2019-2020 sanat sezonunun başlamasıyla şehrimiz İzmir’de yoğun bir tartışma da başladı. Şehir özlemini çektiği şehir tiyatrosunu seçilen yeni başkan Tunç Soyer ile hayata geçirecek mi merak konusu olmaya başladı. Başkanın bu konu üzerine tüm açıklamalarını samimi bulduğumu söylemeliyim. Ancak geçtiğimiz günlerde yapılan “Başkan ve Özel Tiyatrolar Şehir Tiyatrosu Tartışması” toplantısını yadırgamadım desem yalan olur.

Zira 2008 den bu yana kendi bölgesinde yerelden ulusala hareket kabiliyeti yakalamış, kente bir festival kazandırmış özel tiyatro olarak Toprak Sahne Tiyatrosu’nun bu toplantıya çağrılmamış olmasını yadırgadım. Sosyal medya üzerinden gördüğüm üzere tek te değiliz üstelik. Bu toplantı birkaç tiyatronun telefonla aranarak davet edilmesi yöntemi ile mi yapılmalıydı? Beklerdik ki; bir açık çağrı hepimize ulaşması adına olabilirdi. Bu çağrıya rağmen icabet etmeyenlerinde sızlanma hakkı olmazdı.

Yeni yönetim ya bildiği isimleri özel tiyatro olarak kabul ediyor, ya da şehirde kimler özel tiyatro bundan habersiz. Oysa son 5 senedir festivalinde oyun oynayan tiyatroların listesini önüne koysa birçok özel tiyatroyu tanımış olacak.

Öte yandan bu toplantıda neler konuşuldu, ne gibi kararlar alındı gerçekten merak konusu. Yetkililerin en azından bu konu hakkında bir açıklama yapmaları gerekliliği kanısındayım. Vergisini veren, ticaret odasına kayıt olan ve her sezon başı İzmir için iyi hikâyeleri nasıl anlatırız derdine düşen tiyatroların böylesine görmezden gelinmesi üzüyor bizleri.

Ümit ediyorum ki; yapılan sehven bir hata olsun. Aksi durum kurulacak olan şehri tiyatrosunun yapılanmasının da sakat olmasına yol açacaktır. Zaten az sayda olan sahnelere özel tiyatroları görmezden gelerek oluşturulacak program, bir müddet sonra tek elci sanat anlayışını istemsiz doğuracaktır.

Yine de karamsarlık bizim işimiz değil, bilmenizi isterim. Büyük bir inançla İzmir’in kendi emekçilerine değer vereceğine inancım sonsuzdur.