Gizem TABAN/İZGAZETE- Hastaneye yatışı gerekmeyip evde izlenmesi gereken Covid-19 pozitif kişilerin karantina süreçlerinin ne kadar kontrol edilebildiğine ne kadar kurallarına uygun yapıldığına dair kaygıları olduğunu dile getiren İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, bu kişilerin izolasyonların sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi için yerel yönetimlerin de desteğiyle karantina merkezleri olarak kullanılabilecek; yurtların, misafirhanelerin, dinlenme tesislerinin açılması gerektiğini söyledi. Çamlı, karantina merkezlerinin enfeksiyon zincirinin kırılmasında oldukça fayda sağlayabileceğini dile getirdi. Pandemiyle mücadelenin hastanelerde değil sahada olması gerektiğini de vurgulayan Dr. Çamlı, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, vaka sayılarındaki kritik artışı gözler önüne seren ve tartışma konusu olan açıklamalarını da değerlendirdi.  

‘SAVAŞI KAYBEDERİZ’
İzmir’de Covid-19 için ayrılan yoğun bakımların tamamen dolu olduğunu belirten Çamlı, hastaneye gidecek vaka sayısının azaltılması gerektiğini söyledi. Çamlı, “Yoğun bakımlar tamamen dolu olduğu için yeni yoğun bakımlar açılmaya çalışıyor. Bazı hastanelerdeki farklı servislerin yoğun bakımları Covid-19 yoğun bakımına çevriliyor. Yani, hastaneye gidecek vaka sayısını azaltmamız lazım. Bizler pandemi mücadelesini hastanelerde hasta tedavi ederek çözmeye çalışırsak bu savaşı kaybederiz. O yüzden 2-3 tane daha şehir hastanesi açılsa da pandemi olgularının sayısını kontrol altına alamadıkça, bulaşıya engel olamadıkça, vaka sayısını azaltamadıkça hastalara yoğun bakım, yatak bulmak mümkün olmayacak. Pandemi mücadelesi hastanede verilmez, birinci basamakta koruyucu sağlık hizmetlerini artırarak verilir. Dolayısıyla vaka sayısını azaltamazsak, enfeksiyon bulaş zincirini kıramazsak hastanelerde istediğimiz kadar yoğun bakım ve yatak sayısını artıralım mutlaka bir süre sonra yetersiz kalacaktır. Önemli olan enfeksiyon zincirini kırmak, bulaş riskini düşürmek ve vaka sayısını azaltmak ve hastanelere olabilecek yığılmaların önüne geçmektir” diye konuştu.

‘KARANTİNA MERKEZLERİ OLUŞTURULMALI’
Karantina merkezlerinin oluşturulmasının enfeksiyon zincirinin kırılmasında büyük rol oynayacağını kaydeden Dr. Lütfi Çamlı, “Hastaneye yatışı gerekmeyip evde izlenmesi gereken Covid-19 pozitif kişilerin karantina süreçlerinin ne kadar kontrol edilebildiğine ne kadar kurallarına uygun yapıldığına dair kaygılarımız var. Çünkü bazı kişilerin imkanları böyle bir izolasyon için çok uygun olmayabilir. Keza yalnız yaşayanlar, engelliler ve buna benzer kesimlerin evlerdeki karantinalarında güçlükler olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla bu tür izolasyon ve karantinalar için yerel yönetimlerin de desteğiyle sahra hastanelerinin oluşturulması veya izolasyon-karantina merkezleri olarak kullanılabilecek; yurtların, misafirhanelerin, dinlenme tesislerinin açılması faydalı olacaktır. Çünkü izlemeyle ilgili birtakım sıkıntılar olduğuna yönelik duyumlar almaktayız. Bu kişilerin izolasyon ve karantina merkezlerinde takip edilmesi özellikle mücadelede yapılması gereken birinci alanda kontrol sağlanması enfeksiyon zincirinin kırılması açısından çok önemli. Pandemiyle mücadele hastanelerde değil sahada olması lazım. Enfeksiyon yayılımı en çok hane içi ve toplu ulaşımlarda oluyor. Bu nedenle karantina merkezlerinin büyük bir fayda sağlayacağını ve enfeksiyon zincirinin kırılmasında büyük bir rol üstlenebileceğini düşünüyorum” açıklamalarında bulundu.

‘MIZRAK ÇUVALA SIĞMIYOR’
Salgın başladığından bu yana tartışma konusu olan vaka sayılarıyla ilgili Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın son yaptığı açıklamada bir günde 28 bin 351 vaka olduğunu bildirmesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çamlı şunları söyledi: “Önceden açıklanan günlük hasta sayılarının bir inandırıcılığı zaten kalmamıştı. Kamuoyu ve bilim insanları bu sayılara çok da itibar etmiyorlardı. Bizim sahadan aldığımız vaka sayılarıyla her akşam açıklanan hasta sayıları arasında 10 kata varan farklar oluşmuştu. Dolayısıyla başlangıçta ulusal çıkarların gözetildiği öne sürülerek açıklanmayan sayılar zaman içinde kamuoyunda; açıklanan sayıların gerçeği yansıtmadığı düşüncesi veya Sağlık Bakanı’nın Eylül sonunda ‘Tüm pozitifleri açıklamıyoruz, sadece semptom olanları açıklıyoruz’ ifadeleriyle rakamların kamuoyuyla paylaşılmadığı düşüncesi egemen olmuştu.  Geldiğimiz noktada o kadar çok vaka artışı oldu ki Türkiye vaka sayılarında ülkeler arasında en üst sıralarda yer alıyor. Dolayısıyla pandemi yönetimi, anlatıldığı gibi bir başarı hikayesi değil, kötü yönetilen bir başarısızlık hikayesidir! Mızrak çuvala sığmıyor. Doğal olarak vaka sayılarını açıklamak zorunda kaldılar. Bunun açıklanmasında toplumsal duyarlılığın artmasını sağlayacaktır. Çünkü bu sayı sürekli olarak olduğundan küçük gösterildi, salgının iyi yönetildiği algısı yaratılmaya çalışıldı. Bu da bir vatandaştaki rehavetin devam etmesine neden oldu. Ancak gelinen noktada dünyanın en fazla Covid-19 vakalarına sahip ülkeler arasına girdik.”

 

ÜMİT EDİYORUZ GERÇEKTİĞİ YANSITIYORDUR’
Sağlık Bakanı Koca tarafından açıklanan verilerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığına ilişkin görüşünü açıklayan Çamlı, “Ciddi bir güven kaybı oldu. Bu sayılar gerçeği yansıtıyor mu? Bu veriler Sağlık Bakanlığı’nın verileri. Ümit ediyoruz gerçekleri yansıtıyordur. Ancak bir de, akciğer tomografisinde Covid bulguları olan, klinik olarak da semptonları gösteren ama testi negatif çıkan olgular var. Bu olgular da hastanelerde, yoğun bakımlarda tedavi görüyorlar. Bu olguların da sayısının konuşulması gerekiyor. Dünya Sağlı Örgütü bunların da açıklanmasını öneriyor. Çünkü testler tüm Covid hastalarında pozitif çıkmayabiliyor. Dolayısıyla tüm olguların açıklanması lazım. Hatta vakaların il il, ilçe ilçe detaylı olarak açıklanması ve pandeminin durumuna göre il ve ilçelere özgü tedbirlerin alınması gerekir” dedi.