Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), Koronavirüs salgını nedeniyle can derdinde olduğumuz bu günlerde de doğaya, tarihe ve yaşam alanlarına saldırıların devam ettiğini belirterek bir basın açıklaması yaptı. Kovid-19 salgınının doğada yaratılan ekolojik yıkımın etkisiyle ortaya çıktığı belirtilen açıklamada, buna rağmen ısrarla doğaya yönelik saldırıların artırılmasına anlam verilemediği belirtildi.

‘TALANIN ÖNÜ AÇILDI’

Yeni bir yönetmelikle; askeri bölgeler, su ve orman havzalarından sonra şimdi de koruma altındaki doğal alanların imara açıldığını kaydeden EGEÇEP, 16 Mart’ta Resmi Gazete'de yayımlananan ‘Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 6'ncı maddesiyle doğal koruma alanlarının ticari faaliyetlere açıldığı vurgulandı. Bu maddeyle doğal alanların yağmalanmasının ve talan edilmesinin önünde hiç bir engel kalmadığını söyleyen EGEÇEP, “Bu kararın, Koronavirüs nedeniyle halkın tedirgin olduğu, yasalaşma faaliyetlerini takip edemediği, itirazlarını yükseltemediği, gelecek korkusu yaşadığı günlerde alınması, buraların kimlere peşkeş çekileceği sorusunu akla getiriyor” ifadelerini kullandı.

‘YANGINDAN MAL KAÇIRMA!’

EGEÇEP ayrıca, 26 Mart tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan bir torba yasa ile yenilenebilir enerjinin teşvik edilmesi bahanesiyle mülkiyet haklarının kısıtlandığını kaydetti. Söz konusu yasa ile yenilenebilir enerji alanı olarak kapsama alınacak hazine ve özel mülkiyet arazilerinin ‘acele kamulaştırılabileceği’ belirtildi. EGEÇEP yaptığı açıklamada bu durumu; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın yangından mal kaçırırcasına yenilenebilir enerji kaynak alanları oluşturmak üzere tek yetkili yapılmak istenmesi olarak nitelendirdi.

‘DERHAL İPTAL EDİN’

Kanal İstanbul Projesi kapsamında iki tarihi köprünün yerinin değiştirilme ihalesinin yapılmasının, hem halka hem de tarihimize ve kültürümüze saldırı olduğunu söyleyen EGEÇEP, açıklamasında; “Yurttaşların şu sıralar Koronavirüs salgını yüzünden yarınını bile düşünebilecek durumda olmadığı bilinirken, demokrasinin olmazsa olmazı katılımcılık, kararlara katılım, bilgi edinme hakları hiçe sayılarak bir ihale gerçekleştiriliyor. Kültürel ve tarihsel varlıklarımız taşınarak değil bulundukları yerlerde korunmaya alınmalıdır. Kültürel ve tarihsel varlıklarımızın bulundukları alanlar yapılaşmaya endüstrileşmeye açılmamalıdır. Odabaşı ve Dursunbey köprüleri yerinde korunmalı bu ihale derhal iptal edilmelidir” diye belirtti.

‘BU POLİTİKALAR ACİLEN DEĞİŞMELİ’

Ekolojik yıkım yaratan maden, enerji, endüstriyel kirlilik, temiz su ve gıdaya dair politikaların acilen değiştirilmesi gerektiğini belirten EGEÇEP, “Anayasada güvence altına alınmış haklarımızdan olan sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkının gerekleri yerine getirilmelidir. EGEÇEP olarak, tüm bu doğa, tarih ve kültür talanına seyirci kalmayacağımızı, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkımızı korumak için yasal ve meşru yollarla mücadele edeceğimizi ilgililere ve kamuoyuna duyuruyoruz.” dedi.

Editör: Haber Merkezi