Pandeminin, başta halk sağlığı olmak üzere, ekonomik ve sosyal hayat üzerindeki yıkıcı etkilerinin devam ettiğini, hastaneye yatan, yoğun bakım tedavisi gören hasta sayısında ciddi artışların endişe verici boyutlara ulaştığını belirten HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, Sağlık Bakanlığı verilerini paylaşarak, 24 Kasım itibarı ile Covid-19 hasta sayısının 460.916’ya yükseldiği, 168’i sağlık emekçisi olmak üzere toplamda 12.672 yurttaşın yaşamını yitirdiği bilgisinin yer aldığını söyledi.

SAĞLIK ÇALIŞANLARI TÜKENME NOKTASINDA

Yine resmi kaynaklarda mevcut yatak doluluk oranının yüzde 53,5, erişkin yoğun bakım doluluk oranını ise yüzde 69,9 olarak açıklandığını hatırlatan Kemalbay, sağlık meslek örgüt temsilcileri, hekimler ve uzmanların birçok ilin servis, yoğun bakım ünitelerinin tamamen dolduğunu, hastaların yatak sırası beklerken yaşamlarını yitirdiğini, sağlık sisteminin yükü kaldıramadığı, çalışanlarının tükenme noktasına geldiği bilgisini paylaştığını kaydetti.

SAĞLIK BAKANLIĞI ŞEFFAF DEĞİL

Sağlık Bakanlığı’nın şeffaf olmadığını, ölüm oranları konusunda yaptığı açıklamaların belediye ve meslek örgütleri rakamlarıyla çeliştiğini belirten Kemalbay, “Özellikle 30 Ekim tarihinde İzmir’de yaşanan deprem felaketinin ardından resmi makamlarca vaka sayısının depremin başladığı güne göre iki katına çıktığı açıklanmıştır. İzmir’de salgının kontrolden çıktığının belirtildiği 17 Kasım’da İzmir Tabip Odası tarafından yapılan basın açıklamasında, İzmir’de günlük test pozitiflik oranlarının duyumlara göre yüzde 30’lar düzeyine ulaştığı, 3000-3500 kişide test pozitif saptanabildiği, ambulansların vakaları taşımakta zorlandığı ifade edilmiştir. Hastanelerde yeni servis ve yoğun bakım ünitelerinin açıldığı, birçok hastaların yatakların boşalması için bekletilmektedir. Diğer hastalar servis, yatak, yoğun bakım sıkıntısı yüzünden kamusal sağlık hizmetine ulaşmakta güçlük çekmektedir. Aile hekimlerinin artık tükenme noktasına geldiği, günlerce ilacına ulaşamayan hastaların sayısının giderek artmakta olduğu ifade edilmiştir” dedi.

Konuyu meclis gündemine taşıyan ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya, “İzmir’de hastanelerin mevcut servisleri ile yoğun bakım ünitelerinin doluluk oranı nedir?” diye soran Kemalbay, şu sorularına da yanıt istedi:

Serviste ya da yoğun bakımda yatması gereken birçok hastanın acillerde ya da servislerde bekletilip yatakların boşalması için bekletildiği iddiaları araştırılmış mıdır? Araştırıldı ise doğru mudur?

İzmir’de doluluk oranı yüzde 100 olan hastanelerde yatan hastaların ne kadarı Covid- 19 nedeniyle ve ne kadarı diğer hastalıklardan dolayı yatmaktadır?

30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan deprem felaketinden sonra Covid-19’un hızla yayılacağı tehlikesine karşı Bakanlığınızca tedbirler alınmış mıdır? Alındı ise ne gibi tedbirler alınmıştır?

İzmir’de hastanelerde yatak doluluk oranının yüzde 100 olduğu dikkate alındığında İzmir’de yaşayan yurttaşlarımızın başta Covid 19 salgını ve diğer hastalıklardan dolayı hizmet alması için bakanlığınız tarafından herhangi bir çalışması olacak mıdır?

İzmir ilinde Covid-19 nedeniyle yaşamını yitiren sağlık emekçilerinin sayısı kaçtır?

İzmir ilinde Covid-19 tanısı konulan sağlık emekçisi sayısı kaçtır?

İzmir ilinde Covid-19 tanısı konulan ve hastanede yatan sağlık emekçisi sayısı kaçtır?

Türkiye’de bir çok ilde yoğun bakım ünitelerinin dolu olduğu, ambulansların hastaları taşımakta zorlandığı bilgileri ulaşmasına karşı Bakanlığınızın aldığı tedbirler nelerdir?

Halkın ve tükenme noktasına gelen sağlık emekçilerinin sağlığını daha fazla riske atmaktan kaçınmaya yönelik olarak ne gibi önlemler alınması düşünülmektedir?

Atama bekleyen yüzbinlerce sağlık emekçisi bulunmakta iken sadece 12 bin sağlık emekçisi ataması yapılması ile sağlık emekçilerinin yükünün hafifletilebilmesi mümkün müdür? 

Çeşitli birimleri ile Bakanlığınızca açıklanan veriler arasındaki büyük farkın sebebi nedir? Mesela İstanbul’da Belediye Başkanı tarafından açıklanan verilerin bakanlığınızca Türkiye genelindeki veri sayısından daha fazla olması neden kaynaklanmaktadır?

İnsan Hakları Derneği’nin 2020 yılı Raporuna göre cezaevlerinde en az 604’ü ağır olmak üzere ve yine en az 1605 hasta mahpusun olduğu göz önünde bulundurulduğunda pandemiden dolayı yaşanacak ölümleri önlemeye yönelik Bakanlığınızın çalışması ve planlaması nedir?

Maske, Mesafe ve Temizlik uyarıları ile sorumluluğu halka yüklemek dışında hükümetiniz tarafından alınacak güvenceli kapanmaya ilişkin herhangi bir tedbire yönelik çalışmalarınız bulunmakta mıdır?

Editör: Haber Merkezi