Yarımada Bölgesi’nde, son yıllarda sayıları artan taş ocaklarına karşı bir araya gelen İzmirliler, 'Yaşam Şenliği'nde bir araya geldi. Urla’nın Gülbahçe Mahallesi’nde, İzmir Yüksek Teknoloji Üniversitesi’ne tahsisli arazi içinde açılması planlanan taş ocağı için ÇED süreci başlatılmıştı. Buna karşı yüzlerce kişi, köy meydanında hem yetiştirdikleri ürünleri sattı hem de üzerinde 'Lavantama, kekiğime, kekliğime dokunma', 'Zeytin hayattır, dokunma', 'ÇED'ini de al git, Haydar' yazılı dövizler açtı. Yürüyüşe CHP İzmir milletvekilleri Tacettin Bayır, Özcan Purçu ile Musa Çam, Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar, CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Şehrazat Mercan ve sivil toplum kuruluşları, çevre ve doğa derneklerinin temsilcileri de katıldı.

Şenlikte, taş ocaklarının etkilerine ilişkin bilgi verildi. Toprak Sahne Tiyatrosu da ‘Madalyalı Eşek’ oyununu sergileyerek Gülbahçe halkına destek verdi. Ege bölgesinin sevilen yemeği keşkek ortaklaşa dövüldü.

Şenlikte TMMOB İzmir ÇMO Başkanı Helil İnay Kınay, İzmir Tabip Odası temsilcisi Dr. Tuğrul Şahbaz'a, İzmir Ziraat Mühendisleri Odası’ndan İlker Ağın taş ocaklarının etkileri hakkında bilgi verdi. Avukat Şehrazat Mercan da bugüne kadar yürüttüğü davaları örnek gösterdi, açılmak istenen taş ocaklarına ilişkin bilgi verdi.

Gülbahçe Muhtarı Alahettin Bulut halk olarak taş ocaklarını istemediklerini belirtti. “Para sevgisi, doğa sevgisinin önüne geçmiş olanlar dün Karaburun’da, İçmeler’de, Yağcılar’da ve Özbek’teydiler. Bugün ise gözlerini Gülbahçemiz’e dikmişler” diyen Bulut, “Dağlarında koyun, keçi otlattığımız, derelerinden su içtiğimiz, havasıyla sağlık bulduğumuz bu güzelim yarımadayı delik deşik edip çölleştirmek istiyorlar. Ama bizler direneceğiz ve buna izin vermeyeceğiz” dedi.

Halkın yaşam alanına sahip çıkmasının öneminin altını çizen Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar; “Biz bu taş ocağını burada istemiyoruz dememiz lazım. Ayrıca biz mahalle değiliz. Biz köyüz. Gülbahçe mahallesi değil, Gülbahçe Köyü… Köylülüğümüzü de kaybetmek istemiyoruz. İçtiğimiz suyun, soluduğumuz havanın aynısını torunumuz da içsin, solusun istiyoruz. Bu yüzden hep beraber direneceğiz” şeklinde konuştu.CHP İzmir Milletvekilleri Tacettin Bayır ve Özcan Purçu da ayrı ayrı yaptıkları konuşmalarda, “Urla’da duyarlı insanları, doğa sevgisi olan insanları görmek bizleri mutlu etti. Çevremizi, toprağımızı çok seviyoruz. Bu doğayı bizler torunlarımıza bırakacağız. Onların daha güzel, daha sağlıklı ortamda yaşayabilmeleri için bugün birlik olmalı, hep beraber direnmeliyiz” dediler. Sahneye Gülbahçeli çocuklar ile birlikte çıkan CHP İzmir Milletvekili Musa Çam “Bu çocuklar için taş ocaklarına karşı direnmemiz gerek, taş ocaklarını istemiyoruz” dedi.

Şenlik programı Gülbahçe köy meydanından taş ocağı açılmak istenen bölgeye yapılan yürüyüş ile tamamlandı. “Gülbahçe’de taş ocağı istemiyoruz”, “Gülbahçe’nin Gülleri Solmasın” pankartlarının taşındığı yürüyüşte 'Lavantama, kekiğime, kekliğime dokunma', 'Zeytin hayatır, dokunma', 'ÇED'ini de al git, Haydar’ dövizleri açıldı. Yürüyüşe CHP İzmir Milletvekili Musa Çam da katıldı. Yürüyüş sonunda maden sahası hakkında bilgi veren avukat Şehrazat Mercan, üniversite arazisinin ortasında, zeytinliklerin, endemik bitki örtüsünün, sakız ağaçlarının olduğu alanda ocak açılmak istendiğini söyledi. Yarımada bölgesinde yeni yapılaşmalar için yeni taş ocaklarının açılmasına ihtiyaç olmadığını belirten Mercan, “Davalar açıyoruz, kazanıyoruz fakat eğer halk kendi yaşamına sahip çıkmazsa o kararları firmalar dinlemiyor. Birbirimizi bırakmayalım” dedi.

Bölgenin doğal SİT alanı, arkeolojik alan ve ormanlık arazi olduğunu belirten Nail Öcal, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na itiraz dilekçesi sunacaklarını söyledi. Alanın turizm bölgesi olduğuna da dikkat çeken Nail Öcal, 23 yıl boyunca madenlerin işletileceğini bunun da turizmi bitireceğinin altını çizdi.

Editör: Haber Merkezi