HDP Ekolojiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Çepni, Aydın’ın Söke ilçesine bağlı Kisir Köyü'nde içme suyunda radyoaktif madde bulunmasını Meclis gündemine taşıdı. Uluslararası tanınırlığa sahip bir çevre örgütü olan Greenpeace, konu ile ilgili olarak sertifikalı radyasyon uzmanları Jekhi Harkonen ve Jan Beranek'in de aralarında yer aldığı dört kişilik bir ekiple 17-18 Haziran 2017 tarihleri arasında Kisir Köyü'ne giderek bölgede incelemelerde bulunmuştu. Aydın Valiliği, çalışma sonunda yayınlanan raporun ilgili bakanlıklar ile paylaşıldığını ifade etmişti.

Bu yılın başında Greenpeace tarafından yayınlanan ama kamuoyu ile paylaşılmayan Kisir Köyü raporunda, “Su analizlerinde özellikle bir noktada ciddi bir sorun tespit ettik. Bölgede yaşayanların içme suyu için kullandığı bir çeşmede, radon 222 radyoaktivitesinin Avrupa Konseyi Direktifi'nde belirtilen litrede 100 bekerellik sınır değerin çok üstünde, 2400 bekerel civarında olduğu görüldüğü tespit edilmişti.

Ayrıca, köye 2.5 kilometre uzaklıktaki eski uranyum sondaj alanında da limitlerin 35-40 katı radyasyon ölçülürken raporda; "Kısa süreliğine de olsa bu noktalara gelinmemesi gerekiyor halbuki sahanın etrafında ne bir uyarı levhası ne de sahaya girmenizi engelleyecek bir önlem var. Maden sahasının ıslah edilmesi, numune alındığı belirtilen ve uygun bir şekilde kapatılmamış olan noktaların acilen kapatılması gerekiyor" denilmektedir.

Greenpeace raporundaki tespitlere dikkat çeken Çepni, önergesinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'e şu soruları yöneltti:

1- Greenpeace tarafından yapılan araştırmadan ve yayınlanan rapordan haberiniz olmuş mudur?

2- Greenpeace tarafından yayınlanan raporda belirtilen ölçümler TAEK tarafından 2015 yılında yapılan ölçüm sonuçları ile karşılaştırılmış mıdır? Karşılaştırılmışsa sonuç nedir?

3- Kisir Köyü'ndeki kanserli hasta sayısı, belirlenen kanser türleri ve oranları nedir?

4- Köydeki kanser vakaları ile iddia edilen radyasyon oranları arasındaki bağ nedir?

5- Greenpeace raporundan sonra, köy ve civarında yeni bir radyasyon ölçüm çalışması yapılmış mıdır? Yapıldı ise sonuçları nedir? Yapılmadı ise, yapılması planlanıyor mu?

6-Bölgede yoğun olarak tarımsal faaliyet yürütüldüğünden, tarımsal faaliyette kullanılan suda radyasyon ölçümü yapılmış mıdır? Yapılmışsa sonuçları nedir? Ayrıca tarım ürünlerinde de radyasyon ölçümü yapılmakta mıdır? Sonuçları nedir?

7- Uranyum sondaj alanlarına 20-30 metre uzaklıkta bir yerde mandıra kurulduğu bilgisi doğru mudur?

8-Köyün adının “Kanserli köy” olarak lanse edilmesinden köylüler herhangi bir maddi zarara uğramış mıdır? Uğramış ise, köylülerin mağduriyetinin giderilmesi için ne tür çalışmalar yapılmaktadır ya da yapılacaktır?

9- Köyün içme suyunun başka bir bölgeden getirilmesi için bir çalışma yapılmış mıdır? Yapılmamışsa yapılması için bir planlama var mıdır?”

Editör: Haber Merkezi