile yaptığı düellolarla tanıdı. Bürokrat geçmişi ile araştırıyor, belgeleri ortaya koyuyor ve kamuoyunu aydınlatıyordu. Duruşu, bilgisi ve karakteriyle yıldızı parlayama başladı. CHP’de grup başkanvekili olması beklenirken, Deniz Baykal’ın istifasıyla Genel Başkanlık koltuğuna oturdu. Atatürk, İsmet İnönü, Bülent Ecevit ve Deniz Baykal’dan sonra devleti kuran CHP’nin 1 numaralı ismi oldu. Genel Başkan seçildiği kurultayda yaptığı konuşmayla değişimin ilk sinyallerini verdi. 2010 yılında başlayan bu değişim 2022’ye geldiğimizde devlet adamlığına dönüşen iktidar yürüyüşüne dönüştü. Kılıçdaroğlu, 2010’da CHP’ye Genel Başkan oldu. 2017’de başlattığı Adalet Yürüşüyü ile liderliğini pekiştirdi. 2018 Genel Seçimleri’ndeki siyasi organizasyonu ile büyük başarıya imza attı. Seçimlere alınmama riski bulunan İYİ Parti’ye 15 milletvekili vererek demokrasi adına büyük imza attı. Bugüne geldiğimizde Kılıçdaroğlu, Bülent Ecevit’ten sonra umut veren yeni sol lider oldu.

GENEL BAŞKANLIKTAN DEVLET ADAMLIĞINA

Kemal Kılıçdaroğlu, 2019 Yerel Seçimleri’nde başta İstanbul ve Ankara olmak üzere büyükşehirlerde alınan zafer sonrası kimsenin alışık olmadığı bir siyasi alana girdi. Son zamanlarda söylediği birçok şey gündem olmaya başladı. Bütün yayın kuruluşları “Kılıçdaroğlu ne demek istedi?” sorusuna aynı anda cevap bulmaya çalıştı. Bu Pazar seçim varmış gibi, Türkiye’ye dolaşmaya başladı. Mesajları, bir parti genel başkanından çok, yakın gelecekteki ülkenin devlet başkanı rengini taşıyordu. Cesurdu ve emindi. Devlet bürokratlarına “Kanunsuz iş yapmayın! Hesabı sorulacak…” çıkışı bu cesur ve eminliğin en büyük işaretiydi. Ve bunu bir hashtag ile destekliyordu. #Geliyorgelmekteolan…

HELALLEŞME

Kemal Kılıçdaroğlu, “Helalleşme çıkışı” ile devlet adamlığına giden yolda zirve yaptı. Kimlerle helalleşilecek sorusuna verdiği cevap, Cumhuriyet tarihinde hiçbir siyasinin ağzından çıkmayan cümlelerdi. Bugüne kadar tabu sayılan, herkes tarafından bilinen ama bir devlet adamı ve genel başkan tarafından ifade edilmeyen haksızlıklar ilk defa bir siyasi tarafından dile getiriliyordu. Bu düşünce Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken barış, huzur ve güven vermenin, umut vermenin en güzel örneği oldu.

Son cümle: “Devlet baki, devletlular fanidir. Devlet, milletiyle vardır. Millet ne derse o olur…”