Demokrasinin beşiği…

Özgürlüğün kalesi…

Akdeniz’in incisi…

Daha sayısızca başına güzelliklerini ekleyebiliriniz canım İzmir’in…

Konumuz; İzmir’in güzelliklerinden ziyade siyasetle olan yakınlığı, siyasetçilerle olan bağı…

Hemen hemen tüm siyasi partilerin ve orada siyaset yapanların olmazsa olmazlarından biridir İzmir…

Örneğin AKP…

Yıllardır İzmir’i almak için mücadele ediyor.

Ama ne yaptıysa, ne vaat ettiyse, kimi aday gösterdiyse iktidar olamadı bu kentte…

Olması da zor…

Herkes ‘solun, CHP’nin kalesi’ dese de aslında İzmir kimsenin değil, özgürlüğün kalesidir!

Bu yüzden İzmir son zamanlarda özellikle lider siyasetçilerin gidilecek-çalışılacak- hatta seçim kazanılacak şehirlerinin en başında gelmektedir.

En son CHP Lideri Kılıçdaroğlu İzmir’deydi. Selçuk Belediyesi’nin Doğal Yaşam Köyü’nü hizmete açtı.

Başta Tunç Soyer olmak üzere İzmir’in başarılı başkanlarını öve öve bitiremedi.

Yakın zamana bakarsak Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan İzmir’deydi.

İl binasını açtı ama vakit kaybetmeden kendini İzmirlilerin arasına bıraktı, destek istedi.

Memleket Partisi Lideri Muharrem İnce de, iki hafta önce meşalesini İzmir’den yaktı.

O da il binasını açtı, ardından parti otobüsü ile İzmir’i turladı; İzmirlilere “İktidar olmaya geliyoruz” mesajını verdi.

Hem sağın, hem solun yakın hedefinde olan İzmir, son olarak Ayyıldız Hareketi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ı konuk etti.

Ümit Özdağ’ı tanımayanlar için bir hatırlatma: 2006 yılında Milliyetçi Hareket Partisi'nden Genel Başkan Adayı olan ancak kongreden 2 gün önce ihraç edilip, sonrasında mahkeme kararı ile MHP’ye geri dönen, 2017 yılında ise MHP'den ayrılan isimlerle birlikte İYİ Parti'nin kurucu kurulunda yer alan Bağımsız İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, İYİ Parti'den ihracının ardından geçtiğimiz haftalarda Ayyıldız Hareketi'ni kurduğunu açıklamıştı.

Özdağ da, soluğu İzmir’de alanlardan…

Düzenlediği basın toplantısında verdiği mesajlar da İzmir hayranlığını doğrular nitelikteydi:

“İzmir'in bizi seveceğine düşünüyorum. İzmir'e büyük önem vereceğiz. İzmir’e ara sıra uğramayacağız. İzmir'e sistematik olarak geleceğim. İzmir, Türk kültürel yapısının öncü şehirleri arasında geliyor. Ne iktidar tarafından gerektiği ilgiyi görüyor ne de sarı iktidar tarafından hak ettiği yere getirilebiliyor. İzmir şu anki gördüğü ilgiden çok daha fazlasını hak eden bir yer…”

Yeni oluşumlar ve yeni partiler ilk il binalarını İzmir’de açıyor ve mesajlarını bu kentten veriyorsa bu İzmir’in ne kadar vazgeçilmez bir yer olduğunu anlatmaya yetiyor.

Ama unutulmamalı ki kim gelirse gelsin İzmirliler boş vaatlere kanmaz ve oy vermez.

İzmirlinin gönlünü-oyunu almak zordur.

Bu yüzden son sözüm de İzmir’de iktidar olan CHP’li başkanlara…

Bu kentteki bir oyun bile kıymetini bilin.

Hizmetlerinizde adil ve cesur olun.

İzmirli, taş üstüne taş koyan başkanlarını asla yarı yolda bırakmaz.