Bir bardak buzlu rakıda, koca bir gemiye binersin…

Üç kesik düdük öttürür limandan ayrılırken…

Arkana bakarsın, koca vapur köpürtür denizi kıyı kıyı…

Hem ne köpürtür…

Belki Bandırma’dır adı, belki Fethi Sekin’dir…

Hele kıç tarafına yakınsan, uzaklaşmış olur koca liman adım adım…

Zannedersin ki yaşadıkların orada kalacak…

Belki ölümle eşdeştir, limana veda…

Vapur gider, köpük bırakır, köpük gider dümdüz olur deniz ya…

Ne sen kalırsın bir gün, ne köpük, dümdüz olur deniz…

Bir bardak rakı ve sen gibi durur resim…

Duyarga kapanır, sorgu başlar ya…

Kapanır, kendi ördüğün duvarın içine dönersin…

Hele babanı anmaya başladıysan artık, yani artık sık sık ananı….

Ya da erken veda etmişleri sana…

Almışsın eline karneni artık…

Oku, bakalım…

***

Sakince oku… Vaktin varken oku…Yanılmadan oku…

En büyük kütüphane senin hayatınsa, kütüphane sensin, iyi oku…

Misal “15’liler” deyince Çanakkale Savaşı’nı an… Cumhuriyet kıvılcımı…

Bir ağıt türküsünde seni oynattıklarını, düğünlere meze yaptıklarını yaz kenara…

Sonra;

Aslında 15’lilerin, 15 yaşında çocuklar değil,

1315 doğumluların olduğunu öğrenmeden ölmenin canını ne kadar yakacağını bilmeden ölmek…

Öp güzel delikanlıların girdiğin hakkını…

***

Dedi ki kendine vapurun yanındaki hüzünlü adam…

“Bana anlattıkları gibi değilmiş hayat…

Bir arının peşinde koştum bir ömür boyu…

Kanadının rüzgarına yetişemedim ya…”

Ömrün boyunca hedefini “Para” yaptılar…

Anan öyle öğrendi, baban öyle öğrendi…

Yapamadılar…

Sen öyle öğrendin, suçu kazanamadığın servetlere yazdın…

***

Dur be hüzünlü adam…

Sen dürüstlüğü nerede öğrendin…?

Sen ahlakı, iyi insan olmayı nerede öğrendin?

Sen kimden miras aldın insan gibi insan olmayı?

“Kat”la, “Yat”la,”Para”yla alamayacağın ahlakı kimden aldın?

Özgürce aldığın nefesi…

Karbondioksite dönmüş nefesini bırakırken bile dertlenme hakkını, kimden miras aldın?

Dur be adam… Hüzünlü adam…

“Özgürlük dershanesi, insanlık kursu” yok… Paran olsa satın alacağın…

Elleme düşsün torun parkta, kendisi kalksın…

Kimsenin zaferini alma elinden…

Elleme düşsün… Elleme kendi öğrensin…

Özgürlük nedir? Zafer nedir?

“Tek başına” ayağa kalkmak…

***

Bak diyeyim; dert yolcusu gamlı baykuş…

Dert dediğini “15’liler “ yaşadı…

Dert dediğini, yiğit Çanakkale şehitleri yaşadı…

Dert dediğini, ellerinden öptüğüm cahil çoban Mehmet yaşadı…

Dert dediğini tek kurşunu onuru için kafasına sıkan Kocatepe yiğidi Reşat komutan yaşadı…

Dert dediğini Kocatepe’de ölen…

Ölen, ööööö-len… Senin için ölen yiğitlerin anaları yaşadı…

Dert dediğini; 1923’e kanıyla imza atan dedelerimiz yaşadı…

Dert dediğini; Kazım Karabekir,

Dert dediğini; İsmet Paşa,

Dert dediğini yiğidim aslanım, mavi gözlüm Mustafa Kemal’im yaşadı…
Dert dediğini deden yaşadı deden…

Dert dediğin var ya…

Derdini seveyim…

Hadi çık bir nefes al… Nefes al da…

Toruna ne miras bırakacağını anlat O’na…

Cumhuriyet diye kokla pis körfezin mis kokusunu…

Dert dediğin var ya… Derdini seveyim….

Al bayrağını çık Gündoğdu’ya…

Çık… Cumhuriyet’in mirası özgürlüğü çek ciğerlerinin dibine kadar…