Gizem TABAN/İZGAZETE- İzmir’de çevre ve hava kirliliğinin tehlikeli boyutlara ulaştığı Aliağa’da yapılması planlanan ‘Batı Ege ve Güney Marmara Endüstriyel Atık (Cüruf) Bertaraf Tesisi’ projesi için Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci kapsamında 7 Ekim Perşembe Günü Halkın Katılım Toplantısı yapılacak. Geçtiğimiz ay, Foça ile Aliağa arasındaki tarım alanları ve orman arazisinin ortasında yer alan Ilıpınar’daki Cüruf Depolama Alanının, doğayı ve yaşamı tehdit ettiği sebebiyle alanın kaldırılması için bölge halkı eylem yapmıştı. Bunun ardından, çevreye ve doğaya zarar vereceği belirtilen Aliağa’nın Yukarı Şehitkemal Mahallesi, Akçekise Mevkii’nde yapılması planlanan ‘Batı Ege ve Güney Marmara Endüstriyel Atık (Cüruf) Bertaraf Tesisi’ projesi hakkında da tartışmalar sürüyor. Farklı illerden de atıkların getirilerek bertaraf edilmesinin planlandığı projeye ilişkin; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay, Foça Çevre ve Kültür Platformu (FOÇEP) Sözcüsü Bahadır Doğutürk ve Yukarı Şehitkemal Mahallesi Muhtarı Kasım Ercan, açıklamalarda bulundu.


 

YILLIK 180 BİN TON ATIK
Tesisin hayata geçmesi durumunda yıllık 180 bin ton atık kabul edilmesinin planlandığını belirten ÇMO İzmir Şube Başkanı Helil İnay Kınay, “Aliağa ile ilgili sürekli söylediğimiz bir şey var; Aliağa artık çevresel kirlilik yükünü doldurdu. Aliağa, 1960‘lı yıllardan beri sanayi bölgesi ilan edilmiş, petrokimya, sanayi tesisleri, demir-çelik- gemi söküm gibi tüm kirletici sektörleri içinde barındıran ve bu anlamda kapasitesini doldurmuş bir bölge. Dolayısıyla burada alınacak her kararın çok daha hassas bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Aliağa’nın rehabilite edilmesi ve yeni tesislere izin verilmemesi gerekiyor” diye konuştu.

 

‘İZİN VERİLMEMELİ’
Bölgeye ilave yük getirecek yatırımlara izin verilmemesi gerektiğini söyleyen Kınay, “Bölgedeki sanayi tesisleri ve yatırımlarının etkisi olarak sanayi üretiminin yanında bir de atık üretimi var. Bu atıkların bertaraf edilmesi de bir sorun. Cüruf, nihayetinde tehlikeli bir atık. Tehlikelilik seviyesine göre farklı bertaraf koşulları var. Dolayısıyla özel alanlarda, lisanslı tesislerde işlemlerinin yapılması gerekiyor. Bu anlamda İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmaları var. Bu bölge aslında, Büyükşehir Belediyesi’nin sadece cüruf depolama alanı olarak belirlediği bir tesis alanı. Büyükşehir Belediyesi’nin değerlendirmesine göre; bu bölgedeki tesislerin kendi atığının bertaraf edilmesine yönelik işlemlerin yapılması gerekiyor. Büyükşehir Belediyesi, bölgedeki cüruf atığı dışında buraya başka bir atık gelmesini uygun görmüyor. Ancak, şu an planlanan tesisle ilgili raporlarda; bölgeye dışarıdan da atık getirilerek bertaraf yapılmasına yönelik işlemler öngörülüyor. Bu da ilave yükler getirecek demektir. Aliağa gibi hassas bir bölge için planlanan yatırımlarla ilgili değerlendirmelerin bölgenin bütününe yönelik yapılması lazım. Dolayısıyla Büyükşehir Belediyesi’nin sadece cüruf atığı alanı olarak da planlarda işlediği ve ihtiyaç duyulan bir alanın, farklı atık bertarafına yönelik kullanılması sıkıntı yaratabilecek bir durum. Buraya ilave yük getirecek yatırımlara izin verilmemesi gerekiyor. Bölgede cüruf alanları ve atık alanları ile ilgili sıkıntı varken ve bunu çözmeden ilave yük getirecek tesisler yapmak mevcut sorunu da büyütecektir” açıklamalarında bulundu. 


 

‘AKIL TUTULMASI OLUR’
Foça ve Aliağa’daki süreçleri yakından takip eden FOÇEP Sözcüsü Bahadır Doğutürk ise, “Bu bölge 1/100 binlik planlarda zaten rezerv cüruf alanı olarak belirlenmiş vaziyette. Fakat cüruflar buraya değil Foça ormanlarına döküldü ve şu anda İzmir’in akciğerleri olan Foça ormanlarının ortası facia bir durumda. Foça ormanlarındaki cüruf alanı olmasaydı, atıklar zaten bahsettiğimiz rezerv cüruf alanına dökülmüş olacaktı. Fakat bu alan, şu ana kadar rezerv cüruf alanı olarak kullanılmadığı için böyle bir alan bazılarının iştahını kabarttı. Buraya, tehlikeli atık yakma tesisleri, endüstriyel atık toplama tesisleri gibi birkaç proje için başvurulmuştu. Şu anki ÇED raporuna bakıldığında Güney Marmara’dan, Batı Ege’den her yerden birtakım atıkların getirileceği görülüyor. Aliağa’nın kirliliği zaten kendine yetiyor. Bir de dışarıdan buraya endüstriyel atık getirmek ciddi bir akıl tutulması olur. Aliağa halen temizlenemezken dışarıdan atık getirilir mi? Bu, Aliağa’nın ve İzmir’in sahipsiz olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı. 


 

‘İTİRAZ EDECEĞİZ’
Yukarı Şehitkemal Mahallesi Muhtarı Kasım Ercan da bölge halkının söz konusu tesisi istemediğine vurgu yaparak, “Halkın katılım toplantısında bu projeye itiraz edeceğiz. Bölge halkı olarak bu tesisi kabul etmiyoruz. Tesis hayata geçerse; bölgedeki tarımı, çevreyi, doğayı olumsuz etkileyecek. Bütün atıkları burada toplayacaklar. Bunu istemiyoruz. Bu nedenle itiraz edeceğiz” dedi.

Editör: Haber Merkezi