Ümit Kartal / İz Gazete - 11. Karaburun Bilim Kongresi ‘600. Yılında Börklüce’nin izinde’ üst başlığı ile toplandı, 4 Eylül'e kadar sürecek. 11. Karaburun Bilim Kongresi'nde ilk oturum, Cerattepe'den Karaburun'a Doğa Mücadeleleri konusu ile gerçekleşti. Zuhal Okuyan'ın başkanlığını yaptığı oturumda Yeşil Artvin Derneği'nden Sercan Dede, Cerattepe deneyimini, Karaburun Kent Konseyi'nden Hüsnü Dilli, Karaburun'da doğa mücadelesini, EGEÇEP ve ÇHD İzmir Şubesi'nden Berrin Esin Kaya, hukukçu gözüyle doğa mücadelesini,Emek Yıldırım ise Doğu Karadenizin ekolojik hali pür mealini anlattı.

Yeşil Artvin Derneği'nden Sercan Dede, "Madenciler yüzünden, verilen mücadele sayesinde her Artvinli bir maden mühendisi kadar madenleri, bir orman mühendisi kadar ormanları, bir hukukçu kadar ÇED raporlarını öğrendi. Artvinliler kararını verdi zaten ama hukuku da sonuna kadar zorlamak için çok 19 Eylül'de görülecek davayı önemsiyoruz. 19 Eylül'de Türkiye'nin en büyük çevre davası görülecek. Tüm çevre dostlarını bu davaya sahip çıkmaya davet ediyorum" diye konuştu.

Doğu Karadeniz'de ne yapılıyorsa devletin ona dair "Bu sizin yararınıza" diyerek halkı ikna etmeye çalıştığını ifade eden akademisyen Emek Yıldırım ise Karadeniz'de sahil yolu ile halkın deniz ile olan bağının koparıldığını ifade etti. Doğu Karadeniz'de 250 civarında HES olduğunu söyleyen Yıldırım, "Önceden dereler herkesindi artık firmaların. Su metalaştı. Artık kontrol altında olduğu için de akmıyor. Pis ve balık yok" diyerek derelere yönelik saldırıya dikkat çekti. 

Karaburun Kent Konseyi'nden Hüsnü Dilli, Karaburun'da doğa mücadelelerini ve RES'lerin Karaburun'un doğasına zararını aktardı. Hüsnü Dilli, "Karaburun yarım adasının hali Türkiye'den farklı değil. Bu gidişatı engellemenin yolu birleşmek ve mücadele etmekten geçiyor" diye konuştu. Berrin Esin Kaya da "Hukuki açıdan durum nedir diye sorarsanız özet olarak 'Berbat' derim" ifadesini kullandı.

Editör: Haber Merkezi