Türkiye genelinde koronavirüse karşı aşılama başladı. Çin'den Türkiye'ye gelen ve şehirlere dağıtılan 3 milyon doz 'CoronaVac' aşısı, öncelikli olarak sağlık çalışanlarına uygulanacak. Randevu sistemine göre yapılacak aşılama çalışmalarıyla ilgili merak edilen sorulara cevap veren Medicana International İzmir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, kişilerin merak ettiği en önemli sorunun, aşının bağışıklık sağlayıp sağlamayacağı yönünde olduğunu söyledi. Kişinin Covid-19 olduğunu bilmeden aşı yaptırması durumunda yaşayacaklarını da anlatan Prof. Dr. Sakarya, "Vücuda sistemin daha fazla tanıyacağı bir virüs partikülünü veriyorsunuz. Asemptomatik vakaları semptomlu hale geçirebilir. Şunu bilmeliyiz. Bir hastalığı geçirdiğimiz zaman, ateş, halsizlik, kırıklık, baş ağrısı, karın ağrıları, iştahsızlık gibi bir hastalıkta görülen bulguları yapan şey sizin vücudunuzun mikroorganizmalara karşı geliştirdiğiniz tepki sonucu ortaya çıkan maddelerdir. Her aşıdan sonra bu semptomlar hissedilebilir. Aşının yapıldığı yerde kızarıklık oluşabilir. Bu belirtiler, vücudun virüsle savaşmaya başladığının göstergesidir" diye konuştu.

‘ÇİN AŞISINI ÇOK İYİ TANIYORUZ’

Çin aşısının alışıldık bir tür olması nedeniyle en güvenilir koronavirüs aşılarından birisi olduğundan bahseden Prof. Dr. Sakarya, "Aşılar yıllardır farklı tiplerde üretiliyor. Henüz dünya otoriteleri tarafından kesin onay almış aşı yok. Ama çalışmalarının sonuna gelmiş olan ülkeler tarafından onaylanan 9 farklı aşı var. Bunlardan 2'si RNA aşısı, 2'si vektör aşısı. Türkiye'ye gelen Çin aşısı, ölü virüs aşısı. Uzun yıllardır bu tür aşıları, zaten kullanıyoruz. Komplikasyonlar konusunda da bilgiliyiz ve hazırız. Güvenlik anlamında da şu an bilinen en iyi aşılardan" dedi.

Koronavirüs pandemisinden kurtulabilmek için ülkenin yüzde 60'ının bağışıklık kazanması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Sakarya, "Her aşı olduğumuzda o hastalığa karşı yüzde 100 korunaklı olmuyoruz. Bazı aşılar, yüzde 40-50 koruyor. Buna rağmen her yıl bu aşıları, oluyoruz. Çünkü ihtiyacımız var. Pandemiden kurtulabilmek için toplumun yüzde 60'ının bu mikroba karşı bağışık olması lazım. Bu ya hastalığı atlatarak ya da aşı olarak sağlanır. Bağışıklık kazanmanın en ucuz ve en güvenli yolu, aşıdır”diye konuştu. Türkiye'de koronavirüs hastalığından kurtulabilmek için en az 60 milyon kişinin bağışıklık kazanması gerektiğinin altını çizen Prof.Dr. Sakarya, “Aksi takdirde risk yine devam eder.  Ülkeye, bağışıklık kazandırmak için 60 milyon kişinin bağışıklık kazanmasını bekliyoruz” diye konuştu.

‘KORONAVİRÜSÜ ATLATANLAR DA AŞI OLACAK’

Koronavirüsü atlatmış kişilerde de aşının yan etkilerini anlatan Prof. Dr. Sakarya, "Hastalığı geçirenler sanki aşılanmış gibi kendiliğinden antikor üretmiş olacaklardır. Aşılamayı, antikor durumuna bakmadan yapıyoruz. Çünkü siz hastalığı geçirmiş olsanız bile; yapılacak aşı sanki tekrarmış, ikinci veya üçüncü aşı yapılıyormuş gibi olacaktır. Hastalığa karşı bağışıklık yanıtını artıracaktır. Koronavirüs aşılarını yaptırmalıyız. Maskelerimizden çıkıp, iş ve sosyal hayatımızı normal şekilde yaşayabilmemiz için en kısa süreli kurtuluş yolu; aşılanmadır. Çin aşısının yan etkilerinin telaşlanmayı gerektirmeyecek şekilde olduğunu bildiğimiz için doğru bir tercih oldu. Daha sonra ihtiyaç halinde protein veya rekombinant DNA (rDNA) aşılarla devam etmeyi daha uygun buluyorum" dedi.

DHA

Editör: Haber Merkezi