Bu rahatsızlıkta 2 dönem var; mutlu yani taşkın dönem dediğimiz manik dönem, bir de depresyon dönemi yani mutsuz ve çokkun dönem.

Geçmişimizde yaşadığımız olaylar bizim olaylara bakış açımızı etkiler. Bakış açımız da davranışlarımızı etkiler. Mesela bu rahatsızlığın depresyon kısmı için şunu diyebiliriz: Geçmişte yaşadığı olaylar doğrultusunda bu birey gelecekte istediği hiçbir şeyin olamayacağını, hayatın boş ve anlamsız olduğunu düşünebilir. Rahatsızlığı ortaya çıkaran bir çok faktör vardır ve hepsine müdahale edilmelidir. İlaç tedavisi tek başına yeterli olamadığı gibi psikoterapi de tek başına yeterli olmayacaktır. Müdahaleler yapıldığında danışanın şikayetleri azalacaktır. Bipolar danışanlar ve bipolar olmayan bireyler arasında nitelik farkı yoktur nicelik farkı vardır yani her insanda duygu dalgalanmaları olur, gün gün kendimizi iyi hisseder gün gün kendimizi kötü hissederiz. Bu çok doğal bir durumdur fakat bipolar danışanlar da bu dalgalanmaların derecesi daha fazladır bu yüzden bipolar danışanlarla bipolar olmayan bireyler arasında nitelik degil nicelik farkı vardır diyoruz. Fakat bu ne zaman problem haline gelir? Ne zaman ki kendimizi mutsuz hissedip okulaişe gitmiyorsak ya da eskiden keyifle yaptığımız etkinlikleri (örn. film izlemek, arkadaşlarla görüşmek) yapmaz hale geliyorsak veya çok öfkeli hissettiğimiz günlerin sayısı fazlaysa ve bu ilişkilerimizi kötü etkiliyorsa buralara müdahale edilmesi gerekmektedir. Bipolar danışanların en fazla şikayet ettikleri şey duygu değişimleridir. Kendilerini iyi hissettikleri günlerde bitmek bilmeyen bir enerjileri vardır. Mutsuz hissettikleri günlerde ise çökkün ve üzüntülüdürler. Kendilerine güvenirler, geleceğe umutla bakarlar. Birçok işe birden atlayabilirler ve uyku saatleri azalır, çünkü enerjileri yüksektir. Kendilerini mutsuz hissettikleri günlerdeyse yaptıkları şeylerden zevk almaz halde olurlar ve günlük yapmaları gereken aktiviteleri gerçekleştiremeyebilir ya da isteksiz keyifsizce yaparlar. Umutsuzdurlar gelecek karanlık görünür. Uykusuzluk çekerler ve çok uyuyabilirler yani bitkindirler motivasyonları enerjileri düşüktür hatta hiç olmayabilir. Bu günlerde kendilerini değersiz ve suçlu hissedebilirler. Odaklanmakta zorlanabilirler. Kararsızlık yaşayabilirler. Ölüm düşünceleri olabilir. Bunlar hep depresyon döneminin getirdikleridir. Tedavisi olmayan bir rahatsızlık değildir. Bu rahatsızlığı ortaya çıkaran bir tane faktör değil birden fazla faktör vardır. Bunlardan birisi biyolojik faktördür. Lityum denilen madde bu rahatsızlığa iyi gelmektedir. Nasıl ki şeker hastasının vücudu insülin üretmiyor ve bu hastalar dışarıdan insülin alıyorlarsa bipolar rahatsızlığı olan bireylerde bu madde azdır ve dışarıdan alınarak yeterli seviyeye getirilmesi gerekmektedir. Fakat ilac tek basina yeterli degildir, psikoterapi ile kisi mutlu ve mutsuz donemlerini nasil yonetecegini ogrenmelidir.Bipolar duygu durum bozuklugunu ortaya çıkaran bir tane faktör yoktur birden fazla faktör vardır.

2 Donem vardir; biri depresyon digeri manidir. Maninin ve depresyonun kisir dongulerine bakalim beraber.

DEPRESYONUN KISIR DÖNGÜSÜ