TUGAY CAN / İZ GAZETE - Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy tarafından yapılacağı açıklanan “Çeşme Turizm Projesi”ne TMMOB, İzmir Tabip Odası, EGEÇEP, İzmir Barosu ve 107 vatandaş tarafından iptal davası açıldı. Geçtiğimiz günlerde de Çeşme’de 2054 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile gerçekleşen acele kamulaştırmalar için “iptal” davası açılmıştı.

İptal davalarının ardından avukatlar tarafından sürece ilişkin açıklama yapıldı.

TMMOB RAPOR HAZIRLADI

Açıklamaların öncesinde konuşan TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu dönem sözcüsü Melih Yalçın, TMMOB’un konuya dair bir rapor hazırladığını ve önümüzdeki günlerde bu raporu bir basın açıklaması ile kamuoyuna duyuracaklarını kaydetti. Yalçın, Resmi Gazete’de yayınlanan kararın kamu yararı içermediğini belirtti.

Avukat Ömer Erlat ise yaptığı açıklamada proje ile yatırımcılara mülkiyet hakkına benzer irtifak hakkının tanınacağını aktardı. 2005 yılında benzer bir sürecin yaşandığını ve bu süreçte Danıştay’ın “işlemi iptal” yönünde karar aldığının altını çizerek şöyle konuştu:

“Danıştay, ‘Bu kadar geniş alanlarda kamuya kapalı bölgeleme yapılması hukuka ve kamu yararına aykırıdır’ dedi ve işlemi iptal etti. Şimdi aynı hukuka aykırı işlem daha geniş olan 12 bin hektarlık alanda tekrar yaşanacak. Bu 12 bin hektarlık alanın; 5 bin hektarlık alanı orman alanı. 47 kilometrelik bir kıyıyı kapsıyor. Daha önce Danıştay kararları ile verilmiş hukuka aykırılık kararlarına rağmen proje yapılmaya çalışıyor”

‘UMARIM BU KARARDAN DÖNERLER’

Ömer Erlat, “Bence İzmir’in en başta Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere; idareciler de bu kararı bilmek zorundalar. Malesef talihsiz açıklamalarla bu hukuka aykırı kararın lehinde açıklamalarda bulunmuşlardır. Ben de bunu anlayamadım. Belli ki konuyu bilmeden ilgililere danışmadan bu açıklamayı yapmışlar. Umarım bu kararlarından dönerler. İzmir’in kamu yararı bunu gerektirir” şeklinde konuştu.

Çeşme’de 11 tane Turizm Merkezi’nin bulunduğunu hatırlatan Erlat, “12 bin hektarlık alan ve 11 turizm merkezinin toplam alanı Çeşme Yarımadası’nın neredeyse tamamıdır. Proje gerçekleşirse Çeşme’de vakit geçirmek isteyen yurttaşlar; sadece şehir merkezine ulaşabilecekler” dedi.

Arif Ali Cangı ise yarımadanın yatırımcıların kontrolünde kapatılacağına dikkat çekerek “Deniz alanlarının dahil bu şekilde kamuya kapatılması söz konusu.Dolayısıyla buna turizm adı altında turizm işgali diyebiliriz. Sadece davacı kurumların değil, İzmirlilerin tamamının bu karara karşı çıkması gerekiyor. Yarımadada turizm yapılacaksa mutlaka ve mutlaka bölgenin sosyo-ekonomik yapısına uygun bir turizm yapılması gerekir” diye konuştu.

‘HAK İHLALİ VARDIR’

İzmir Barosu Yönetim Kurulu üyesi Sinan Balcılar ise davayı TMMOB’un teknik desteği sayesinde açtıklarını kaydetti. On gün önce açılan acele kamulaştırmanın iptali yönündeki dava ile projeye karşı açılan davanın birleşik olduğunu söyleyen Balcılar, “Nasıl Kanal İstanbul ile İstanbul birilerine peşkeş çekiliyorsa; bu proje ile de Karaburun, Urla ve Çeşme dahil yarımadanın yarısının tamamen özellikle turizmcilere satılması halka kapatılması söz konusu olacaktır. Burada bir hak ihlali vardır. Bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.

EGEÇEP sözcülerinden avukat Berna Ulutaş Babaoğlu ise “Çeşme yarımadasının talan edilmesine karşı çıkıyoruz. Çeşme yarımadasının doğal ve kültür varlıklarının korunması için davalarımızı açtık. Tüm İzmir yurttaşlarını dayanışma içerisinde olmaya davet ediyoruz” dedi.

Editör: Haber Merkezi