Kültürpark Platformu temsilcileri Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi önünde yaptıkları protesto eylemlerinde değişik söylemde pankartlar taşıyorlardı: Aşkla İzmir Rantla Kültürpark, İzmir Soruyor Cevap Alamıyor, Kültürpark’ı Korumama İmar Plânı, Şeffaflıkmış, Kültürpark Yönetim İşletim Plânları Nerede? Doğayla Değil Betonla Bütünleşme!
Herbiri bir diğerinden önemli ve değerli söylemler. Ancak bir tanesi vardı ki, tüm Türkiye gerçeğini de kapsıyordu: Çok Seslilikten Tek Sese Geldik!
Tekçilik, siyasal kılcal damarlara kadar yerleşmiş bir ur hâlindedir. Toplum gerçek bir demokrasi yaşayamadığı, kendi demokrasisini sınıf mücadelesi sonunda üretemediği için yaşanıyor bunlar. Hep bir kurtarıcı hep bir diktatör, hep tek adam beklentisi. “Alacak eline kırbacı...” Neredeyse her ayın 12’sinde yaşadık bunu.
Yerelde de yaşadığımızın ayırdına varılmaya başlandı. Şeffaflık yok, belirsizlik egemen, yanıt yok! Algı operasyonları, ben bilirimcilik, doğruyu söylememe...
Kültürpark Platformu soruyor, Kültürpark’ta 12 bin metrekarelik bir yapı alanı var; bir devasa bina tasarlanıyor. Bu ne binasıdır? Ne amaçla yapılıyor? Yanıtı belediyedeki bu konunun en yetkilisi bile bilmiyor. O başkanına güveniyor! Celal Atik Spor Salonu ne gerekçeyle yıkılıp yeniden yapılacak?
İBB Meclisi “birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek...” oylamaları ışık hızında yapıyor.
Başkan soruyor, “Selâhaddin Bey, Kemal Bey, Hakan Bey... Evet arkadaşlar, kabul edenler kabul etmeyenler?” 1. Maddeden 35. Maddeye kadar tüm maddeler okunmadan, toptan oybirliğiyle kabul ediliyor. Bunların ne olduğunu bilen var mı? Ama Kültürpark Platformu bunu dile getirdiği için çok alınmışlar!
Politikaları hep aynı. Önce Kültürpark Arama Konferansı toplanıyor. Halk ve sivil toplum temsilcileri görüş, istek, önerilerini dile getiriyorlar. Ama ne oluyor? Salonda sadece bir kadının önerisi öne çıkarılarak, kendi dayatmalarını halkın isteğiymiş gibi sunuyorlar. Sonrasında TMMOB’ye bağlı Odalarla görüşmeler yapılarak ama onların itirazları dikkate alınmadan, yine kendi dayatmalarını Kültürpark’ta yaşama geçirecek şekilde oylarını birleştiriyorlar. Söylemlerine malzeme topluyorlar bu toplantı ve görüşmelerle, “...her kesimle görüştük, görüşlerini aldık...” Demokrasicilik oynayan demokratlar, atı alıp Kültürpark’ı geçiyorlar. İnciraltı’na varmaları da çok zaman almaz.
Algı operasyonlarıyla yönetiliyoruz tüm ülkede. Kararlar verilmiş, çıkar çevreleri korunmuş, “birlik ve beraberlik” sağlanmış. Türkiye veya İzmir kimin umurunda ki? Tek adamlar kararları veriyorlar meclisleri de onaylıyorlar...
Kültürpark yağmaya açılıyor ve yok ediliyor! Bu sadece aslan sosyal demokratların eliyle değil onların İBB Meclisindeki iş birlikçisi diğer siyasal partilerle birlikte yapılıyor.
Söz konusu rantsa Kültürpark teferruat yani...