İZ GAZETE - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ANKA Haber Ajansı'na verdiği röportajda tartışmalı Çeşme Projesi için dikkat çeken açıklamalarda bulunmuş ve üç temel kaygısına tatmin edecek cevaplar verilmediği için projenin iptali için dava açtıklarını söylemişti.

Soyer, “İptal edilmesi gerektiğine tüm kalbimle inanıyorum. Bu yanlış bir proje" dediği Çeşme Projesi’ni protesto etmek amacıyla 10 Mayıs saat 12:30'da Gündoğdu Meydanı'nda bir miting yapacaklarını ve tüm İzmirlileri mitinge davet ettiğini açıklamıştı.

‘AMASIZ FAKATSIZ MİTİNGE KATILACAĞIZ’

Konuyla ilgili İzmir Yaşam Alanları, Soyer’in çağrısını kabul ederek mitinge amasız fakatsız katılacaklarını şu sözlerle açıkladı: “Projeye karşı duran herkes ile amasız, fakatsız en geniş mücadele ağını örmeyi önüne iş olarak koymuş, kendisini bu meselenin tarafı ve muhatabı olarak ilan etmiş olan bizler, Sayın Soyer’ın yapmış olduğu çağrıyı da kabul ederek bu mitinge katılacağız. Bizler yaşam alanlarımızın tarihi, kültürü, ekosistemi ve tüm canlılarıyla yeniden ayakları üzerinde duracağı günlere ulaşmanın özlemiyle; Yarımada’yı talana karşı savunacak, bilimin yol göstericiliğinde doğru uygulamalar için ortak bir ses çıkartmaya, mücadele etmeye bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da öncü ve katılımcı olacağız.”

BAŞKAN SOYER NE DEMİŞTİ?

“Defalarca Kültür ve Turizm Bakanı İzmir'e geldi, bize sunumlar yaptı. Hiçbirinde elimizin tersiyle itmedik, hepsini dinledik. Tüm safha boyunca kaygılarımızı dile getirdik. Bugün itibariyle üç temel kaygımıza karşılık olmadığı, bizi tatmin edecek cevaplar verilmediği için dava açtık, iptalini istedik. İptal edilmesi gerektiğine de tüm kalbimle inanıyorum. Bu yanlış bir proje.

Burası, mutlak koruma alanı olarak ilan edilmiş bir alan. Bir senede nitelikli koruma alanı ilan edildi ve inşaat yapılabilecek hale getirildi. Peki bilimi nereye koyacağız? Mutlak koruma alanı ilan ederken var olan bilimsel dayanakları, bir sene içinde ne oldu da ortadan kaldırdınız? Hangi doku, hangi bitki örtüsü ortadan kalktı, ne oldu da orası inşaat yapılabilir hale geldi? Bu, cevabını alamadığımız bir soru. Diğer iki gerekçe de şunlar. Ulaşım. Hepimizin bildiği gibi tek bir aks vardır Çeşme Yarımadası'na giden, o da Çeşme Otoyolu'dur. Nüfus yoğunluğunu bu kadar artırmayı öngöreceksiniz, ‘hangi yeni güzergah yapıyorsunuz' diye sordum. 'Yeni bir güzergah yok, uçakların slotunu biz veriyoruz. Hafta sonu otoyolun yoğun kullanıldığı saatlere slot vermeyeceğiz' dediler. Bu bizim için inandırıcı bir çözüm değil. Üçüncüsü; Çeşme Yarımadası'nda 11 turizm alanı var. Bunlardan sadece üç tanesi planlanmış durumda. Alaçatı, Şifne... Bu alanlar yüzde 8 ila yüzde 15 arası yapılaşmış. Bu ne demek biliyor musunuz? Çeşme Projesi diye tarif ettiğiniz alan kadar büyük bir alan turizm merkezi olarak planlanmış. Burada bu imar planını yaptığınız, turizm merkezi olarak tanımladığınız bu yerde yeni planlar talebiyle geldiği zaman hak sahibi vermeyecek misiniz hakkını? Vereceksiniz. O zaman ne olacak? Burada nüfus yoğunluğunu artırmış olacaksınız. Daha önce devlet olarak ‘burası turizm merkezi’ demişsiniz. Şimdi sadece üçü planlanmış. Sekiz alan daha planlanacak. Orada yaratılacak nüfus yoğunluğu, turizm potansiyeli ne olacak? Plansız alanlarda bunu yapıyorsunuz. Bir yandan planlanacak alanlar var. Kısacası Çeşme Yarımadası bu yükü kaldırmaz kardeşim. Su meselesi var. Daha çok sebebimiz var. Bunların da cevabını almadık. Dediler ki 'desalinasyon' (deniz suyunu arıtma) yapacağız. Bunun maliyetini bir tarafa koyuyorum. Tuz dağlarını ne yapacaksınız? Her gün arıttığınız 20 milyon metreküp su için oluşan tuz dağlarını ne yapacaksınız? Onunla ilgili de tatmin edici bir cevap yok. 10 Mayıs günü saat 12:30'da Çeşme Projesi'ni protesto etmek için Gündoğdu Meydanı'nda bir miting yapacağız. Bütün İzmirlileri de buraya davet ediyorum.”

Editör: Haber Merkezi