Bir proje hayata geçirilmeden önce her konuda artıların ve eksilerin değerlendirildiği bir ‘yapılabilirlik’ çalışması yapılır. Faydalı mıdır, zararlı mıdır? Sorun mu çözer, sorun mu yaratır? Ekonomik olarak ne getirir, ne götürür? Tüm bunlar dikkate alınır. İzmir Körfez Geçiş Projesi gibi bir projede ise, ortada bir doğa katliamı söz konusuysa ‘yapılabilirlik’ çalışmasına dahi gerek yoktur. Sosyal demokrat, halkçı bir belediye buna karşı çıkar. Çünkü doğadan, bilimden yana olur.

FLAMİNGOLARIN ZAFERİ VE DİĞERLERİ

TMMOB İl Koordinasyon Kurulu, EGEÇEP, Doğa Derneği ve gönüllüler geçtiğimiz günlerde düzenlediği basın toplantısıyla, Körfez Geçiş Projesi’nin olumlu ÇED kararına karşı açılan dava sonucu İzmir 3. İdare Mahkeme’sinin iptal kararı verdiğini ‘Flamingoların Zaferi’ başlığını kullanarak yaptı. Harika bir başlık. Durumu özetliyor. Kentte yapılacak olan değişiklikler sadece insanları ilgilendirmiyor. Bu kentte birçok canlı ile birlikte yaşıyoruz. Bu birlikte yaşama karşı çıkan ya da umurunda olmayan ‘rantçı’ların savunmaları ise bakın neymiş:

Neymiş; İzmir’in gelişmesine engel olunuyormuş!

Neymiş; İzmir’in nüfusunun artması engelleniyormuş!

Neymiş; yabancı yatırımcı gelmeyecekmiş!

Açıkçası kendilerini haklı göstermeye çalışan ‘rantçı’ların 3 sebebi de İzmir için onurdur. İzmir’i bu ülkenin en yaşanılabilir kenti yapan özelliklerin başında gelir.

Ellemeyin İzmir köy kalsın!

Ellemeyin İzmir’in nüfusu ‘daha’ da artmasın!

Ellemeyin İzmir’e yabancı yatırımcı gelmesin! Doğa katliamı üzerine gelecekse hiç gelmesin.

Yerli ve millilikten bahsedenlerin yabancı yatırımcı gelmeyecek diye bir sebep ‘sallaması’ samimiyetsizliğin dik alasıdır. Peki kendi partisinin milletvekillerinin, belediye başkanlarının, üyelerinin ve iktidarda olduğu İzmir’de aklı başında herkesin karşı olduğu projeyi sahiplenmek nedir? Örneğin CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Körfez Geçiş Projesi ile ilgili soru önergeleri verdi ve doğadan, bilimden yana tarafını belli etti. Önceki dönem CHP İzmir Milletvekili ve Eski Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok Akatlı ise söz konusu basın toplantısında boy gösterdi. Bu isimler daha da çoğaltılabilir. Tüm bunlar ortadayken bir de AKP’liler “Körfez Geçiş Projesi’nin yapılamama sebebi CHP’dir” diyor. Bu açıklamalar bence CHP için, CHP’liler için gurur duyulacak açıklamalardır. Doğaya ihanet ettiğini itiraf eden bir partinin vekilleri, yöneticileri doğaya ihanet ettirmeyen CHP’dir diyor.

AZİZ BAŞKAN’IN DİLİNDE TÜY BİTMİŞ

AKP’lilerin bu açıklamalarına ise İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu bu hafta Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde yaptığı konuşmada ‘Körfez geçiş projesi gereklidir. Bunu anlatacağım diye diye dilimde tüy bitti’ dedi. Kendisini eleştiren AKP grubuna karşı, onlarla aynı düşüncede olduğunu söyleyerek doğa katliamından yana olduğunu belirtti. İstanbul’a ihanet edenlerle İzmir’e ihanet etmek için beraber saf tuttuğunu söyledi. İlginçtir insanın aklına Basmane Çukuru ve Gökmen Ulu geliyor yazdıkça. Neyse...

Bir de diğer taraftan, arkasında türlü ‘terör’ örgütleri ve ‘siyasi rantçı’ların olduğu iddia edilenler ne demiş ona bakalım. Doğa Derneği Koruma Programı Koordinatörü İtri Levent Erkol’un “Bu proje bir kent içi ulaşım projesi değildir. İzmir'i İstanbul gibi yapmak isteyenlerin hazırladığı rant projelerinin merkez noktasıdır.” diye tarif ettiği projeye, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sözcüsü Melih Yalçın ise “Bu proje rant baronlarının projesidir.” diyor. Çevre hakları aktivisti avukat Arif Ali Cangı da “Körfez Geçiş Projesi, İzmir kimliğinin kaybettirilmesi anlamına gelmektedir” diyor.

KUSURA BAKMA AZİZ BAŞKAN!

Biz size yaptığınız ve sonrasında da desteklediğiniz kooperatif projeleriniz için ‘İz Bırakanlar’ ödülü vermiş bir gazeteyiz. Kooperatif projeleriniz ne kadar takdire şayan ise bu proje de en az o kadar İzmir’e ihanettir. Kusura bakmayın başkanım, parti içinde sergilediğiniz muhalefeti, İstanbul’dan sonra İzmir’e ihanet etmeye gelenlere karşı sergilemediniz, sergileyemediniz. Yeniden aday olup olmayacağınızı bilmiyorum ya da partinizin sizi aday gösterip, göstermeyeceğini de. Ama umarım en azından yerel seçimlere kadar doğadan, bilimden yana bir tavır sergilersiniz.