YASEMİN ŞERMİN ÇOLAK/ İZ GAZETE- TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Aykut Akdemir,  İz Tv’de Pınar Teke ile Gün Doğdu programına konuk oldu. Akdemir, Gökçealan’a yapılması planlanan JES’lerden Çeşme Projesine, depremzedelerin proje alanlarında yaşadığı sıkıntılardan Aliağa’daki NAe Sao Paulo gemisi ve Gaziemir’deki kurşun fabrikasına kadar birçok konuyu değerlendirdi.

Gökçealan Köyü’ne JES yapılmak istenmesi ile ilgili konuşan Akdemir, “O bölge Jeotermal Santrali için uygun bir bölge değil. O bölgede tarımsal faaliyetler müthiş. Tümüyle her tarafında tarım yapılıyor. Bu bölgeye herhangi bir şekilde binanın yapılması bile doğru bir işlem değil. Bu noktada ihtiyaç anında biz orada olmaya devam edeceğiz” dedi.

‘SEÇİMDE SÖZ VERDİLER’

Çeşme Projesi ile ilgili ise Akdemir, “TMOBB bu kentin hafızası. En son Yarımada Çalıştayı Raporu hazırladık. Bu yarımadaya dair olmayan bir proje var, o yüzden konuşup birilerini ciddiye almaya da gerek yok. Rahat alan kapma derdinde olan bir iktidar var ortada” ifadelerini kullandı ve bu konuda hazırlanan raporların tarihsel sürecini anlattı.

“Çeşme Projesi basit bir iki ağaç meselesi değil” diyen Aykut Akdemir, “Bu bir talan meselesi. Dehşet geniş ve yüzde 97’si kamuya ait olan bir alanın birilerine satılması. Diğer kısım da bu yapılacak projenin halka hiçbir katkı sağlamayacak olması. Çeşme Projesine net bir şekilde karşı durmak gerekiyor. Ekolojik ve rantsal bir talan var. Bizim malımızı alıyor gidiyor birileri” diye konuştu.  Projenin tanıtımında ‘istihdam’, ‘toprak değeri artma’ gibi kavramlarla halkın kandırıldığını sözlerine ekledi. Çeşme’deki halkın ise ‘birileri örgütlediği için’ değil kendi dirayeti ile projeye tepki gösterdiğini kaydetti. Akdemir, ‘Bu kentin kıyılarının hepsi, bu kentin emekçilerinin nefes aldığı yerler’ değerlendirmesinde bulundu ve hem bütün kıyı belediye başkanlarının hem de İzmir Büyükşehir Belediye başkanının bu konuya sahip çıkması için çağrıda bulundu. Akdemir, “Çünkü bu kenti yönetmek için geldiler. Seçim sürecinde birçok sözleri vardı. Bu sözleri ile bizim raporumuzda geçen bilgilerin aynı olduğunu hepsine hatırlatmak isteriz” dedi.

‘KARMAŞANIN İÇİNDELER’

Depremzedelerin ‘proje alanı’ ile ilgili sorunlarının hatırlatılması üzerine ise Akdeniz, “O dönemde de söyledik, hasar tespit çalışmalarına geç başladılar. O insanlar artçılar devam ederken o evlerde kaldılar akşamları. Sonra gittiler ‘burası hasarlı çıkın’ dediler. Ya insanlar içindeyken yıkılsa evler kim verecekti hesabını? Daha enkazlar kaldırılırken Bayraklı’ya rezerv alanı ilan edildi. Biz itiraz ettik orman ve sit alanı vasfı kaldırıldı diye, bilirkişi incelemesi yapılıyor o yüzden. Bu depremden sonra depremzedeler hala depremin olduğu yerdeler. Tam bir karmaşanın içerisindeler” ifadelerini kullandı. Akdemir, ihale sistemini de eleştirerek, ‘Çünkü her şeyden bir rant koparmanız lazım’ dedi.

İzmir Barosu’nun Deprem Komisyonu ile beraber çalıştıklarını kaydeden Akdemir, 33 soruluk bir basın açıklaması hazırladıklarını bu açıklamanın CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır tarafından TBMM’ye soru önergesi olarak sunulduğunu ancak hiçbir soruya cevap gelmediğini belirtti.

‘GEMİ GELMEMELİ’

Aliağa’ya getirilmesi planlanan NAe Sao Paulo gemisini değerlendiren Akdemir, “Gemi gelmemeli buraya. Çünkü biz iyi bir şeyi kötü yapıyoruz. Gemi söküm mekanizması bizle beraber dünyada 3-4 ülkede aktif bir şekilde yapılıyor. Avrupa ülkeleri eskiden kendileri söküyordu gemilerini. Atık mevzuatından kaynaklı. Bu bir atık sorunu, gelenler içinde nükleer atıklar, asbestler var. Avrupa bunları çözemediği için bu sektörü biz ve bize benzeyen ülkelere aktardı. Aliağa’da bir şey yapılmaması gerekiyor, doydu orası ama hala devam ediliyor” açıklamasında bulundu. Akdemir, Türkiye’de de bir atık yönetim sistemi olduğunu ancak kimsenin yönetmeliğe uymadığını ve yönetmeliğin denetlenmediğini kaydetti.

‘FABRİKA O KADAR ÜRETEMEZ’

İzmir’in Çernobili olarak anılan Gaziemir’deki kurşun fabrikası alanıyla ilgili ise, “Orada o kadar ciddi bir miktarda atık var ki o fabrikanın kapasitesi o kadar atık üretmeye yetmez. Çünkü fabrika orası atık merkezi değil. Soru şu: ‘Oradaki atıklar nereden geldi?’ Türkiye’de nükleer atık varsa bunlar hep yurtdışından gelmiştir. NAe Sao Paulo’ya da bu yüzden itiraz etmemiz gerekiyor. Çünkü ‘Aliağa’da daha önce sökülen gemilerin atıkları götürülüp Gaziemir’e gömüldü’ demekle kötü bir şey demiş olmayız. Biz atık yönetimini beceremiyoruz. O atıkların ortadan kaldırılarak tehlikeli durumun ortadan kaldırılması gerekiyor” dedi.

Editör: Haber Merkezi