GEMA Vakfı Genel Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu, Gediz Havzası çevre sorunları ve çözüm önerileri ile Demirköprü Barajı ve Gölmarmara Gölü'ndeki su kıtlığı konusunda İzmir Havagazı Fabrikası'nda açıklamalarda bulundu. Gediz Havzası'nda yaşayan halk arasında kanser olaylarının gittikçe arttığına dikkat çeken GEMA Vakfı Genel Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu, tarımsal sulamadan kaynaklanan kirliliğin kanserde en önemli unsurlardan biri olduğunu dile getirdi. Gediz Havzası koruma eylem planı ve Gediz Nehri yatağı ıslahının acilen bitirilmesi ve bölgenin ağaçlandırılması gerektiğini hatırlatan Kilimcigöldelioğlu, nehir yataklarının yerli ve yabancı turizme kazandırılması gerektiğini vurguladı. Gediz Nehri'ne paralel kanalizasyon kollektör hatları yapılmasını ve Menemen'de büyük bir arıtma tesisi kurulmasını öneren Kilimcigöldelioğlu, "Sanayi ve belediyeler için ortak ileri atık su arıtma tesisleri kurulmalı ve sanayi atıkları Gediz Nehri'ne dökülmemelidir. Gediz Nehri tertemiz ve berrak akmalıdır. Demirköprü Barajı'ndan Menemen'e kadar bölgemizde arıtma tesislerinin atık suları deşarj kanallarıyla Foça veya Maltepe'de yapılacak büyük bir arıtma tesisi ile sular arıtıldıktan sonra tarımsal sulamada kullanılmalıdır. Ergene Havzası'nda yapılan çalışmaların Gediz Havzası'nda da yapılması sağlanmalıdır. Gediz Havza Yönetim Kurulu'nun çalışmalarına Kütahya, Uşak, Manisa İzmir valileri, İzmir ve Manisa büyükşehir belediye başkanları, rektörler ve birçok kurum katılamıyor. En az yılda 2 kez toplantı yapılması ve kurumların toplantılara katılması sağlanmalıdır. Kurulan havza yönetimleri aktif hale getirilmelidir" dedi.

Gölmarmara Gölü'nde su kalmadığını ve balıkların ölüm tehdidiyle karşı karşıya kalındığını ifade eden Kilimcigöldelioğlu, şöyle devam etti:

"Balıkları kuşlar yiyor. 1 hafta içinde su verilmezse tüm balıklar ölecek. Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer konuyu biliyor. 1 milyon metreküp su verilmesi için Devlet Su İşleri'ne (DSİ) yazı yazmıştı. Olumsuz bir yanıt geldi. İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU) ile görüştüm. Yine DSİ aracılığıyla çalışmaları sürdürüyor. Birkaç gün içinde suyun bırakılmasının sağlanması hedefleniyor. Su verilirse Gölmarmara yaşayacak. Hepimiz bu suyun tükenmesinde sorumluyuz. Ortak aklın yürütülmesi gerekiyor. Ayın birinde dilekçe verildi, 20 gün geçti henüz sonuç alamadık."

'ARITMA TESİSLERİ FAALİYETE GEÇMELİ'

Konuşmasında organize sanayi bölgeleri kurulmadan önce arıtma tesislerinin yapılması gerektiğine de dikkat çeken GEMA Vakfı Genel Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu, farklı organize sanayi bölgeleri hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Alaşehir Çayı'nın Gediz Nehri'nin en kirli noktalarından biri olduğunu vurgulayan Şener Kilimcigöldelioğlu, "Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan Alaşehir ve Sarıgöl Belediyesi'nin arıtma tesislerinin inşaatları bitirilememiştir. Alaşehir'de 40'a yakın tarımsal işletmenin Salihli'de kurulu olan fabrikaların bir kısmının evsel sanayi atıkları, Alaşehir ve Salihli'deki jeotermal tesislerinin atık suları Alaşehir Çayı'na ve Gediz Nehri'ne dökülmektedir. Alaşehir Belediyesi arıtma tesislerini faaliyete geçirmeli ve bu sorunun önüne geçmelidir. Gediz'in yan kolu olan Alaşehir Çayı'nda atık suları kapkara. Gediz Nehri Alaşehir Çayı köpükler içerisinde. Gediz kadar Büyük ve Küçük Menderes'te de sorun var. Yaşamsal kararları devlet iyi incelemeli üzerinde durmalıdır” dedi.  Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü'nün çok iyi çalışmalar yaptığını, genel merkezi Ankara'da olan bu müdürlüğün taşra teşkilatlarının da kurulmasını önerdiklerini ifade eden GEMA Vakfı Genel Başkanı Şener Kilimcigöldelioğlu, "Gediz Havzası yer altı sularının 4'üncü sınıf olduğu belirlenmiştir. Dolayısıyla yer altı sularının kirliliğinin önlenmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Havzada su kaynakları kısıtlı olduğundan özellikle kırsal alanlarda DSİ tarafından sondaj kuyuları açılmalı. Sondaj kurulan köylerde sulama kooperatifleri kurulmalıdır. Tarımda Gediz Nehri'nden ve Demirköprü Barajı'ndan yapılan salma sulama yerine kapalı sistemli ve damlama sulama uygulanması sağlanmalıdır" dedi. Deniz salyasının Ege Denizi'nde de görülmeye başladığını kaydeden Kilimcigöldelioğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin önlemlerini aldığını belirterek Gediz'den kirlilik geldiği sürece körfezin de kirleneceğini öne sürdü.

'YANAN ALANLARA KESİNLİKLE KIZILÇAM DİKİLMESİN'

Son dönemde artan orman yangınları ve ağaçlandırma çalışmalarıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Kilimcigöldelioğlu, şunları söyledi:

"Türkiye'nin en büyük ormanları yandı. Ben bir daha kesinlikle kızılçam dikilmesini istemiyorum. Çünkü sürekli dikildiği için yangın sürüyor. Bunun yerine zeytin, ceviz, badem ve kestane endemik bitkileri dikilmeli. Arazilerin büyük kısmı da köylülere bırakılmalıdır. Bakın; fıstık çamı Salihli'de bir orman haline geldi. Köylü gelir kazandığı için fıstık çamını koruyor. Kızılçamdan vazgeçilmeli. Kızılçamın yaprakları yere dökülüyor ve yangına sebep oluyor. Kozak yaylasında fıstık çam ormanları var. Hiç orada orman yangını çıktığını duydunuz mu, çünkü arazilerin sahipleri köylüler. Devlet bu şekilde arazileri köylülere dağıtmalı."

DHA

Editör: Haber Merkezi