ERMAN ŞENTÜRK - Tarım arazilerinin amaç dışı kullanılmasının önünü açan son yönetmelik değişikliği başta meslek odaları olmak üzere, sivil toplum örgütleri, dernekler, üreticiler ve siyaset cephesinden büyük tepki topladı. Yönetmeliğe eklenen yeni maddeler sayesinde tarımsal üretim yapılana arazilerin kamu yararı niteliği taşıyan ticari projeler, enerji ve maden yatırımları için kullanıma açılmasına imkan tanındı. Tarım topraklarının imara ve yatırıma açılmasını veto eden meslek örgütlerinden ise dava sinyali geldi.

Düzenlemenin getirdiği yenilikleri ve olası etkilerini Ege Telgraf’a değerlendiren TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Ferdan Çiftçi yaptığı açıklamada İzmir’de Küçük Menderes, Gediz ve Bakırçay gibi üretim havzalarının büyük tehlike içerisinde olduğunu belirtti. 26 maddelik yönetmeliğin tarımsal arazilerin amaç dışı kullanıma açılmasına olanak sağladığının altını çizen Çiftçi, “Resmi gazetede yayınlanan son düzenlemeyle tarımsal arazilerin amaç dışı kullanımının önü artık sonuna kadar açıldı. Bu yönetmelik tarıma arazilerini korumuyor, aksine tarım vasfından çıkartılmasını daha çok kolaylaştırıyor. En önemli değişiklik ise, Toprak Koruma Kurulu’nda yapılan yeni değişiklik. Kurulun çalışma esasları değiştiğinden ötürü, tarımsal arazilerin imara ve yatırıma açılması için gereken onay süreçleri ve izin işlemleri kolaylaştırıldı. Eskiden 9 üye ile toplanan 5’te 3 çoğunlukla karar alması gereken kurulda bu zorunluluk ortadan kaldırıldı. Şimdi çoğunluk yeter sayısı düşürüldü. Toprak Koruma Kurulu artık 6 kişiyle toplanıp karar alabilecek. Karşımızda bir yatırım ve yapılaşma baskısından ötürü işimiz zaten zordu, yeni yönetmelikle artık tarım topraklarını korumak neredeyse imkansız hale geldi.

ARAZİLER YOK OLUR

“Mutlak tarım arazilerimiz büyük tehlikede” diyerek sözlerini sürdüren Çiftçi, “Yönetmelikte karşımıza çıkan en büyük tehlike ise kamu yararı tanımı. Artık ilgili bakanlıkça kamu yararı içerdiğine kanaat getirilen petrol, doğalgaz gibi yer altı kaynakları için yapılacak arama faaliyetleri, taş ocakları gibi maden izinleri ve rüzgar enerji santralleri gibi enerji yatırımlarının önü de tamamen açıldı. Eğer bir yatırıma kamu yararı onayı verilirse en nitelikli tarım arazilerinin bile bu vasfı kaldırılacak. Hangi maden tarımdan ve üretimden daha önemli? Yönetmeliğe konan “Kamu yararı” çok muğlak bir ifade. Kuraklığı ve açlığı konuştuğumuz günümüzde artık hiçbir şey tarımsal faaliyetler ve insanların gıda ihtiyacının önüne geçemez. Hiçbir kamu yararı insanların gıda ihtiyacından daha önemli değildir. Zaten tarım topraklarını korumakta zorluk çekiyoruz. Artık bakanlıklar yani merkezi idare ne derse o olacak. Artık önemli olan kamu yararı kararı aldırabilmek. Açıkça söylüyorum, artık bundan sonra hiçbir tarım alanı koruma altında değildir” şeklinde konuştu.

ÜRETİM TEHDİT ALTINDA

Çiftçi son olarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın televizyonlarda yayınlanan tarım topraklarının korunmasına dair kamu spotları üzerinden eleştirilerde bulundu ve şunları kaydetti: “Televizyonlarda tarım arazilerini koruyalım, üreticinin toprakları imara açılmasın diye spotlar dönüyor. Şimdi sormak istiyorum, bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu? Topraklarımızı korumak bir yana, bakanlık tarafından arazilerin amaç dışı kullanımının önünü açan mevzuat değişikliğine gidildi. Karşımızda çelişkili bir durum var. Biz Ziraat Mühendisleri Odası olarak bu değişikliği kabul etmiyoruz. Sonuna kadar da takipçisi olacağız ve yasal olarak ne gerekiyorsa yapacağız. Dünya açlık tehlikesiyle karşı karşıya. Bizim gıdaya ve üretime daha çok sahip çıkmamız gerekiyor. Ancak bu yönetmelik yüzünden zaten zor koşullar altında devam eden gıda üretimi ve geleceğimiz riske edilmektedir. Türkiye olarak tarım anlamında dünyanın önce gelen ülkeleri arasında yer alıyoruz. Öncelikle tarım arazilerimize sahip çıkmalıyız. Bu düzenleme gıda geleceği açısından tehdit niteliği taşımaktadır. Üzülerek söylüyorum ki, çocuklarımızın geleceği tehlikede.”

Editör: Haber Merkezi