Bugün, İzmir’in ‘iktidar partisi’ olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin kongre günü… Mahallelerde başlayıp, ilçelerle devam eden süreç tamamlandı. Yeni İl Başkanı ve yönetimi ile 56 Kurultay Delegesi bugün seçilecek.

18 yıllık AKP iktidarının artan baskıcı yönetiminden bıkan milyonlarca yurttaş, CHP’li olsa da olmasa da son seçimlerde mührü ‘altı ok’un altına bastı. Büyükşehir belediyelerini AKP’den alan CHP’nin iktidar olmaya en yakın olduğu dönemden geçtiğimiz konusunda sanırım bu yazıyı okuyan herkes hemfikirdir.

Cumhuriyet Halk Partisi, kendisine yönelen bu ilgiyi büyütebilecek mi, doğru yönetebilecek mi göreceğiz. Ancak mahallelerden ilçelere süren kongre sürecinin maalesef sağlıklı bir tartışma, birleşme ve büyüme süreci olarak gelişmediğini net şekilde söyleyebiliriz.

Keşke, liste ve CV yarışları değil de, iktidar mücadelesinin büyütülmesi üzerine fikir savaşları yaşansaydı.

HEP Mİ BÖYLEYDİ?

Geçtiğimiz hafta, gazetemizin doğum günü etkinliğinde, mahalle berberim görselde gördüğünüz 26 Haziran 1976 tarihli ‘Demokrat İzmir’ gazetesini hediye etti. Bir dönem Attila İlhan’ın Genel Yayın Yönetmenliğini yaptığı Demokrat İzmir… “Siz de İzmir’in demokrat gazetesisiniz, doğum gününüz kutlu olsun” dedi, duygulandım. Gazetenin elimdeki nüshasını duvarıma asacağım.

Manşette ‘buğday fiyatları’ var. Ana sayfada, traktör ithalindeki düşüş, bir bekçinin bir genci öldürmesi, üniversite sınavları, MC partilerinin laiklik hakkındaki çıkışları vs… Memleketin sorunları hemen hemen aynı yani… Manşetin solunda Yılmaz Güney’in ‘hakimlere devrimci yaşam garantisi vermesi’ ile, alt tarafta Akyazı Müftüsü’nün ‘Marks’ın sözleri İslamiyette vardır’ çıkışı dışında siyasal tablo da benzer halde aslında…

Tüm bunların yanında, iki başlık da dikkat çekiyor: Biri, “CHP Karşıyaka Kadın Kolları Kongresi’ne Genel Merkez el koydu” diğeri, “CHP’de iç çekişme kızışıyor, Baykal ve genç ekiplerinin birleşme olasılığı belirdi”

Memleketin ahvali hakkında dert edinen genç bir gazeteci olarak “Ahh” çekmedim desem yalan olur.

Müftüler, sosyalizmle ‘fikri’ tartışma yürütüp, Yılmaz Güney hakimlere ‘Devrimci yaşam garantisi veren’ bir savunma yaparken de CHP bugünküne benzer iç tartışmaları yaşıyormuş, maalesef bugünlerde de…

BÖYLE Mİ DEVAM EDECEK?

Hadi bu kongre sürecini de ‘iktidar değişikliği yolunda hazırlık kongresi’ olarak düşünelim de idare edelim. ‘Kavga çıkmasın, havuz medyasına malzeme olunmasın, bundan sonra gazete sayfalarında, arşivlerde kötü görüntüleri görmesin ileriki nesiller’ diye temenni edelim.

Tamam temenni ederken, istemeye istemeye de idare edelim.

Ama en azından bundan sonrası için not olarak düşmeden geçmeyelim: Milyonlarca gencin umudunu kaybetme ve umudunu büyütme konusunda bıçak sırtı duygular yaşadığı bu dönem kişisel ikballerden vazgeçip, hamasi nutukları bir kenara bırakarak, mücadeleci bir hatta evrilmezse, gelecek nesillerin arşivlik gazetelerden okuduklarına çektikleri ‘Ahh’, yapılabilecek başka bir şey kalmadığının dert yanması olabilir!

HATIRLATMA

Cumhuriyet’in ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk’undan şu sözler de CHP’nin bugünkü kongresi için hatırlatma olsun: "Söz konusu görev, artık resmi makam ve üniformaya sığınarak el altından yürütülemez. Açıkça ortaya çıkıp ulusun hakları adına yüksek sesle bağırmak ve bütün ulusun bu sese katılmasını sağlamak gerekir."