Özer Akdemir- ÇED Raporu iptal edilen Aliağa yakınlarındaki İzdemir 2 Termik santraline verilen yeni ÇED raporuna yeniden dava açıldı. Kazanılan yargı kararının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından bir gecede "çöp" edilmesi ile yargı sürecinde yeniden başa dönüldü. EGEÇEP, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu ve çok sayıda yurttaş tarafından ikinci ÇED raporuna karşı açılan davaya da önceki ÇED'i iptal eden İzmir 2. İdare Mahkemesi bakacak.

Aliağa yakınlarındaki İzdemir Termik Santrali'ne 2010 yılında verilen ÇED olumlu belgesi yıllarca süren bir hukuk mücadelesi sonrasında 16 Aralık 2016 tarihli mahkeme kararı ile iptal edilmişti. Mahkemenin “Santral alanı ve bulunduğu bölgenin çevresel taşıma kapasitesi, sınırlarını aşmış durumdadır. Mevcut kapasite sorununun çözümüne yönelik kümülatif etki değerlendirmesi yapılmamış" değerlendirmesi ile verdiği iptal kararı sonrası santralin üretiminin durdurulması beklenirken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2009/7 genelgesine dayanarak termik santrale yeni bir ÇED Raporu verdi. 

EGEÇEP, İzmir Tabip Odası, İzmir Barosu ve bireysel davacı yurttaşlar tarafından bu verilen yeni ÇED'e karşı geçtiğimiz Cuma günü İzmir 2. İdare Mahkemesine dava dilekçesi verildi. İzmir 2. İdare Mahkemesi, aynı zamanda bir önceki ÇED raporunu iptal eden mahkeme. 

Dava dilekçesinde mahkemenin ÇED iptal gerekçelerine bakıldığında 2009/7 sayılı genelge kapsamında ÇED başvurusunun mümkün olamayacağı dile getirildi. Aliağa bölgesinin artık kirlilik kapasitesini aştığına dikkat çekilen dilekçede, 1. ünitesine 2010 yılında olumlu rapor verilen termik santralin 2. ünitesi ile birlikte çevresel etkisinin değerlendirilmesi gerekirken bunun yapılmadığına dikkat çekildi. 

3 yıldır işletme aşamasında olan santralin ilk aldığı raporun üzerinden 7 yıl geçtikten sonra 2009/7 sayılı genelge kapsamında ÇED olumlu kararı verildiğine dikkat çekilen dilekçede, "Güncel veriler üzerinden çevresel etki değerlendirmesi yapılmalıdır. Oysa ÇED raporu incelendiğinde görülecektir ki tamamlandığı iddia edilen eksikler eski verilere dayanılarak analiz edilmiştir. ÇED raporunda santralin 3 yıl boyunca yaydığı sera gazı emisyonu ile yarattığı hava kirliliği, hava kirliliğinin ve katı atıkların halk sağlığında, tarımda ve arkeolojide etkileri yer almamaktadır. Mahkeme gerekçesi ise bunun eksikliğini ifade etmektedir" denildi. 

Yeni ÇED raporunda bir kümülatif etki değerlendirmesinin olmadığının belirtildiği dilekçede, "Kümülatif etki değerlendirmesi tek başına hava kalitesi modellemesi ya da sera gazı salımı oranı değildir. Bunların değerleri ve hava kalitesi, tarım, doğal varlıklar ve tarihi varlıklar üzerindeki etkilerinin bütüncül olarak ortaya konması gerekliliğidir" denildi. 

Dilekçede termik santrale verilen ÇED raporunun hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile iptali istendi.

EVRENSEL

Editör: Haber Merkezi