Gizem TABAN/İZ GAZETE- Türkiye’de son dönemde, koronavirüs salgınının yayılım hızı ve vaka sayıları git gide artarken Sağlık Bakanlığı’nın karantina ve PCR testi konusunda açıkladığı yeni kararlar dikkat çekti. Geçtiğimiz gün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, izolasyon konusunda pozitif vakaların tamamının 7 gün izolasyonu tamamladıktan sonra test yaptırmaksızın izolasyondan çıkabileceğini, tarama amaçlı ve temaslı kişilerde PCR testi zorunluluğunun kaldırıldığını ve PCR testinin yalnızca semptom gösteren kişilere yapılacağını, aşısını/hatırlatma dozunu olmuş temaslı kişilerin karantinaya alınmayacağını açıkladı. İzmir Tabip Odası Üyesi ve Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Gül Ergör, salgın sürecine yönelik alınan yeni kararları değerlendirdi. Prof. Dr. Ergör, yeni kararların vaka artışına etki edeceğini ancak PCR testi az yapılacağı için vakaların artmıyor gibi görünebileceğini söyledi. Ergör’ün değerlendirmesi; salgının ilk sürecinde, Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan günlük koronavirüs tablosunda ‘hasta’ ve ‘vaka’ ayrımının yapılıp rakamların gerçekleri yansıtmadığı günleri akla getirdi.

‘ENFEKTE OLANLARI YAKALAYAMACAĞIZ’

Sağlık Bakanlığı’nın izolasyon ve PCR konusunda aldığı kararları değerlendiren Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Gül Ergör, “Tüm dünyada; karantinada ya da PCR’da kısıtlamaya gidiliyor. Bence, Türkiye’de de Sağlık Bakanlığı’nın bunu yapmasının en önemli nedeni, PCR talebinin karşılanamayacak boyuta gelmeye başlaması… Laboratuvarlar artık talebe yetişemiyorlar. O nedenle bir şekilde bu talebi kesmek durumundalar. Bu, işin yürümesi için mantıklı bir karar olabilir ama Bakanlığın hatası; önlem içeren hiçbir karar alınmazken sadece karantina ve PCR kurallarının değiştirilmesi... Karantina ile ilgili değişiklik hem sağlık iş gücünü hem diğer iş güçlerini felç etmemek için olabilir. Ama bunun için en kolay alınabilecek önlem; okulların yarı yıl tatilinin birkaç hafta öne çekilmesi olabilirdi. Çünkü büyük bir bulaş ortamı oluyor. Ama gerekçe hem gerekçe göstermeyip hem bunu yapmıyorlar. Halbuki, nasıl günlük olarak bazı kararlar değiştiriliyorsa okul konusunda da bu karar değiştirilebilirdi. Hiçbir yer için aşı zorunluluğu getirilmiyor, kapalı yerlere girişler konusunda bir kural getirilmiyor.  Her şey devam ediyor ama PCR ve karantina kuralları değişiyor. Salgının ilerlememesi için hiçbir önlem alınmazken bu kararların alınması sonucunda; çok fazla kişi enfekte olacak ve kurallardan dolayı biz onları yakalayamayacağız. Halbuki salgının iki önemli kuralı; virüs dolaşımını kısmak ve vakaları erken yakalamak. Önlemler alınmayınca, salgının yayılma hızına hiçbir müdahalede bulunmamış oluyoruz. Özellikle Omikron varyantının çok hızla yayıldığı biliniyor. O yüzden hasta sayısı ve hastanelere başvuru artacak” açıklamalarında bulundu.

‘HİÇBİR ÖNLEMİMİZ YOK’

Aşısını ve hatırlatma dozunu olmuş temaslı kişilerin karantinaya alınmamasına ilişkin karar hakkında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Ergör, “Bu noktada, üçüncü doz aşı şartı var. Daha önce kişi üçüncü doz aşısını olsa da üçüncü dozunu 3 aydan önce olduysa ‘riskli’ kabul ediliyordu. Ve karantinanın beşinci gününde test yapılıyordu. Son alınan karara göre; kişi üçüncü dozunu ne kadar zaman önce olursa olsun ‘risksiz’ kabul edilmiş oluyor. Yani karantina da beşinci gününde test yaptırılması durumu da kaldırıldı. Bu durumda sorumluluk o kişilerin kendilerine kalıyor. Ancak karantina kararı olsa o kişiler izole olmak zorunda olacaktı. Üçüncü doz aşı olmuş temaslı kişi pozitif de olabilir ancak sadece, kişide semptom gelişmesi durumunda test yapılacak. Daha önce, temaslı olan kişileri semptom gelişmeden beşinci günde yapılan testle yakalayabiliyorduk. Bu durum da ortadan kalkmış oldu. Yani, salgını önlemeye yönelik önlemlerde iş gücü ve test kapasitemizin yetersiz olması gibi zorunlu nedenlerle gevşeme yapıyoruz. Bu belki kabul edilebilir ama bunun yanında bazı önlemlerin alınması lazım. Yayılmayı önleyecek hiçbir önlemimiz yok, sadece hayatı sürdürmeye yönelik kararlar almış durumdayız. Yani kişisel önlemlerimiz dışında devletin hiçbir önlemi yok diyebiliriz” diye konuştu.

‘VAKALAR ARTMIYOR GİBİ GÖRÜNEBİLİR’

Yeni kararların salgının yayılım hızını nasıl etkileyeceğine ilişkin görüşlerini açıklayan Prof. Dr. Ergör, “Bu kararların, vaka artışına etkisi olacaktır. Kararlar olmasa da vakaların artacağı açık… Ama kararlar nedeniyle daha az PCR testi yapılacağı için vakalardaki artış rakamlara yansımayabilir. Yani vakalar artsa da PCR testi az yapılacağı için vaka sayısı artmıyor gibi görünebilir” ifadelerini kullandı.

Editör: Haber Merkezi