24 Haziran seçimlerinde neredeyse herkes MHP’nin 5-6 puan alacağı konusunda hemfikirdi. Bendeniz hariç! Yüzde 10-11’lerdeki oyunu korudu. Nereden mi devşirdi İyi Parti’ye kaptırdığı oyu? AKP’den. Milliyetçi seçmen, nasılsa iktidar ortağıyız, meclis seçimlerinde özümüze dönelim diyerek MHP’nin azalan oylarını toparladı.

Ancak aradan geçen 3 yıl içinde oyları tekrar aşağıya düştü. Düşüyor. Düşecek. İyi Parti’yi büyütmeye devam ediyor. AKP seçmeniyken kararsız kalarak gri alana geçen seçmen bu defa MHP’yi tercih etmeyecek. Şehirli AKP seçmeni İyi Parti’ye ve AKP içinden çıkan iki küçük muhalefet partisine akmaya devam edecek.

Hal böyle olunca, Cumhur İttifakı seçim kanununda değişiklikler yaparak durumu kurtarmaya çalışıyor. Unuttukları bazı şeyleri hatırlatalım o halde. Birincisi, daraltılmış bölge ile milletvekili sayılarını 5’e sabitleyecek şekilde seçim bölgeleri oluşturacaklar. Amaç; Büyükşehirlerdeki HDP ve yeni partilerin milletvekili sayılarını minimum düzeyde tutmak. Bunun ters tepeceği yer yok mu? Elbet Doğu ve Güneydoğu illeri bu oyuna izin vermeyecek. Yıllardır her türlü baskı, gözaltı, hapis, kayyum vs. derken direnmeye devam eden HDP ve seçmeni bu dar ya da daraltılmış bölge sistemini de alaşağı edecek. İstanbul’daki olası milletvekili kayıplarını Van, Diyarbakır, Mardin’den kapatacak.

İkinci tuzağı ise Cumhur İttifakı’nın seçim barajı. Yılardır yüzde 10 seçim barajını HDP’yi durdurmak için bir koz olarak tutan iktidar aslında her seferinde HDP seçmenini konsolide etmeyi başardı. Yüzde 10’u geçmek için yer yer seküler, ilerici, sosyalist çevrelerden de oy gitti HDP’ye. Şimdi ise bunu yüzde 7’ye düşürmeyi planlıyorlar. Bu HDP’de biraz gevşemeye yol açsa da bu defa kendi içlerinden çıkan küçük muhalefet partilerini dolaylı olarak motive etmiş olacaklar. Saadet, Deva ve Gelecek Partileri, seçim barajına karşı bir birleşme ya da ittifaklar dışı bir seçenek oluştururlarsa, yani 1991’de olduğu gibi tek bir parti listesinden seçime girerlerse bu psikolojik sınırı aşıp, AKP’nin kabusu olabilirler.

***

Tüm bunların dışında, Millet İttifakı’nı parçalama girişimleri boşa düşen iktidar hem kendisini hem de küçük ortağını korumak için hamleler yaparken CHP içinden de iki küçük parti çıkmış oldu. CHP’den az da olsa oy koparacağı kesin bu partilerin. Ama unuttukları bir şey var; gri alanda duran kararsız sol seçmen bu açığı fazla fazla kapatacak. İnce ve Sarıgül CHP’den oy koparırken, kopardığının fazlasını CHP’ye getirecek. Olası bir biçimde aynı ittifakın içinde yer alacaklarını düşünürsek, bu partilerin kurulmasına pek sevinen iktidarın hevesi kursağında kalacak.

Bu seçimin galibinin Akşener olacağını şimdiden söyleyebilirim. Hemen her parti tabanından seçmen kazanmayı başardı. Kadın kimliği ve milliyetçilik kartı ile başarılı olacağını hep öngördüğüm İyi Parti ve lideri Akşener bu seçimde Cumhur İttifakı’nı çok üzecek. Ve hatta ortağı olan CHP’den de bir miktar oy alarak bir kitle partisi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Çok iyi yapıyor.

***

Millet İttifakı’nı dağıtamayınca başka çözümlere başvuran AKP ve MHP bu tuzakları aşabilecek mi göreceğiz. Hala ülkenin 3. büyük partisi kararsızlar. Yüzde 20 civarında bekleyen bir kitle var. Gidecekleri partileri göreceğiz. Ama bir kez daha söyleyelim; gitmeyecekleri iki yer var, AKP ve MHP.

Bu öngörülere ekonomik gidişat, yüzde 30’lara varmış geniş tanımlı işsizlik, artan yoksullukları da eklediğimizde büyük ve küçük ortak yüzde 30’un üstüne çıkamayacak. Parçalı da olsa muhalefet organize olmaya ve Cumhur İttifakı’nın kendilerini çekmeye çalıştıkları tuzaklara karşı uyanık kalmaya devam ederlerse bu defa Tamam!

Birbirleriyle yüzde 100 uyum içinde olmak zorunda değiller. Kavga etmesinler yeter. Yeni kurulacak yol arkadaşlıkları bakalım neyi ne kadar değiştirecek? Biraz daha cesaret, biraz daha özgüven! Karşı taraf çok çaresiz!