ASYA YAŞARİKİZ / İZ GAZETE – Aliağa İlçesi Çakmaklı Köyü Nemrut Körfezi’nde bulunan 50 milyon dolarlık Nemport Liman Tevsii Projesi’ne itiraz geldi.

Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Kurucu Başkanı ve Doğal ve Kültürel Yaşam Girişimi Sözcüsü Ahmet Tuncay Karaçorlu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü’ne, Nemport Liman İşletmeleri ve Özel Antrepo Nakliye Tic. A.Ş’nin Nemport Limanı’nı genişletme projesi olan Liman Tevsii Projesi ÇED başvuru dosyasına itiraz etti.

ÇED başvuru dosyasında bulunan bazı maddelere itiraz eden Karaçorlu, projenin çevreye olumsuz etkileri hakkında açıklama yaptı.

ÇEVRE KORUMA ÖNLEMLERİ BELİRSİZ

Projenin çevre üzerinde yaratacağı ağır etkiye ilişkin açıklamalarda salt mevzuat hükümlerine yer verilmekle yetinildiğine dikkat çeken Karaçorlu, söz konusu ÇED raporunda hangi önlemlerin nasıl alınacağına ilişkin somut bilgi ve belgeye yer verilmediğini söyledi.

KYME ANTİK KENTİ

Proje alanının bulunduğu bölgede yer alan 4 bin yıllık tarihi bir geçmişe sahip olan Kyme Antik Kenti de tehlike altında. Karaçorlu, 1. derece arkeolojik sit alanı olan bölgenin derecesinin proje için 3’e düşürülmesine tepki göstererek “ÇED Başvuru dosyasında kalan projenin sınırlarına bakıldığında 2015 yılında revize edilip proje başvurusu tarihine kadar belirlenen 1. derece arkeolojik sit sınırları içerisinde kaldığı görülmektedir. Dolayısıyla proje başvurusu tarihine kadar anılan alan 1. derece arkeolojik sit alanı kapsamındadır. Proje başvurusunun yapıldığı tarihte sit alanı projeye göre revize edilmiş, aslında 1. derece arkeolojik sit alanında kalan bölge 28.03.2019 tarihinde 3. derece arkeolojik sit alanı olarak belirlenmiştir. Bölgenin arkeolojik yapısında herhangi bir değişiklik olmamasına rağmen 2015 yılından 2019 yılına kadar, yani sadece 4 yıllık süreçte arkeolojik sit alanı ilan edilmek suretiyle korunan çok büyük bir saha sırf bu proje için arkeolojik alan olmaktan çıkarılmıştır.” dedi.

PROJE ALANI DEPREM BÖLGESİNDE YER ALIYOR

Proje faaliyet alanının birinci derece deprem bölgesi kapsamında kaldığını söyleyen Karaçorlu, ÇED başvuru dosyasının bu konuda ayrıntılı incelemeden yoksun olduğuna dikkat çekti. “Projelerde ve tasarımlarda İzmir’i etkileme olasılığı olan deprem büyüklüğünün İzmir’de gerçekleşen en büyük deprem şiddeti dikkate alınarak belirlenmelidir. Bu şekilde bir tespit ve değerlendirme yapılmadan 13 fay hattının yer aldığı bir alanda liman projesinin genişletilmesi mümkün değildir.” diyen Karaçorlu, proje kapsamında yapılacak büyük dolgu alanlarının herhangi büyük bir depremde yaratacağı tehlikenin de göz önünde tutulması gerektiğini söyledi.

Karaçorlu’nun projenin ÇED raporuna itiraz ettiği hususlardan biri de ÇED başvuru dosyasında, biyolojik yaşamın ne şekilde etkileneceğinin bilimsel olarak ortaya konulmamış olmaması.

Projenin özel işletmenin depolama kapasitesini artırmak için hazırlandığını da söyleyen Karaçorlu, Bakanlığa yaptığı itiraz başvurusunda projenin kamu yararından yoksun olduğuna dikkat çekerek “Proje, belirtildiği gibi talebin gemi karşılaması ile ilgili olmayıp doğrudan depolama alanının artırılması ile ilgili olduğu açıktır.” dedi.

Editör: Haber Merkezi